Global piyasalarda korkunun yerini yeniden coşku alıyor

Merrill Lynch, Morgan Stanley Bear Sterns ve Citibank gibi bazı dev finansal kuruluşların, konut kredisi kaynaklı sorunlar nedeniyle bilançolarında ciddi zararlar yazması sonucu güç durumda kalmasının ardından, uzak doğulu ve orta doğulu bazı büyük sermaye gruplarının ve devlet yatırım fonlarının söz konusu şirketlere belli ölçüde ortak olma karşılığında taze kaynak aktarması, bir süredir dalgalı ve yönsüz hareket eden global piyasalara adeta bir yılbaşı hediyesi oldu.

Türkiye’de Kurban Bayramı’nın kutlandığı günlerde global piyasalarda da yukarıdaki bu ortaklık teklifleri ile yeni şirket satın alma ve birleşme haberleri kutlanmaktaydı. Öyle ki ;ABD’de enflasyon rakamlarının beklentilerin üzerinde gelmesi, konut sektörüne ilişkin ekonomik verilerin zayıf çıkması hatta yatırım bankalarının üçüncü çeyrek bilançolarında beklentilerin çok daha üzerinde zarar açıklaması bile global piyasalardaki bu olumlu havayı değiştirmeye yetmedi.
 
Aslında yılın son haftasına girerken piyasalarda korkunun yerini yeniden coşkunun almaya başlamasında tek başına yukarıdaki haberler etkili değildi. Öncelikle, geçtiğimiz hafta Avrupa Merkez Bankası’nın kredi daralması nedeniyle likidite sıkıntısı çeken piyasalara yaklaşık 500 milyar dolar tutarında likidite sağlaması, bir süredir ortalamalarının oldukça üzerinde seyreden ve yatırımcıları tedirgin eden LIBOR faiz oranlarının hızla gerilemesinde etkili oldu. Ardından, FED’in önümüzdeki bir ay boyunca düzenleyeceği repo ihaleleri yoluyla bankalara toplam 40 milyar dolar tutarında nakit sağlayacak olması, olumlu beklentileri güçlendirdi. Konut kredisi piyasalarındaki sorunlar nedeniyle geçtiğimiz bir yıl öncesine göre piyasa değerleri yaklaşık yarı yarıya azalan bazı dev finansal kuruluşlara bu noktada gelen ortaklık teklifleri ise global piyasalarda “acaba en kötü geride mi kaldı” değerlendirmelerine neden oldu. Geleneksel yıl sonu canlılığı ve yeni yıl coşkusunun da etkisi ile piyasalar hızla yükselmeyi başardı.
 
Piyasalarda son dönemde yaşanan hareketliliğin, farklı yorumlamalara açık ekonomik veri ve haber akışından kaynaklandığını ve yatırımcı kanaatinin henüz net bir yönde şekillenmediğini düşünüyoruz. Dev finansal kuruluşların bile konut kredisi piyasasında yaşanan sorunlar nedeniyle ağır hasar alması nedeniyle nispeten daha zayıf ve küçük ölçekli finansal kuruluşların bu çalkantılı dönemde ayakta kalma ihtimalinin düşük olduğuna inanıyoruz. Dolayısıyla, mortgage ve finans piyasalarında yaşanan sorunların global ekonomik büyüme üzerinde ne derece etkili olacağı yönündeki değerlendirmelerin, önümüzdeki dönemde de piyasaların gidişatı üzerinde belirleyici olmaya devam edeceğini tahmin ediyoruz.
Yazarın Tüm Yazıları