Ege Cansen: Ekmeğini enginardan çıkarmak

Ege CANSEN
Haberin Devamı

Ali Kumral 43 yaşında. Kartvizitinde alt köşesinde, hem ev hem de cep telefonunun numarası var. Adının altında da ‘‘365 gün enginar’’ yazıyor. Ali Kumral, kartında kendini en kısa şekilde tanımlamış. ‘‘Ben enginar sunarım.’’ Toplumla olan ilişkisini, bu topluma ‘‘ne verdiği’’ ile açıklıyor. Ben size, yılın 365 gününde enginar temin ederim. Telefonum aşağıda. Beni arayın, enginarınız ayağınıza gelsin. Hafızanıza nakşedin. Ali Kumrall= Enginar.

* * *

İngiltere'nin gelmiş geçmiş en ‘‘erkek’’ başbakanlarından biri, kuşkusuz Thatcher Hanım'dı. Militan İngiliz işçi sendikalarının gayri iktisadi dayatmalarına, yiğitçe karşı durmuştu. ‘‘Demo-krasi, sendika-krasi değildir’’ diyerek, halkın hür seçimlerle kendisine verdiği ülkeyi yönetme yetkisini, nümayişlerden korkup sokağa devretmemiş ve zarardaki devlet işletmelerini ya kapatmış ya da özelleştirmişti. Thatcher'ın işsizlikten yakınanlara verdiği tarihi ders ise şuydu: ‘‘Herkes, başkalarının gönüllü olarak satın alacağı bir hizmet veya malı üretmelidir.’’ Gereksiz, ama ilave edeyim de, söz amacını aşmasın. Tabii bu iş, yasal çerçeve içinde kalarak yapılmalıdır.

* * *

Başkalarının gönüllü olarak satın almayacağı bir ürünü veya hizmeti üretip, bunu şantajla devlete kakalayıp, devletin vergi gelirlerine ortak olmak, sosyal ve iktisadi bağlamda ahlaksızlıktır.

* * *

Enginarcı Ali, işe babasının yanında başlamış. Daha önce her tür sebzeyi olduğu gibi satarken, on beş yıl kadar önce, enginarı soyarak satmayı denemişler. Enginar satışları birden patlamış. Anlaşılmış ki, ev hanımları enginar soymaktan yüksünüyor. Tam o sıralarda enginarın, alkollü içkilerin karaciğerde yaptığı tahribatı giderdiği, sarılığa iyi geldiği, hatta böbrek taşlarını düşürdüğü şeklinde ‘‘pop-tıp’’ (popüler medicine) haberlerin gazetelerde yer alması, enginar satışlarına ikinci bir ivme kazandırmış. Bu yüzden Ali, kapıyı çaldığında ‘‘Kim o?’’ diyenlere ‘‘Doktorunuz geldi’’ diye sesleniyor. Enginar talebi patlayınca, Bursalı ve İzmirli bahçeciler, eskiden pek yapmadıkları enginar tarımına başlamış. Önceki yıllarda mayıs ayı başında piyasaya çıkan ve 20 gün içinde kılçıklanarak mevsimini tamamlayan Darıca enginarının devri böylece bitmiş. Şimdi enginarın tazesi, aralıktan ağustosa kadar bahçelerde yetişiyor. Enginarcı Ali, haftada iki gün Bursa'ya gidiyor, ürünü tarlada görüyor ve tarlada alıyor. Enginar, üreticiden ya sayıyla ya da tarla kapatma şeklinde alınıyor. Toplamayı bizzat kendi yapıyor. Başka türlü kaliteye hákim olunamıyor diyor. Toplam kalite yönetiminin söylediği ‘‘kalite güvencesi, tedarikten başlar’’ ilkesini Ali, aksatmadan uyguluyor. Enginarları ailece soyuyor ve paketliyorlar. Yani evde ‘‘katma değer’’ yaratılıyor. Bu suretle satılan mal, tarımsal olmaktan çıkıp endüstriyel oluyor. Fiyatın içindeki ‘‘brüj marj’’ artıyor. Dağıtım katma değeri de Ali tarafından yaratılıyor. Satışa çıktığında, ilerideki günler için de sipariş topluyor. ‘‘Pre-sell’’ tekniğini uyguluyor, lojistik buna uyduruluyor. Alınan siparişler deftere yazılıyor. Teslim torbalarının içinde, siparişi verenin adı, adresi ve istediği adedi gösteren bir pusula bulunuyor. Teslimat şaşmıyor. İstanbul'da binden fazla enginarcıdan biri Ali, gül gibi geçinip gidiyor.

SON SÖZ: Ürettiğini satma, sattığını üret.



Yazarın Tüm Yazıları