Hadi Uluengin: Siyaseten doğru

Hadi ULUENGİN
Haberin Devamı

SON on - on beş yıldır hemen bütün Frenk dillerine ‘siyaseten doğru’ diye bir deyim girdi. ‘Mahsuru yok’, ‘kitabına uygun’ anlamına gelse de bunu Türkçeye tam çeviremeyeceğim, onun için örnekleyerek anlatmaya çalışayım...

Diyelim ki, Fas asıllı serseriler bir Avrupa şehrinde sağa sola saldırdı.

Ayıp bir ırkçılık çağrıştırmasın diye medya genel olarak onların bu Mağribi kökeninden söz etmiyor. ‘Varoş gençliği’ tanımıyla yuvarlıyor.

Veya eşcinselliği ayyuka çıkmış bir şahsiyet AIDS'ten mi öldü, ayırımcılık yapılıyor denmesin diye merhumun yatak tercihi ve vefat nedeni es geçiliyor.

Anlayacağınız, ‘siyaseten doğru’ olmak, suçlanma korkusuyla bazı doğruları unutmak ve hem mahçubiyetle, hem de ikiyüzlülükle susmak refleksini içeriyor.

Deyimi not edelim, yazının sonunda tekrar konuya döneceğim...

* * *

HAFTA sonu Afrika ülkelerinden Zimbabwe'de sözümona seçim yapıldı.

Sözümona diyorum, çünkü Harare'nin bağımsızlığa kavuştuğu 1980 yılından beri bu devleti yöneten Robert Mugabe sandıktan kendi partisi ZANU'nun çıkması için hem halka terör uyguladı, hem de bin sahtekarlığa başvurdu. Zaten sonuç farketmez, biçilmiş kaftan anayasaya göre hükümeti yine kabile reisi atayacak.

Söz konusu Zimbabwe'ye son iki - üç aydır bizim basın da epey yer veriyor.

Zira kendisine ‘muharip gaziler’ diyen bir it sürüsü, Mugabe'nin has adamı ve Nazi lidere duyduğu hayranlık nedeniyle adına Hitler'i de ekleyen Chenjerai Hitler Hunzvi isimli bir hergelenin şefliğinde, ülkedeki beyaz çiftçilerin toprağını gaspediyor, bunları katlediyor ve kadınlarının ırzına geçiyor.

Kaddafi'nin Libya'sı hariç tüm Afrika başkentlerinin dahi lanetlediği bu korkunç popgromu bir tek kim destekledi biliyor musunuz ? Hani, kazaen ekrana çıkartılınca galiz küfür savuran ve Apo'yla gerilla teftiş ettikten sonra militarizme yaranmak için aniden ‘Atatürkçü’ (!) kesilen Doğu Perinçek adlı adamın ‘başyazar’ (!) gözüktüğü ‘Aydınlık’ dergisi var ya, işte bizim süper marjinal Maocu varakpare ‘Zimbabwe’nin ikinci bağımsızlığı' diye başlık attı.

Eh, Dışişleri Bakanına karşı da faşist ve ırkçı bir saldırı yürüten Maocu pespayeler şimdi Kara Hitler'i pohpohlamayacak da kimi pohpohlayacak ?..

* * *

OYSA, beyazların hedef alınması, bütün zenginliği yirmi senedir kendi cebine atan ve sus payı olarak kabilesinden avaneye dağıtan Mugabe'nin Zimbabwe'deki hoşnutsuzluğu başka yöne kanalize etmek taktiğinden kaynaklanıyor.

Düşünün ki, nüfusun çok önemli bir kesimin AIDS virüsü taşıması bir yana, bağımsızlığı elde ettiği yıl Güney Afrika'dan sonra Kıta'nın en yüksek hayat seviyesine sahip olan bu devlette, aynı seviye bugün 1965 oranına düşmüştür !

Tütün tarlalarından yol ağına ve fabrika tezgahlarından otel altyapısına, eskiden tıkırında yürüyen her şey şimdi felç durumdadır. Ülke dökülmektedir.

Üstelik, laf aramızda, Zimbabwe tek örnek de değildir !

Aynı şey, yaşlıların ‘ah Belçika dönemindeki refah’ diye iç çektiği Kongo'dan, iç savaşa son vermesi için hükümetin Londra'ya ‘n’olur burada kalın' diye yalvardığı Sierra Leone'ye kadar eski sömürgelerin pek çoğu için geçerlidir.

Şu kesin, bağımsız Afrika bağımsızlığın altından kalkamamaktadır !

* * *

BUNU söyledim diye ne sömürgeciliği, ne de Batı'nın kendisine vehmettiği ‘uygarlaştırıcı misyonu’nu savunuyorum. Ama, mahçubiyete düşmeden; yani ‘siyaseten doğru’ olmadan, yukarıdaki olguyu saptamak gerektiğine inanıyorum.

Aksi takdirde, ‘kitabına uysun’ diye hep ‘siyaseten doğru’ davranmaya çalışır ve iki kere iki dört doğruları es geçersek, işin sonu, tövbe tövbe, rezil Maocular gibi Afrika Hitler'inin kıyımına övgü düzmeye kadar gider...

Varsın ‘siyaseten doğru’ olmasın, doğrular maddeten doğrudur !

Yazarın Tüm Yazıları