Sınav kişiliğinizi değil, bilginizi ölçer

Güncelleme Tarihi:

Sınav kişiliğinizi değil, bilginizi ölçer
Oluşturulma Tarihi: Ocak 06, 2014 09:19

Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemine (ÖSYS) başvuru işlemleri, 2 Ocak 2014’te başladı ve 15 Ocak 2014’te sona erecek. Başvuru süresi uzatılmayacak. Sınava girmek isteyen adaylar belirlenen süre içinde ÖSYM’ye başvuru yapacaklar.

Haberin Devamı

Adayların sorunsuz başvuru yapabilmeleri için, 2014-ÖSYS Kılavuzunda belirtilen kurallara dikkat etmesi gerekiyor. Bu sene 2014-ÖSYS’ye 2 milyona yakın adayın başvuru yapması bekleniyor. Geçen sene ise 1 milyon 923 bin 33 aday başvuru yapmıştı.
23 Mart 2014’te yapılacak YGS’de herhangi bir puan türünden 180 barajını aşan adaylar istedikleri LYS’lere girmeye hak kazanacak. Adaylar isterlerse YGS puanlarına göre ön lisans ve bazı lisans programlarını tercih edebilecek.

Sınavlar yaklaştıkça öğrencilerde huzursuzluk, ders çalışırken dikkati toplayamama, zamanın hızlı geçtiği inancı ile panikleme, yakın çevrelerindeki arkadaşlarının sınava daha iyi hazırlandığı, kendisinin yetersiz olduğu düşüncesi ile heyecanlanma ve kaygılanma durumlarının gözlenmesi doğal. Önemli olan bu değişikliklerin farkında olma ve çalışmalara devam edebilmek.

Haberin Devamı

Sınavlara hazırlık, profesyonellik ister

Sınavlarla öğrencilerin birtakım bilgi ve becerileri ölçülür bunlar sıralamaya konur. Diğer yönden arz ve talep ilişkisine göre, talebin fazla, arzın yetersiz olduğu durumlarda mutlak seçme olacak. Bundan dolayı üniversitelerin bazı bölümleri için sınav önemli. Adaylar ÖSYM tarafından yapılan seçme ve yerleştirme sınavında ortaokul ve lisede gördükleri derslere yönelik bilgi, kavrama, uygulama ve analiz becerilerini ölçen birtakım sorularla karşılaşacaklar. Sınavların ilk basamağı olan YGS’de daha çok kavrama yeteneği ve bilgiyi kullanma becerisi ölçülürken, LYS’lerde ise daha çok bilgi düzeyi ölçülecek.

Kavrama düzeyine yönelik çalışmalarda öncelikle yeterli bilgiye sahip olma ve uygulamalarla bu bilgilerin pekişmesi önem kazanıyor. Öğrenilen bilgilerin kalıcı olması için tekrar ağırlıklı çalışmalar yapılmalı. Adayların kalan zamanda konuların pekiştirilmesi için fazla zaman kaybetmeden işe koyulmaları gerekiyor.

YGS çalışmaları için kalan süre gözden geçirilmeli
Sınava kadar kalan zamanı verimli olarak değerlendirebilmek için öncelikle kalan zamanın planlaması gerekir. Planlanmış bir çalışma, hedefe yönelik yapılacak işlerin daha etkili bir şekilde yürütülmesini sağlar.
YGS’ye kadar kalan zamanda;
- Hangi derslere ve hangi konulara çalışacağınızı,
- Hangi saatlerde öğrenmenizin yüksek olduğunu,
- Hangi sosyal etkinliklere zaman ayıracağınızı,
- Sosyal etkinliklerinize ne kadar süre ayıracağınızı,
- Okuldaki yazılılarınızın ne zaman olacağını,
- Varsa ödev tarihlerinizi hangi sürelerle gerçekleştireceğinizi, hangilerinin sizin için öncelik oluşturduğunu belirlemelisiniz.

