Hazırın hazırı çıktı çorba 180 milyon YTL’ye kaynadı

FARKLI damak tatlarına uygun yeni ürünlerle 180 milyon YTL’ye ulaşan hazır çorba pazarında rekabet, tozdan suluya kaydı. Hint usulü tavuklu, İtalyan usulü domates, Frenk soğanlı kremalı mantar ve sebze çorbasının sıvısını pazara süren Knorr’a, Naturamaks’ın ardından Ülker de ekleniyor. Yeni ürünlerle pazarın bu yıl yüzde 30 büyüyerek tüketimin 1 milyar kaseye ulaşması bekleniyor.

ANADOLU’nun unutulmuş tatlarını sofralara taşıyan çorba üreticileri, rekabeti şimdi tozdan suluya kaydırdı. Farklı damak tatlarına uygun yeni ürünlerle 180 milyon YTL’lik hacme ulaşan pazara, ilk kez Hint usulü tavuklu, İtalyan usulü domates, Frenk soğanlı kremalı mantar ve sebze çorbasının sıvısını süren Knorr’a, Naturamaks’ın ardından Ülker’de ekleniyor. İşkembe, sebzeli brokoli, kremalı mantar, şehriyeli tavuk ve Toyga çorbasının sıvısını üreten Naturamaks, sulu hazır çorba portföyüne önümüzdeki haftadan itibaren Macarlar’ın Gulaş, Boşnaklar’ın Begova ve Osmanlı’nın Sultan çorbasını da katacak. Ülker’in de Bizim markasıyla sulu çorba üretimine başlayacağı sektörde firmalar, pazarı bu yıl yüzde 30 büyüterek, yıllık hazır çorba tüketimini 1 milyar kaseye ulaştırmayı hedefliyor.

DEĞİŞİM ETKİLİ OLDU: Toz halde pazarlanan hazır çorbalara, Gümüşhane’nin Gendime, Balıkesir’in Düğün, Gaziantep’in Yuvalama, Güneydoğu Anadolu’nun Alaca, Doğu Akdeniz’in Yüksük gibi farklı tatları ekleyen üretici firmalar, bu yolla Anadolu’nun unutulmaya yüz tutmuş lezzetlerini yeniden sofralara taşımayı başardı. Bunda da Türk tüketicilerin tüketim alışkanlıklarında yaşanan değişim, önemli oranda etkili oldu. Damak tadlarını yeniliklere açan tüketiciler sayesinde, hazır çorba da, en hızlı büyüyen pazarlar arasına girmeyi başardı. Bunda hazır çorba ve ambalaj teknolojisinde yaşanan gelişmeler de etkili oldu.

SULU ÇORBA BEREKETİ: Arkadaşımız Mehtap Özcan’ın yaptığı araştırmaya göre, bir yandan toz halinde üretilen hazır çorbalara yeni tatlar ekleyen üretici firmalar, üretim ve ambalaj teknolojisindeki gelişmelerden de yararlanarak, geçen yıl sıvı çorba üretimini de başlattı. Toz çorbalarda 15 dakika olan hazırlanma süresini 3 dakikaya düşüren yeni nesil sulu çorbada ürün yelpazesini sürekli genişleten firmalar, rekabetin de iyice kızışmasını sağladı. Knorr’un, bir ilki gerçekleştirerek, toz haldeki çorbayı sıvı olarak pişirmeye hazır piyasaya sürmesi, rakipleri de harekete geçirdi. Knorr’un piştikten sonra sebzelerin taze kalmasını sağlayan "doy-pack" ambalaj teknolojisini kullanarak paketlediği sıvı çorbalar sayesinde 15 dakika olan hazırlanma süresi de 3 dakikaya kadar indi.

ANADOLU LEZZETLERİ: Sulu hazır çorba alanında Knorr, yoğurt ve egzotik baharatlar ile zenginleştirilmiş Hint usulü tavuk çorbası, kurutulmuş domates ve maskarpone peyniri ile hazırlanmış İtalyan usulü domates, Frenk soğanları ve kremayla hazırlanmış mantar çorbası ile farklı mevsim sebzelerinin bir arada yer aldığı sebze çorbasıyla dikkat çekiyor. Geçtiğimiz yıl çorba üretimine başlayan Naturamaks ise sadece sulu çorba üretimi gerçekleştiriyor. Naturamaks’ın cam kavanozda piyasaya sunduğu sıvı çorbaları, tencereye boşaltılıp, üzerine kavanozun tamamı kadar su ilave edilerek hazırlanıyor. Şu anda sebzeli brokoli, işkembe, kremalı mantar, şehriyeli tavuk ve Anadolu’ya özgü Toyga çorbasının sulu üretimini gerçekleştiren firma, önümüzdeki haftadan itibaren Macarlar’ın Gulaş, Boşnaklar’ın Begova ve Osmanlı saraylarının çorbası Sultan’ı da tüketicilerle buluşturmaya hazırlanıyor.

En fazla tüketen ülkeyiz

Dünyanın en çok çorba içilen ülkelerinin başında Türkiye geliyor.

