Ege Cansen: Geçen yılın muhasebesi

Ege CANSEN
Haberin Devamı

BİR yıl daha geride kaldı. Eskiden her yıl sonunda, hükümete bir karne verirdim. Kendimi hükümetin öğretmeni olarak gördüğüm için falan değil. Ne haddime. Maksat tarihe not düşmek. Bu karne, 5 ders üzerinden tertiplenmişti. Dersler sırasıyla şunlardı: Büyüme, fiyat istikrarı, döviz dengesi, gelir dağılımı ve istihdam.

Bu 5 kriter, ekonomiyi izlemek ve değerlendirmek bakımından tam kapsamlıdır. Yani bu kriterlerin kapsamadığı bir ekonomik kesit yoktur. Her bir kriterin altında onun bileşenleri mevcuttur. Bu kriterler, geçmişi değerlendirmek bakımından esastır. Ekonominin geleceğini kestirmek açısından ise, ustamız Krugman, daha çok ‘‘iç açık’’ ve ‘‘dış açık’’, kendi tabiriyle ‘‘ikiz açık’’ üzerinde durmamızı önerir. Bu açıkların da ‘‘tasarruf açığı’’ndan doğduğunu söyler. İzninizle geçen yılın karnesini yazalım.

1) Büyüme: Yüzde 6 dolayında bir büyüme (milli gelir artışı) olduğu tahmin ediliyor. Büyüme, ithalde alınan vergilerle bu kadar yüksek çıktı. Yine takdire şayan. Hükümetin bu dersten notu ‘‘B’’.

2) Fiyat istikrarı: 2000 yılı, enflasyonu tek haneli rakam düzeyine indirmeyi amaçlayan, ‘‘IMF destekli-döviz çıpalı’’ üç yıllık istikrar programının birinci yılıydı. Bir yıl öncesinin yüzde 60'larda seyreden enflasyonu, hedeflenen yüzde 25'e düşemedi; yüzde 35'ler seviyesine düştü. Kara Kasım fırtınası çıkmasaydı, durum daha iyi olacaktı. Hükümetin bu dersten notu da ‘‘C’’.

3) Döviz dengesi: Döviz fiyatı, enflasyonun kayıp gitmemesi için ‘‘takoz’’ olarak kullanıldığından (çıpanın diğer adı) düşük kaldı. Dolayısıyla geçen yıl fazla veren cari işlem açığı (döviz açığı) çok fazla büyüdü. 9 milyar dolar olmasından korkuluyor. 8 milyarda kalsa da, milli gelirin yüzde 4'ü eder ki; çok yüksek. Ders notu, ‘‘F’’.

4) Gelir dağılımı: Son derece güvenilmez yöntemlerle ölçülmeye çalışılan gelir dağılımı, geçen yılın ‘‘iktisat magazini’’ programlarında çok yer aldı. Son 40 yıldır ülkemizde gelir dağılımının değiştiğine dair elde hiçbir kanıt olmamasına rağmen, reel faiz gelirlerinin yılın 11 ayında geçen yıldan düşük olması dolayısıyla, bir miktar düzeldiği kanaatindeyim. Bu dersten hükümetin alacağı not ‘‘C’’.

5) İstihdam: Ölçüm problemlerinin, adeta tartışmaları anlamsız hale getirdiği bir başka ekonomik kriter de bu. İnşaat faaliyetinin gerilemesi dolayısıyla istihdamın düştüğünü tahmin ediyorum. Hükümetin bu dersten alacağı not ‘‘D’’.

Hükümet, ikmale kaldı. Yakın tarihimizde ilk defa bu kadar ciddi bir şekilde ‘‘enflasyonu düşürme’’ gayreti içine girdiği için de kendilerini takdirle karşılıyorum. İşi daha sıkı tutsalardı, belki de son krizi hiç yaşamayacaktık.

SON SÖZ: Her şerri devletten bilenler, her hayrı devletten bekleyenlerdir.

Yazarın Tüm Yazıları