Haberin Devamı

Unutmamak gerekir ki, YGS’ye kadar yapılacak çalışmalar, şu ana kadar yapılmış çalışmaları daha anlamlı kılacak. Sınavların içeriğine baktığımızda YGS ağırlıklı olarak 7, 8 ve 9’uncu sınıf okul müfredatlarına dayalı belirleniyor. LYS ise 10, 11 ve 12’nci sınıf müfredatları ağırlıklı olan ve teorik bilgiyi daha çok öne çıkaran bir sınav. Adayları daha çok LYS’ler zorluyor. Çünkü hem eskiye göre daha çok soru soruluyor, hem de soruların zorluk derecesi daha yüksek oluyor. Bundan dolayı ilk sınav olan YGS’de iyi bir sonuç elde etmek adayları LYS’lere iyi bir motivasyon ile hazırlanmalarına neden olacak.

Eksik YGS konusu kalmamalı

YGS, yerleştirme puanına yüzde 30-33 oranında katkı sağlayacağı için önemli. Dolayısıyla mart ayının 15’ine kadar YGS konularını bitirecek şekilde çalışılmaların planlanması gerekiyor. Öncelikle soru gelme ihtimali yüksek konuları bitirmeniz, kalan zaman içinde de yetersiz gördüğünüz konulara yönelik düzenli tekrarlar yapmalısınız. YGS dört ana test ve 160, sorudan oluşan bir sınav. Alanı ve tercihi ne olursa olsun bütün adaylar testlerin tamamından sorumludur. Eksikleri tamamlarken sınavın bütününün gözden kaçırılmaması gerekiyor.

Deneme sınavları ihmal edilmemeli

Haberin Devamı

Deneme sınavları hem teknik, hem taktik, hem de psikolojik anlamda gerçek sınavın bir provasıdır. Dolayısıyla prensip olarak her deneme ciddiye alınmalı. Evde yapılan denemelerde de gerçek sınavdaymış gibi performans gösterilmeli. Gerçek sınavda testleri hangi sıraya göre çözmeyi düşünüyorsanız denemelerde de aynı şekilde hareket edilmelisiniz. Denemeler bir tür sınav stratejileri kazanmak için en ideal yoldur.

Deneme sonuçlarına dikkat

Deneme sınavlarının sonunda genel bir analiz yapılarak eksik konular belirlemeniz gerekiyor. Mümkün olduğu kadar deneme sınavlarını genel değil de test ya da konu odaklı analiz edin. Her denemeden sonra bütün testlerde yaptığınız yanlış, doğru ve boş soruları görebileceğiniz bir çizelge hazırlanabilir. Böylece hangi testin, hangi konusunun, hangi bölümünde sorun yaşadığınızı daha net görebilirsiniz. Yetersiz olan yönlerinizi hızlı ve etkili biçimde tamamlama imkanına sahip olabilirsiniz.

Haberin Devamı

Çalışma ile sosyal etkinlik arasındaki dengeyi sağlayın

Sınavlara hazırlık sürecinde yapılacak olan psikolojik hazırlık, akademik hazırlık kadar önemli. Bu nedenle dinlenme sürelerinizde ve boş vakitlerinizde, spor yapmak, yürümek, müzik dinlemek, sevdiklerinizle birarada olmak, olumlu şeyler düşünmek gibi üzerinizdeki stres yükünü hafifletecek, sizleri rahatlatacak etkinliklere yer vermelisiniz.
Geçen yılların YGS soruları bu seneki sınav sorularının habercisidir. Konu eksiği olmayan öğrenciler için geçmiş yıllara ait ÖSS ve YGS’ler aynı zamanda konu tekrarı işlevini görür. Çıkmış soruları çözmekle, sınavda hangi konulardan soru geldiği, soruların üslubu, mantığı, soruluş tarzı, konulara göre dağılımı, konuların önem dereceleri, hangi konulardan ne tip soruların sorulabileceği, zorluk ve kolaylık oranları belirlenebilir. Unutulmamalıdır ki, çıkmış sorular sınavın aynası niteliğindedir.

Haberin Devamı

Sınava önyargılı yaklaşmayın

Sınava verilen anlam ve bakış açınıza göre sınav kaygısı ve motivasyonunuz artar veya azalır. Soruları, kolay veya zor soru gibi nitelendirmek yerine, seçicilik özelliği daha fazla olan soru olarak görmek, özellikle matematik ve fen sorularına, önyargılı yaklaşmanıza engel olur. Sınav, kişiliğinizi değil bilginizi ölçer. Dolayısıyla sınava nefret geliştirmek yerine, sınavı daha mutlu bir hayat yaşamanız için basamak olarak değerlendirmek psikolojik açıdan daha doğru.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!