Global düzeyde insanlığın en büyük trajedilerinden birine şahit oluyoruz. Uzaktan eğitime geçiş yaptığımız evlerimizde 7/24 ayrılmadan yaşamaya çalıştığımız bu zorlu süreçte ‘anne baba, çocuk ve öğretmen’ olarak rollerimiz de yeniden tanımlanmaya başladı.
#AileYeni bir eğitim öğretim yılına büyük umutlarla başlıyoruz. Öğretmen yetiştirme alanında araştırmalar yapan ‘öğretim üyesi, veli ve öğretmen’ kimliğimle yaptığım gözlemlerde en değerli varlıklarımız çocuklarımızı emanet ettiğimiz öğretmenlerimizi istemeden de olsa yorduğumuza, üzülerek şahit oluyorum. Bu zorluk özellikle ilköğretim yıllarında daha fazla yaşanıyor. Ev ortamından okul ortamına geçen çocuğun uyum sürecinde aile de benzer bir süreçten geçerken zorlanabiliyor. Sınıf öğretmeni Selin’in ifadesi bu resmi yansıtıyor: “Birinci sınıfın ilk dönemi velilerle çalışmayı isterdim… İnanın çocuklardan değil velilerden yoruluyoruz.”
#ÖğretmenDünyaca ünlü ailelerin çocuklarını okutmak için tercih ettiği İsviçre’deki yatılı okullar, Türk öğrencilerin peşinde. 1960’tan önce kurulan okulların oluşturduğu birlik olan Swiss Learning’in Başkanı Christophe X. Clivaz, “Türkiye bizim için çok önemli bir ülke, burada olmasını istediğimiz bir kültür” dedi.
#GazetehaberleriEğitim-Sen eski Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, sendika başkanlığından ayrıldıktan sonra bir ilköğretim okulunda sınıf öğretmeni olarak çalışmaya başladı. Yani uygulamanın bizzat içinde. Geçtiğimiz günlerde birinci sınıf öğretmenleriyle bir ara değerlendirme yapılıyor. Meslektaşları 60-66 aylık çocukların büyük uyum sorunu yaşadıklarını anlatıyor.