Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yahu bunlar çok zavallı ya...

Güncelleme Tarihi:

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yahu bunlar çok zavallı ya...
Oluşturulma Tarihi: Mart 23, 2015 12:50

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çözüm süreci konusundaki çıkışı nedeniyle kendisini eleştirenlere yanıt verdi.

Haberin Devamı

İsim vermeden hem Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a, hem de HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'a yüklenen Erdoğan, Demirtaş'a "haddini bil, neslini bil" dedi. Erdoğan, Arınç'ın "unutmayın bu ülkede bir hükümet var" sözlerine karşılık ise, Cumhurbaşkanlığı'na halkoyu ile seçildiği vurgusu yaparak, "Cumhurbaşkanlığı makamına gökten zembille inmedim" diye konuştu.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN KONUŞMASININ TAMAMI

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda ağırladığı yeni muhtar grubuna hitaben yaptığı konuşmada şu mesajları verdi;

DEMİRTAŞ'IN "SEN TEK KİŞİSİN, BİZ MİLYONLARIZ" SÖZÜNE KARŞILIK OLARAK: "KENDİNİ BİL, HADDİNİ BİL, NESLİNİ BİL..."

"Birileri çıkmış ne diyor, artık tek adamsın, yanında kimse yok. Yahu bunlar çok zavallı ya. Ya ben cumhurun başkanıyım ya, ben bu milletin başkanıyım. Büyüklerimizin çok güzel bir lafı var, 'kendini bil, haddini bil, neslini bil.' Ama bunlarda hiçbirisi yok."

HDP EŞ BAŞKANI SELAHATTİN DEMİRTAŞ'A YANIT:

"6-8 Ekim tarihlerinde milleti sokağa davet eden kimdi? Ondan sonra yalana başladılar. Ne yapmadın ya, sokağa davet ettin. Kendileri için hak aradılar. Şimdi çıkmışlar utanmadan Cumhurbaşkanı çözümün karşısında diyorlar.

"UNUTMAYIN BU ÜLKEDE BİR HÜKÜMET VAR" DİYEN BÜLENT ARINÇ'A YANIT: "CUMHURBAŞKANLIĞI'NA GÖKTEN ZEMBİLLE İNMEDİM.."

"Ben Cumhurbaşkanlığı makamına gökten zembille inmedim, 12 yıl Başbakanlık yaptım. Ondan öncesinde belediye başkanlığı yaptım. Buralardan, halkımın içinde bu toprakları eşiye eşiye bu duruma geldik. Hangi köyde, hangi beldede, hangi ilçede, ilde ne var ne yok bunları bilen birisiyiz."

"Eğer eleştiriyorsam bunu ülkem adına, kardeşlik adına, barış adına yapıyorum. Biz dertliyiz. Dert adamı söyletir. Bu ülkenin derdini sızını içimizde hissettiğimiz için konuşuyoruz. Meselesini ikbal olanlar bizi anlayamadı, meselesi koltuk olanlar bizi anlayamadı. Ucuz kahramanlık peşinde olanlar bizi anlayamadı. Biz şahsi meseleleri işin içine katmadan, hükümetimizle devletimizle bu işi çözeceğiz. Muhalefet katkı sağlayacaksa buyursun sağlasın. Bundan sonraki gelişmelere ilişkin söz söylemek, değerlendirme yapmak, teklifte bulunmak herhalde benim hakkım."

HÜKÜMETE MESAJ: "EĞER İTİRAZ EDİYORSAM, PARALELE DİKKAT ÇEKEREK YAPIYORUM"

Çözüm Süreci bir iki etnik unsurun değil, iki bölgenin değil, tüm milletimizin ve tüm Türkiye’nin ortak meselesidir. Kim çözümde yanımızda olursa onunla yürürüz, ama iki yüzlülerle asla yol yürüyemeyiz. Bizim hiçkimseye meşruiyet kazandırmak gibi bir gayemiz yok olamaz. Türkiye, terör örgütleri karşısında, vandallar karşısında, paralel ihanet şebekeleri karşısında boyun eğmez. Eğer itiraz ediyorsam, bazı yanlışlara dikkat çekiyorsam, bugüne kadar yaşananları yakından bilen biri olarak yapıyorum. Bu ülkede paralele, yapılanmaya dikkat çekerek yapıyorum. Bir şeyi daha özellikle söylüyorum. Paralel devlet yapılanmasının, bizlere yönelttiği çağrılara bakarsanız, nerelerle nasıl paslaştıklarını görürsünüz."

