Fiyasko

MUSTAFA Denizli derbiye beklenmedik bir onbirle çıktı. Holosko, Bobo ve Nobre kulübede... Yol yorgunu Tello kadroda bile yok.

Klasik ikiliden Fink de kızakta. Ernst’in yanında Ekrem Dağ oynuyor ve sürekli Arda Turan’ı kovalıyordu.
Birara düşündüm. Denizli’nin sahaya sürdüğü onbir bir sistemin gereği miydi... Yoksa, hocanın güvendiği ve inandığı isimlerden oluşan bir topluluk mu?
Her şeyi zamana bıraktım. Böyle bir sorunun yanıtını oyunun ilerleyen dakikalarında bulabilirdim. Oyun başladıktan sonra Yusuf Şimşek’in sol kanatta nasıl sırıttığını... Sağ kanatta Serdar Özkan’ın çırpınışlarını... Ve santrforda Nihat Kahveci’nin kayboluşunu kolayca gördüm.
Beşiktaş, hücuma çıkarken zorlanıyordu. Oyunu yönlendirecek, Beşiktaş’ı rakip kaleye koşturacak bir ağır abinin yokluğunu hissediyordu.
Tabata mı? Yok, ilk 45 dakikada 10 numara gibi görünmedi. Çalıştı-çabaladı. Ama görebildiğim kadar 10 numara biraz bol geldi.
Galatasaraylı Keita’nın iki hareketini ve Kewell’a yarattığı iki pozisyonu gördükten sonra, aklıma yine Holosko geldi.
Oynasaydı, Keita’nın Galatasaray tribünlerine taşıdığı heyecanın benzerini, o da bir avuç Beşiktaş taraftarına tattırırdı.
* * *
DENİZLİ, ikinci yarıda Tabata ve Nihat Kahveci’yi kenara çekti. Bobo ile Fink’i aldı. Bu değişiklik Ekrem Dağ’ı boşta ve özgür bıraktı. Fink, Arda’nın üzerinde oynamaya başladı. Ekrem Dağ da Ernst ile hücuma koştu.
Serdar Özkan’ın yakaladığı üç pozisyon oyundaki skor ve dengeleri değiştirmek için bulunmaz birer fırsattı.
İlk iki pozisyondaki ağır ve hantal davranışları gençliğine hiç yakışmadı Serdar Özkan’ın. Diğer pozisyonda ise her hareketi akıllıca ve çabuktu.
Biraz da şansı yaver gitseydi!
Beşiktaş, ikinci yarıda oyunu Galatasaray yarı alanına yıktı. Ancak, yediği beklenmedik gol umutları bir anda kırdı.
Holosko’nun oyuna girdiği anda dakikalar 69’u gösteriyordu… Biraz geç değil mi Hocam?
Düşündüğümü söyleyeceğim. Mustafa Hoca bu derbide oynattığı iki adamı gerektiği gibi kullanamadı.
Daha doğrusu, derbiye sürdüğü onbirde iki adama eziyet çektirdi. Biri sol kulvara hapsettiği Yusuf Şimşek.
Diğeri de orta sahada Arda Turan’ın peşinden koşturduğu Ekrem Dağ.
* * *
Derbiyi izledikten sonra yazımın başında aradığım sorunun yanıtını kolayca yakaladım.
Bu kadro bir sistemi uygulayacak özellikte değildi. Ve derbinin yükünü ve ağırlığını kaldıramazdı.
Yine de şunu söyleyebilirim. Yediği üç golde de hatalıydı. Böylesine kolay goller yiyen bir Beşiktaş’ın da derbi kazanması beklenemezdi.
Yazarın Tüm Yazıları