Film...

Ya da doğalgaz sorunu mu var?..

Çek bir film, Polat kaloriferin üzerine oturmuş ısınıyor.

Olsun bitsin.

Devletin önde gelenlerinin, diyelim ki Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’in filme gitmesini ve o "ulusal gururdan ve başarıdan" söz eden açıklamasını dinlemişsinizdir.

Sormazlar mı adama; ABD’nin "Kurtlar Vadisi Irak"a bizim topraklarımızdan geçip saldırması için TBMM’ye sevk edilen ünlü tezkerenin altında kimin imzası vardı?

*

Bence milli egemenlik ve bağımsızlığımızı sinema filmiyle kazandıktan ve ulusal onur ve şerefimiz onarıldıktan sonra, belki işsizlik sorununun çözümü için de bir film ister.

Sonra sıra gelir emeklinin durumuna...

Madem ki sinema filmiyle dış politika düzeltiliyor, iç politika da düzeltilebilir.

Çoğumuzun bilinç altında yatan o Amerikan hayranlığını ne yapacaksınız; Polat’ın adını dahi "Rambo" koymuşlar. Öbürü de "Ben Rambo değilim, Polat’ım..." diyor.

Medyada "ABD, Polat’tan etkilendi" haberlerine ise bakmayın siz. ABD’nin etkilenmesi, sadece vatandaşlarına "Sinema salonlarından uzak durun" diyor.

Çünkü filmdeki ulusalcılık heyecanına kapılanların, Polat’a destek mahiyetinde salondaki Amerikalıyı evire çevire dövme olasılığı olduğunu Amerikan yönetimi bilir.

*

Neyse...

Sonuç olarak halkımızın mutluluğuna giden yolu bulduk; o yol sinema salonlarının yoludur.

Mutluluk ise 32 kısım tekmili birden film şeritlerinde.

Yakında "Cennet Vadisi Türkiye" filmi vizyona girerse şaşırmayın.

O filmde devamlı mısır gevreği yiyen ve "likit yumurta" içen Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’dır.

Tayyip Erdoğan bir beyaz atın üzerinde, haksız mal edinenleri ve mal beyanı veremeyenleri kılıcıyla kovalamaktadır..... Bölük bölük, alay alay mollaların omzunda yükselir Türkiye.

Ve siz alkışlarsınız dostlar.

Alkışlarsınız...