ABD ve Avrupa ülkelerinde üretilen ve yapım kolaylığı nedeniyle büyük ilgi gören hazır çorbalar, Türkiye’de çalışan kadın sayısının ve yapım kolaylığı sunan hazır gıdaların tüketim trendinin artmasıyla birlikte pazara girdi.

Ev yapımı çorbaların yanı sıra hazır çorbalar yapım kolaylığı nedeniyle özellikle çalışan kadınlar, yalnız yaşayanlar ve öğrenciler tarafından tercih ediliyor.

Belirli bir damak tadına alışmış erkeklerin alıştıkları lezzetlerden vazgeçememeleri de eve geldiklerinde hazır çorba tercih etmemelerine neden oluyor.

Bu da hazır çorba üreticilerinin yöresel çeşitlerini artırmalarında rol oynuyor.

’Nohutlu Yüksük’ten ’Yuvalama’ya uzanıyor

Knorr, Bizim, Maggie, Halk, Piyale, Tukaş gibi önde gelen markaların rekabet ettiği pazarda Ülker, Bizim markasıyla ürettiği klasik tatların yanı sıra, Gaziantep’e özgü Yuvalama, kelle paça, domatesli sebze ve Anadolu adlı çorbalarıyla ön plana çıkmaya çalışıyor.

Nestle, Maggie markasıyla Balıkesir yöresine ait Düğün çorbasıyla farklılığını ortaya koyuyor.

Halk, ıspanak ve arpa şehriyeli mercimek çorbasının yanı sıra Gümüşhane’nin Gendime çorbasıyla da dikkat çekiyor.

Knorr’un sıvı çorbalarının yanı sıra, toz halindeki hazır çorbaları arasında da Doğu Akdeniz Bölgesi’nin mantılı, nohutlu Yüksük, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin buğdaylı ve yeşil mercimekli Alaca, arpa şehriyeli mercimek ve etli düğün, İç Anadolu’ya özgü Tutmaç, Mahluta, Kafkas, Fesleğenli Domates, Bademli Tavuk ve Toyga gibi farklı damak tadlarına yönelik ürünleri de bulunuyor.

4 kase çorbadan biri artık ’hazır’ kaynıyor

Türkiye’de içilen her 4 kase çorbadan biri hazır çorba olurken bir yıl boyunca her 10 evden 6’sına en az bir paket hazır çorba giriyor.

2007 yılında 1 milyar kase hazır çorbanın tüketildiği Türkiye’de, yılda kişi başına düşen çorba tüketimi de 25 litreyi buluyor.

Ramazan ayında hazır çorba satışları ikiye katlıyor.

İlk olarak tarhana çorbasının paketlenerek satışa sunulmasının ardından bugün hazır çorba çeşitleri yöresel çorbalarla zengileşirken, farklı lezzetlere de yer verilmeye başlandı.

Tüm bunlara rağmen, Türk mutfaklarında en çok kaynayan çorba, tarhana ve mercimek oluyor.

Padişah sofrasından Fransız saraylarına

TÜRKLERİN sofralarından eksik etmediği çorbanın anavatanının Ortadoğu olduğu biliniyor. 15 ve 16’ncı yüzyıllarda Osmanlı sarayında padişahların sofraları için hazırlanan farklı çeşit çorbaya döneme ait kayıtlarda rastlanıyor. Borç çorbası, erik çorbası, havuç çorbası, limon çorbası, tarhana çorbası gibi pek çok malzemenin bir arada kullanıldığı çorbalar olarak sofralarda yer aldığından söz ediliyor. 17’nci yüzyılda, günümüz Fransız mutfağının en ünlü çorbalarından biri olan soğan çorbasının izlerine rastlanıyor. Bu çorbanın ekmekleri üstüste konulup, üzerine et suyu dökerek ve baharatlar eklenerek hazırlandığı dünya mutfak tarihinde yer alıyor.

Ankara ve İstanbul profiterolsever çıktı

İSTANBUL ve Ankara’nın sütlü tatlı rekortmeni prefiterol oldu. Sütlü tatlılarıyla Türkiye genelinde 120 şubeyle faaliyet gösteren Özsüt’ün şehir bazındaki satış rakamlarından yola çıkarak yaptığı araştırmaya göre, İstanbul ve Ankara’da en çok profiterol seviliyor. Günde 20 bin porsiyon tatlı ve 5 bin kilogram dondurma üreten Özsüt’ün satışlarına göre, Türkiye genelinde sütlü tatlıda birincilik konusunda profiterol ve kazandibi çekişiyor. Çok az farkla kazandibi ipi göğüslerken, ikinci sırada profiterol yer alıyor. Bu ikilinin ardından tavukgöğsü geliyor. İllere göre bakıldığında ise özellikle güneyde kazandibinin çok sevildiği görülüyor. Sütlü tatlıda Gaziantep’te de ibre kazandibinden yana. Ama profiterol ve aşure de sevilen sütlü tatlılar arasında yer alıyor.
Yazarın Tüm Yazıları