Ercan Kumcu: Şaşırtıcı bir politikacı: Yaşar Okuyan

Ercan KUMCU
Haberin Devamı

Yaşar Okuyan'ı şahsen tanımam. Televizyon ve gazetelerden edindiğim izlenim ise ANAP içinde Genel Başkan'ın sözünden çıkmayan bir insan olması. Doğru ya da yanlış, parti politikasını sonuna kadar savunabilen bir yapısı var. Bu anlamda, alıştığımız bir siyasetçi ve bir partizan.

Yeni kurulan hükümette Çalışma Bakanı olarak görevlendirilmesini önce yadırgadım. Türkiye ekonomisinin en derin yaralarından birini tedavi etmek durumunda olan bir bakanlığın başına Yaşar Okuyan getirilmişti. Daha önceki Çalışma Bakanları gibi, o da konunun vahametini görse bile ciddiye almayacaktı. Türkiye giderek siyasi çıkarlarını ülke çıkarlarının üzerinde tutan insanlara daha fazla mahkûm oluyordu.

Yaşar Okuyan'ın Bakan olmadan önce sosyal güvenlik sisteminin içinde bulunduğu durum hakkında bir gazete okuyucusundan daha fazla bilgisi olduğunu sanmıyorum. Bakan olduktan sonra bir süre sesi çıkmadı. Çıktığı zaman da gürledi.

Sorumlu bir siyasetçi olarak ülkenin en önemli iktisadi sorunlarından birini kamuoyunda korkusuzca tartışmaya başladı. Hedefi işçiye ve memura şirin görünmek değil, soruna çözüm bulmak. Sorunun çözümü acı dahi olsa görmemezliğe gelmedi.

KRAL ÇIPLAK

Yaşar Okuyan ‘‘kral çıplak’’ diyor. Kral çıplak değildi. Bundan yedi yıl önce kralı soymuşlardı. Şimdi kralı tekrar giydirmeye çalışıyoruz. Her konuda olduğu gibi, soymak kolay oluyor da, giydirmek acı oluyor.

Emeklilik yaşı sosyal güvenlik reformunun sembolü haline geldi. Herkes biliyor ki, yaş tek başına sorunu çözmüyor. Sorunu gerçekten kalıcı bir biçimde çözecek önlemler yaştan daha da acıtıcı. Okuyan'a fırsat ve destek verilip bu acı önlemler bir bir tartışılmaya başlanmalıdır. Bugünkü resimde bu işi Okuyan'dan daha iyi yapacak biri de yoktur.

Büyük bir olasılıkla birçok kesim, Yaşar Okuyan'a bugün kızıyor. Çünkü, alışılmamış bir siyasetçi var karşımızda. Kendisini iyi tanımadığımız bir siyasetçinin popülist olmasını beklerken karşımızda bir devlet adamı bulduk. Alışık olmadığımız için de yadırgıyoruz.

Yaşar Okuyan bir şeyi daha gözler önüne serdi: İyi bir bakan olmak için konunun uzmanı olmak gerekmiyor. Altındaki uzman bürokratları çalıştırabilen ve makul bir anlama yeteneği olan bir insan da çok iyi bir bakan olabiliyor. Keşke, diğer bakanlık yapan kişiler de Okuyan gibi konunun uzmanı olmadığı halde konularını kavramış kişilerden olsalar. Okuyan gibi beş-on bakan ile 275 milletvekili bugün Türkiye'nin birçok sorununu kolaylıkla çözebilir.

BİR ÖZÜR

Yaşar Okuyan'ı tanımadığım için kendisi hakkında daha önce sahip olduğum görüşler için gıyabında özür diliyorum. Kendisinin Çalışma Bakanlığı'ndaki başarısı Türkiye ekonomisinin istikrarı yolundaki temel taşlardan biri olacaktır.



Yazarın Tüm Yazıları