Geç ama temiz oldu

HAFIZAM beni pek yanıltmaz. Gazetelerin arşivlerinde vardı. Benim için Beşiktaş tarihinde çok özel bir kadronun ve de çok özel futbolcuların bulunduğu bir dönem vardı.

Geçen o keyifli günlerin heyecanı içinde, "Şimdi bu top oynayan kardeşler ileride Beşiktaş'ın başında olurlar inşallah" demişim. Şifo'yu, Metin'i, yönetimlere yakıştırmışım. O kadro içinde Feyyaz'ın Gökhan'ın, Ali'nin, Zeki'nin, Ulvi'nin ve daha bir sürü ismin bu takımın geleceğini hazırlayacak kişiler olmasını temenni etmişim.

Bir şeyi de atlamamışım. Ne de iyi etmişim. Saha kenarında görmek istediklerimin liste başı da Rıza imiş. İşte şimdi oldu. Belki geç ama temiz oldu.

Bu ülkede futbolun Türk büyükleri var. Spor programlarını seyretmem. Okuduğum da 5-6 tane aklı başında adam var. Benim yazdığım da konuştuğum da beni bağlar. Okumuyorum, dinlemiyorum ama sokakta dolaşıyorum. Duyum alıyorum. Rıza için "geçici plaka, 4 iş sonra işi tamam" diyenler varmış. "Yuh" demek tarzım değil. "Ayıp" demeye hakkım var.

Rıza'nın Beşiktaşlılığını tartışmam bile, antrenörlüğünü de. Rıza şimdiye kadar nereye el attıysa, güller açtırdı. Kendi evinde gül mü solduracak? Rıza'yı daha fazla anlatmak istemiyorum. Beşiktaş ailesi, kendi çocuğunu zaten bağrına bastı.

AHMET DURSUN

AHMET Dursun geri döndü. Sefa geldi, hoşgeldi. Ahmet, sokakta dolaşan bir adam değil. Sahanın içinde iş gören adam. Kolay kolay hiçbir futbolcuya nasip olmayan sloganları tribünlerde Ahmet söylettirdi. Bu, kendiliğinden olmaz. Ahmet iyi oynuyordu. Ahmet gol atıyordu. Böyle oynayan oyuncuya tabii ki, tribün kalabalığında kötü ses çıkmaz. Bir de madalyonun tersi var. Futbolda iyi oynarken "yaşa" sesi gelir, kötü oynarken de "kaka." Bak evlat, seni hep özel bir futbolcu olarak gördüm. Son kakayı sen bağladın. Hatayı hatırlatmak prensibim değil. İnşallah ders almışsındır.

Ne kadar iyi bir Beşiktaşlı olduğunu biliyorum. Yaşın 26. Futbol için yaş önemli değil, senin için yeniden futbola başlama yaşın olmasını istiyorum. Beşiktaş tribünleri, sevdiğini unutmaz. Çünkü sahte sevgiyle gösteri yapmaz. Seni çok seviyorlar. İkinci yakaladığına layık ol. Sana bir de ağabey tavsiyesi; hem top ayağında, hem canım cennette olmaz. O namussuz top var ya, iyi yaşamıyorsan şeytan doldurur. Bunu da aklından hiç çıkarma.

TANJU ARGUN

BAŞLIKTAKİ isim futbol insanı değil. Özerk olacak Voleybol Federasyonu'nun başkan adayı. Elini sıktığım, tanıdığım bir kardeş. Erdemir'de, Vestel'de, Netaş'ta Türk voleyboluna büyük katkılarını biliyorum. Ben voleybol oynamadım. Ama en az 40 senedir voleybolu çıplak gözle seyrederim. Büyük de keyif alırım. Bu ülkeye plaj voleybolu girdiğinden bu yana da hiçbir turnuvayı kaçırmadım. Voleybol camiasının kalitesini görüyorum. Elimle de tutuyorum. Tanju Argun, Akın İra ve Mehmet Çakmak gibi yıllarını voleybola adamış, hatta önderliğini yapmış isimlerin beraberliğinde 4 yıl hizmet etmek istiyor.

Hele yönetiminin içinde öyle biri var ki, bana bu elle oynanan oyunu çok sevdirenlerin başında; DÜNYA BALTACIOĞLU. Oynadığı dönemde hemen hemen hiçbir maçını kaçırmadım. Futbolda Sergen'i nasıl başka bir gözle seyrediyorsam, onu da öyle seyrettim. İtalya'da oynadığı zamanlarda en iyi yabancı oyuncu seçildiğinde de takipteydim. Bu dünya tatlısı adamın da içinde bulunduğu bu yönetimin Türk voleybolunu çok üst seviyelere taşıyacağına inancım büyük. Voleybol camiası bu şansı değerlendirir inşallah.
Yazarın Tüm Yazıları