Haberin Devamı

PKK'YA MESAJ: "MARJİNAL, ATEİST, İNANÇSIZ..."

"Bizim Kürtler ile olan ilişkimizi, muhabbetimizi ancak ve ancak Türkler ve Kürtler olarak biz tanımlarız. Marjinal, ateist, inançsız, bu toprakların değerinden kopuk akımlar çıkıp da bizim birbirimize olan muhabbetimizi yeniden tanımlayamazlar."

HDP'YE MESAJ: "SİYASİ PARTİ, GÜNEYDOĞU'DA KENDİ YAŞAM TARZINI DAYATARAK..."

" İthal kavramlarla yola çıkanlar, ithal çözümler önerenler doku uyuşmazlığı yaşarlar. Şu anda Doğu ve Güneydoğu illerimizde, Kürt kardeşlerimiz nezdinde çok önemli bir tehdit, mesele var. hem terör örgütü, hem siyasi parti, kendi yaşam tarzını dayatarak benim Kürt kardeşimin ruhuyla, özüyle oynamaya çalışıyor. Onların dünya görüşü, yaşam tarzı bu coğrafyaya ait değildir. Onların diliyle konuşmaya başladığınız anda bu tahribatın bir unsuru olursunuz."

"KÜRT SORUNU YOKTUR" SÖZLERİNİ ELEŞTİRENLERE MESAJ: "KÜRT SORUNU YOKTUR, KÜRT KARDEŞLERİMİN SORUNLARI VARDIR..."

"Ret, inkâr politikalarının son bulmasıyla birlikte, yani devletin sorunları kabul ederek çözüm çabasına girmesiyle birlikte Kürt sorunu kavramı artık geçerliliğini yitirmiştir. Ben Kürt sorunu yoktur dediğimde, bunu art niyetli şekilde başka yerlere çekmeye çalışıyorlar. Benim söylediğim açıktır. Türkiye’de artık Kürt sorunu yoktur, Kürt kardeşlerimin sorunları vardır."

GEZİCİLERE VE PARALEL YAPIYA MESAJ: "GEZİ OLAYLARI VE 17-25 DARBE GİRİŞİ, KÜRT KARDEŞLERİMİN SORUNUNU ÇÖZÜMÜNÜ ENGELLEMEK İÇİN"


"Nice darbe girişimi, nice saldırı, Gezi olayları, 17-25 Aralık darbe girişimi, hepsi de Kürt kardeşlerimin sorunlarının çözümünü engellemek için sahneye konulmuştur. Ama biz hiçbirine eyvallah etmedik. Bizim politikalarımızı terör belirleyemez.

ÖCALAN'A MESAJ:"GEÇEN YIL NEVRUZ'DA DA AYNI ŞEY SÖYLENDİ..."

" Sıkılı yumruklarla hiçbir sorun çözülemez. O silahları bırakmadığınız sürece zerre kadar katkınız olmaz. Şimdi söylüyorlar, silahlar bırakılsın. İfade olarak çok güzel. Tamam da bir yıl önce Nevruz'da yine bunlar söylenmişti. Ve tamam dendi. E ne oldu? ben ne dedim, uygulamaya bakarız. Uygulama görmeden bunlara inanmak mümkün değil.

HDP'YE MESAJ: : "ÇAĞRIM PKK'YA DEĞİL, SİYASİ PARTİYE"

"30 mart seçimlerinde tehditlerle bu işler yürüdü, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tehditlerle yürüdü. Artık bu tehditlerden halkımızı kurtarmak zorundayız. Burada da muhatabım asla terör örgütü değildir. Bu çağrımı terör örgütüne değil, vesayetinden kendisini kurtaramayan o siyasi partiye yapıyorum"

KANDİL'E MESAJ: "SİLAHLARIN GÖLGESİNDE BARIŞ OLMAZ"

"Eğer çözüme katkı sunmak istiyorlarsa, önce silahların gölgesinden, tasallutundan kurtulacaklar. Tekrar söylüyorum. Her ne pahasına olursa olsun, son nefesimize kadar bu ülkede çözüm süreciyle tesis ettiğimiz kardeşliğimizin mücadelesini sürdüreceğiz. Ancak hiç kimsenin Kürt kardeşlerimi zehirlemesine, haksız muhataplık kazanmasına müsaade edemeyiz, etmemeliyiz. Silahların gölgesinde barış olmaz. Verilen sözlerin defalarca çiğnendiği bir ortamda somut adımları görmeden daha ileriye gidemeyiz.

BAKMADAN GEÇME!