Dört ay önce ret şimdi sütreden atış

Demek gazetenin elinde bant olsa, yalanlaması zor. Demek, haber doğru. Ama, madem bant yok, o zaman yalanlamada atış serbest. Tavır çirkin. Tipik Unakıtan.

Yeni Şafak’ta Unakıtan’a atfen yayınlanan "Baykal’ın bir milyon YTL’si var" sözü, AKP’nin tozlu arşivlerde unutturmaya çalıştığı bir yasa önerisi ile buna ilişkin tartışmaları gündeme taşıyor.

ANLAMSIZ YASAK

Batı demokrasilerinin tümünde milletvekilleri, parti liderleri ile siyasetle bağlantılı insanların mal varlıkları, verdikleri vergiler, sigortaları açık.

Bunların tümü şeffaf. Bunları herkes biliyor. Hatta, yanlış ya da eksik bir açıklama , o kişinin siyasi hayatına mal oluyor. Çok örneği var.

Bizde ise, yasak. Siyasilerin mal varlığı bildirimi ile ilgili ilk yasa, 12 Eylül askeri yönetiminin son aylarında, Ağustos 1983’te, çıkıyor. Daha sonra 19 Nisan 1990’da liderlere, milletvekillerine, hatta gazetecilere mal bildirimi zorunluğu getiriliyor. Ne var ki, bildirim kapalı. Kimse bilmiyor. Açıklanması yasak.

Neden yasak?.. Gerekçe, kişilerin özel yaşamı. Oysa, siyasette özel yaşam sınırlı. Kaldı ki, sokaktaki insanın en çok merak ettiği konuların başında, şu liderin, bu bakanın mal varlığı geliyor.

Yani, gizlilik içeren yasağın kalkması gerek.

CHP’NİN ÖNERİSİ

Bu düşünceden hareketle, CHP’li Algan Hacaloğlu ve 120 CHP milletvekili mal varlığının açıklanmasını da içeren ayrıntılı bir yasa önerisi hazırlıyor.

Geniş bir siyasal etik önerisi. Milletvekilinin bakmakta olduğu kişilerin durumu, yapamayacağı işler, varsa şirketlerini kayyuma devretmesine kadar varan, siyasetçiler hakkında doğabilecek tüm kuşkuları ortadan kaldırmaya yönelik bir öneri.

Şeffaflık, açıklık üzerine nutuklarla mangalda kül bırakmayan AKP, siyasal etik yasa önerisini dört ay önce TBMM’de reddediyor. Uzun süre komisyonda bekleyen öneri, AKP oylarıyla yeniden komisyona havale!..

Bu alandaki gizliliği korumaktan yana oy kullanan AKP, Bakanı Unakıtan aracılığıyla, sütre gerisinden başkalarının mal varlığına ilişkin açıklamalarda bulunuyor. Hem gizlilik yasağını çiğniyor, hem de gizliliğin kaldırılmasına red oyu veriyor.

AKP’inn etik anlayışı bel veriyor.

DEMEK ACITIYOR

Bir süre önce, Rahmi Koç bir sohbet sırasında, "Recep Tayyip Erdoğan’ın bir milyar doları var" dediğinde, Erdoğan küplere biniyor. Etik, ahlak, din, iman, Allah ne verdiyse, Rahmi Koç’a çatıyor.

Demek, bu gibi açıklamalar acıtıyor. Madem acıtıyor, o zaman başkalarının bu duygu ve düşüncelerine saygı göstermesini bilmek gerek. Bakanları ona göre, hizaya getirmek gerek. Hizaya gelmiyorsa, "Kemal Abi" filan dinlemeden, gereğini yapmak gerek.

Bütün bunların dışında, bu tartışmalar şu anda Başbakan Erdoğan için tam fırsat. Kendisine, eşine, çocuklarına ait mal bildirimini, varsa varlıklarını, varsa bankadaki para hesabını açıklamanın tam zamanı.

Hacaloğlu ve arkadaşlarının getirdiği yasa önerisini ele almanın zamanı. AKP bu öneriden neden kaçıyor?..

Milliyet’e bravo

İLK hayali ihracat sanıklarından Turan Çevik ile oğlu ve damadı, bir kişinin ölümüyle sonuçlanan silahlı çatışma sonrasında tutuklanıyor.

Aleyhteki üç mahkeme kararına rağmen, Beyoğlu Başsavcısı Ünal Canpolat bu kişileri tahliye ediyor. Başsavcının oğlu ile Turan Çevik’in oğlu iş ortağı. Canpolat ayrıca Çevik’in kızı ile damadının nikah tanığı.

Milliyet, bu olayı yirmi gün boyunca sürekli işliyor. Belge ve fotoğraflarla yayınlıyor. Bu haberler üzerine, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başsavcıyı görevden uzaklaştırıyor.

Milliyet’in habercilik başarısı. Basının dördüncü güç olarak, sistemi denetleme işlevinin elle tutulur sonucu.

Bundan kıvanç duyuyorum. Milliyet’i kutluyorum.

Dünyada her gün binlerce haber yayınlanıyor. