Enis Berberoğlu: Diyarbakır kazandı

Enis BERBEROĞLU

DİYARBAKIR

Bu diyarda geçen bir Nevruz'un daha bilanço vakti geldi.

Haydi devleti hakem sayıp aradan çıkarırsak.

PKK yine kaybetti, kazanan Diyarbakır halkı oldu.

Çünkü Diyarbakır artık huzuru özledi. Takvime korkuyla bakmaktan bıktı. Sabah okula yollanan çocukların yolunu gözlemekten yıldı.

Bin yıllık Diyarbakır bu kritik Nevruz gününde üstündeki PKK ipoteğinden kurtuldu, ‘‘terör başkenti’’ olarak anılmayı hak etmediğini kanıtladı.

Bu Nevruz'da kaybeden yine PKK oldu. Apo'nun yakalandığı günden bu yana Diyarbakır'da kitlesel gösteriler peşinde koşan PKK yine avucunu yaladı.

PKK'nın eylem aczi öğle saatlerinde MED-TV yayınına bile yansıdı. Diyarbakır'daki olağanüstü güvenlik önlemlerinden yakınan örgüt televizyonu, ‘‘Halkımız Nevruz'un 28 Mart tarihine kadar süreceğinin bilincindedir’’ anonsuyla büyük eylemlere en azından şimdilik imkân bulunamadığını itiraf etti.

* * *

Bu yazının başında devlete ‘‘hakem’’ dedik.

Teşbihte hata olmaz. ‘‘Hakem’’ Nevruz gününe mahsus kırmızı kartıyla yüzlerce kişiyi saha ve oyun dışında bıraktı. Diyarbakır Emniyeti Nevruz hazırlıklarını iki koldan yürüttü. Öncelikle kentteki Nevruz yasağını dinlemeyeceği kuşkusu duyulan siyasiler cuma ve cumartesi günü gözaltına alındı. Ardından yasadışı Nevruz kutlamaları yapılacak merkezler belirlendi. Kent sokakları ablukaya alındı. Geçen Nevruz olay çıkan Batıkent gibi hassas bölgelerde askeri birlikler de devreye girdi.

Özetlersek dün Diyarbakır sokaklarında ‘‘yoklar’’ ile ‘‘varlar’’ gözlendi.

PKK yoktu, Apo'nun İtalyan ev sahibi Dino gibi sözde gazeteciler yoktu.

Buna karşılık polis ve asker üniformalı devlet vardı.

Diyarbakır halkı sabahın ilk saatlerinde kararsız kaldı.

Öğleden sonra devletine güvenen halk sokaklara taştı.

Diyarbakır Nevruz krampını atlattı.

Geçmiş olsun.

* * *

Polis ve askerin elinden gelen budur. Onlar verilen emirleri uygular, teröristi tepeleyip halka sokağını geri verir.

Doğru, dün Diyarbakır'daki gözaltı sayısı çok yüksekti.

Ama OHAL ilan edildiğinden bu yana hakkında polis işlemi yapılan kişi sayısı tam 130 bin kişidir. Bölgede bir aileyi en az 5-6 kişi saysak, demek ki 600-700 kişi polisteki yakınından haber bekledi, uykusuz geceler geçirdi.

Yani mesele Nevruz gözaltılarından ibaret değildir.

Keşke öyle olsa. Ama Nevruz sebep değil sonuçtur.

Polis/asker tutuklar, mahkeme yargılar. Peki ama siyasiler ne halt eder?

Diyarbakır halkının kahir ekseriyetinin tercihinden şüphe eden kaldı mı?

PKK eziliyor, halk sokakta devletine güveniyor.

Siyasiler daha ne bekliyor...