Emin Çölaşan: Kahvaltılı devlet yönetimi






Emin ÇÖLAŞAN
Haberin Devamı

KEMAL Derviş kusura bakmasın ama onu artık biraz eleştirmek gerekiyor. Amerika'dan büyük umutlarla getirtilmiş, ekonomi ona teslim edilmiş, Türk milletinin gözünde adeta bir ‘‘Kurtarıcı’’ olmuştu.

Efsane giderek yok oluyor.

Toplumda yaygın bir kanı var:

‘‘Bu da öbürleriyle aynı çıktı, bir şey yapamayacak.’’

Ya da yaptırmayacaklar! Bütün içtenliğimle yanılmayı dilerim.

Kemal Derviş adının hükümetin gündemine nasıl girdiğini doğrusu çok merak ediyorum.

Acaba Amerika mı önerdi?.. ‘‘Siz Kemal'i işin başına getirin, gerisini bize bırakın’’ gibi bir mesaj mı gönderdi?

Yoksa bizim içimizden birileri mi onu buldu?

Hiçbir şey bilmiyoruz. Olanları da, olacakları da bilmiyoruz! Gazeteciyiz, herkes ne olduğunu, ne olacağını bize soruyor ama en ufak bir fikrimiz bile yok. Değil üç gün sonrasını, üç saat sonrasını bile göremiyoruz.

Bir şeyler oluyor ve akıntıya toplumun diğer kesimleriyle birlikte bizler de kapılmış gidiyoruz!

***

Kemal Derviş'in bazı davranışlarını doğrusu yadırgıyorum. Hükümetin bir bakanıdır ve hatta ‘‘Başbakan Yardımcısı’’ sıfatını taşımaktadır. Ama bugüne kadar Meclis'e herhangi bir bilgi vermek zahmetine katlanmadı.

Kürsüye bir kez, yemin etmek için çıktı.

Muhalefet partileriyle de muhatap olmadı.

Başka bir örnek vereyim. Bunun adı herhalde ‘‘Amerikan biçimi’’ olsa gerek, hükümetin bakanlarıyla makam odasında veya Meclis'te değil, Hilton Oteli'nde düzenlenen kahvaltılarda konuşuyor. Bir de arkadaşının Boğaz'daki yalısına gidip orada birileriyle buluşuyor.

Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz'le, Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan'la kahvaltı sofralarında muhatap oluyor.

Kahvaltılı devlet yönetimine tanık oluyoruz! Sorunlar böyle ikili görüşmelerle çözülmeye çalışılıyor.

Bakanlar Kurulu düzgün toplanmıyor, devrede olmadığı anlaşılıyor. Oysa şu ortamda haftada birkaç gün toplanması gerekmez mi?

Cumhurbaşkanı ile Başbakan, bu hafta olağan görüşmelerini bile yapmadılar. Niçin?

***

Kriz patlayalı 45 günü geçti ve henüz bir arpa boyu yol alamadık. Derviş bakan olalı bir ayı geçti, yine bir arpa boyu yol alabilmiş değiliz.

Ayrıca altın gibi bir fırsatı kaçırdık. Kriz patlamıştı, l0 gün bayram tatili vardı. Düzgün bir hükümet bu l0 gün içerisinde her şeyi ölümüne yapar ve bayramın sona erdiği pazartesi günü, aldığı ve alacağı önlemlerin bir bölümünü kamuoyuna açıklayıp ortalığı rahatlatırdı.

Yapamadılar, beceremediler.

Hatta o kadar ki, ortalıkta kan gövdeyi götürürken, Mesut Yılmaz gibi bazıları Antalya'da tatil yapmakla meşguldü!

Dünyanın hangi ülkesinde böyle bir kriz patlar, kitleler sokaklara dökülür de, aradan 1.5 ay geçmesine karşın hiçbir somut önlem alınmaz, tutarlı bir açıklama yapılmaz?

Bunu soruyorum, çok önemlidir. İsterlerse bir kahvaltı ayarlayalım, orada bilgi versinler!

KEÇECİLER'İN AÇIKLAMASI

Dünkü ‘‘Belediye Şirketleri’’ başlıklı yazım için Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler aradı ve ‘‘Çok haklısınız. Yazık oluyor bu devlete ve belediye şirketlerinde israf edilen paralara’’ dedi. Ardından yazılı bir açıklama gönderdi:

‘‘Yazınızda belediye şirketlerinin doğru dürüst bir denetimi olmadığını, üzerlerine giden, araştıran bulunmadığını ifade ediyorsunuz. Teşekkür ederim. Gerçekten de bir denetim boşluğu söz konusudur.

Bu konu, hazırlıkları aylar önce tamamlanan Mahalli İdareler Yasa Tasarısı içerisinde bir madde olarak vardır.

Konuyla ilgili Bakanlar Kurulu Kararı imza aşamasındadır.

Bunu size bilgi olarak sunmak istedim. Basınımızın da değerli katkılarıyla bir an önce gerçekleşmesini umuyorum.’’

Belediye şirketleri, israf, savurganlık ve partili yandaşlara para hortumlamanın tipik örneği. Buralardan trilyonlar uçup gidiyor. Hükümetin bir bakanı bile bunu doğruluyor ama hiçbir gelişme yok!

İşte bizim çöküş ve ekonomik kriz nedenlerimizden biri daha karşınızda!

25 MAKAM ARACI ALINIRKEN!

Özel bilgidir: Bir bankamız, Karayolları Genel Müdürlüğü için birkaç gün önce 25 adet 200l model Opel Vectra cdx makam aracı satın aldı. Fatura bankaya kesildi, siyah renkli araçlara resmi plaka takıldı ve dün teslim edildi.

Kar temizleme aracı değil, asfalt makinesi değil, makam aracı! Toplam maliyet 480 milyar Törkiş lira!

Birileri diyor ki: ‘‘Makam araçlarından tasarruf edeceğiz.’’ Öte yanda ise kamu kuruluşlarına son model makam araçları dolduruluyor. Değişen hiçbir şey yok.

İnsaf, insaf! Kim kimi aldatıyor?

Yazarın Tüm Yazıları