Ferai Tınç: İstanbullu azizin Türkiye daveti

Ferai TINÇ
Haberin Devamı

ORADA bulunamıyorum ama San Pietro Meydanı'nın bugün, aziz ilan edilen Papa XXIII'üncü Jean'ın ‘‘Ben Türkleri seviyorum’’ yazılı posterleriyle donatıldığını biliyorum.

Posterlerin altında 8-11 Aralık'ta İstanbul'a düzenlenecek bir gezinin daveti var.

Bu sıradan bir turistik gezi değil.

Bir azizin evinin, görev yaptığı kiliselerin, dolaştığı sokakların gezileceği bir nevi hac ziyareti.

Papa XXIII'üncü Jean'ın uzun yıllar sekreterliğini yapmış olan Mesebria Başpiskoposu Boris Capovilla'nın da katılacağı ziyaret, din turizmi açısından da etkili bir girişim.

Sadece bu kadar değil. Avrupa Birliği Zirvesi de aynı tarihlere denk geliyor.

Nice'de Türkiye'nin Avrupa'ya hazır olup olmadığı değerlendirilirken, İstanbul'da ‘‘Ben Türkleri seviyorum, onların uygarlık dünyasındaki yerleri hazırdır’’ diyen Papa Yunus Emre Oratoryosu ile anılıyor.

* * *

VATİKAN bugün birbirine zıt özellikler taşıyan iki Papa'yı aziz ilan ediyor.

Biri, 1846 ile 1878 yılları arasında görev yapan Papa IX.Pius, aşırı tutucu, dini hoşgörüye ve modernleşmeye tamamen karşı, her tartışmayı, ‘‘Ben Kilise'yim’’ diye bitiren bir din adamı. Vatikan'ın son kralı.

Diğeri Papa XXIII.Jean, reformculuğuyla tanınıyor.

Dinler arası diyalogdan yana olan Papa Jean, İstanbul'daki görevi sırasında, Türkçe dua ettiriyor, İstanbul'a geldiği gün yürürlüğe giren kıyafet yasasına uyuyor ve ‘‘Papazı yapan cüppesi değildir’’ diyerek cüppesini atıp resim çektiriyor.

Papa seçildikten sonra Vatikan tarihinde ikinci kez Konsül topluyor ve bu toplantının sonunda ‘‘İslamın güzelliğinden ve Allah'a giden yol olduğundan’’ söz eden bir genelge yayınlanıyor.

Vatikan'ın seçiminin, Kilise içindeki tutucuları memnun etmeyi amaçlayan siyasi bir karar olduğu söyleniyor.

Bu tarafı beni ilgilendirmiyor ama İstanbul'da görev yapanın reformcu, Türkleri sevdiğini söyleyen ve dinler arası diyalog kavramını Vatikan'da savunan Papa olması sevindiriyor.

* * *

XXIII.Jean'ın İstanbul'da oturduğu Ölçek Sokağa Papa'nın adının verilmesi düşünülüyor. Yaşadığı ev ve bu sokak, Katolik Dünyası'nda bir ziyaretgáh önemi kazanıyor.

Meselenin bu tarafını kavrayıp, olaya sahip çıkan Kültür Bakanı İstemihan Talay, Vatikan Büyükelçimiz Altan Güven ve Müsteşar Osman Çetintaş'ın girişimleri, İmren Aykut'un ve Vatikan'ın İstanbul temsilcisi Monsenyör George Marroviç'in çabaları sayesinde İstanbul, Katolikler için bir hac kenti özelliği de kazanıyor.

Avrupa sürecinde müktesebat uyumu kadar zihniyetlerin uyumu gerekiyor. En sağlıklı iletişim ise kültür köprüleriyle kuruluyor.

Yazarın Tüm Yazıları