Hafıza yok ki

Ama kendilerine siyaset yolunu açıp yürü ya kulum dedirten bir milat’a, artık meydan okuyabilmektedirler.

Onlara Beylik verdiler ya, önce babalarını asacaklar.

***

Vefaları da yok.

12 Eylül sâyesinde adam olduklarını unuttular. A Takım gitti, B Takım geldi... Hepsi bu.

Kimileri de Danışma Meclisi’ne yamanıp siyasete oradan uzandı...

Şimdi 12 Eylül’ü sorgulamaya kalkıyorlar.

Yaparlar.

28 Şubat sâyesinde edindikleri şöhret ve serveti de belki 20 yıl sonra hatırlamayacaklar.

Belki irticaya bile yol verirler. 8 yıllık eğitimi bile unuturlar.

***

Onları iyi tanıyorum.

Solcusu da bir, sağcısı da.

Süngü’nün ucunu gördüler mi yerde takla atarlar, süngü uzaklaştıktan sonra ise kabadayı kesilirler.

Bunca iş dururken, şimdi nereden akıllarına geldi 12 Eylül’ü yargılamak?

Niye 28 Şubat değil de 12 Eylül?

-?Çünkü 28 Şubat hâlâ yaşıyor.

12 Eylül ise gitti.

Gidenin arkasından atıp tutmak kolay.

***

Eğer 12 Eylül sabahı, Demirel ve Ecevit’e deseydik ki:

-?Üzülmeyin... 15 yıl sonra biriniz Başbakan, diğeriniz Cumhurbaşkanı olacaksınız.

Alay ettiğimizi zannedeceklerdi.

Hayır efendim.

“Mâni oluyor halimi takrire hicâbım” diyebilen bir siyasetçiye hiç rastlamadım.

Deniz?Baykal’a da 12 Eylül sabahı deseydik ki:

-?Üzülme dostum... 12 yıl sonra CHP’ye lider olup Atatürk’ün koltuğuna oturacaksın.

İnanır mıydı acaba?

Yâni, 12 Eylül deyip geçmeyin... Nelere muktedirmiş meğer. Daha ne diye hesap soracaksın? Otur, teşekkür et.