Hani kökü kazınıyordu?

Oktay EKŞİ
Haberin Devamı

Sonuncu şehitlerin isimleri Yzb. Ersin Bacaklı ile Komiser Muzaffer Can... Ayrıca iki astsubay ile iki er de ağır yaralandıkları için Amasya Devlet Hastanesi'ne kaldırılmışlar.

Geriye doğru giderseniz hamile eşinin gözleri önünde öldürülen 1 yıllık polis memuru Gökhan Çavuşoğlu'nu anımsamadan edemezsiniz.

Ya, terörist zannıyla özel tim mensupları tarafından öldürülen 14 yaşındaki Turkay Metin ile 16 yaşındaki Cihat Metin'i, Şebinkarahisar'da öldürülen maden mühendisi Mustafa Tete'yi, Reşadiye'de öldürülen Jandarma Astsubay Kani Çağlak'ı, jandarma erler Serdar Eraydın, Ferhat Göksel ve Nureddin Sevinç'i, Aybastı'da öldürülen Nazigül Çubukcu ile Kevser Çubukcu isimli iki kız kardeşi, Tokat'ta öldürülen Mustafa Çivi, Naci Özen ve Ahmet Duygu'yu, Amasya'nın, teröristleri devlete ihbar ettiği için öldürüleceği bilinen, buna rağmen koruma altına alınmayan Çakırlısu Köyü Muhtarı Cafer Avcı'yı, Ünye Cezaevi İkinci Müdürü Mustafa Eryılmaz'ı, Alucralı postacı Seyfettin Dokumacı'yı, Tokat'ın Turhal İlçesi Karkın Köyü'nde öldürülen Hasan Baş'ı ve adını şu veya bu nedenle tespit edemediğimiz öteki terör kurbanlarını unutabilir misiniz?

Bunların hepsi de Giresun, Ordu, Amasya, Tokat bölgesinde yaşanan olaylar... Bunlara biraz da Erzincan ve Sıvas'ı eklemek lazım.

Karadeniz Bölgesi'nde son ikibuçuk yıldır terör bitmedi. Oysa her İçişleri Bakanı, yörenin tümünde, her vali kendi il sınırları içinde terörün kökünü kazıyacağına dair kesin sözler söyledi.

Gözle görülür önlemler alındı. Jandarma Genel Komutanlığı yöreye hayli çok sayıda birlik aktardı. Yeni düzenlemeler yapıldı.

Ama gerçek şu ki, devlet o toprakları kirleten teröristlerin kökünü kazımayı hâlâ başaramadı.

Aksi söz konusu olsa, son olarak bir yüzbaşı ile bir komiseri şehit vermez, iki astsubay ile iki eri de ağır yaralı olarak hastaneye kaldırmazdık.

Demek ki bugüne kadar izlenen yol yeterli değil...

Gerçi bahane ararsanız söyleyecek çok şey var: Arazi çok engebeliymiş... Ayrıca ormanlık alan çokmuş... Teröristler kolay saklanıp kolay kaçabiliyorlarmış...

Bunlara kulak verirseniz kavgayı baştan yitirmiş olursunuz.

Oysa devletin önce vatandaşı yanına alması ve bu kavganın içine sokması lazım. Ama bunun için önce vatandaşın güvenini kazanmak şart.

Lütfen söyleyin: Devletin muhtar Cafer Avcı'yı korumasız bıraktığını gören vatandaş, güvenir de bu kavgada yardım eder mi?

Sonra... Devlete yardım edecek -teröristleri ihbar edecek- vatandaşın önce telefonu olması lazım. Telefonu olanın nereye, nasıl ihbarda bulunacağını öğrenmiş olması lazım. Kısaca problemin çözümünde hangi hataları yaptık, neyi eksik bıraktıksa bunların giderilmesi lazım.

Yoksa yıllar geçer, biz yine aynı şeyleri yazar dururuz...



Yazarın Tüm Yazıları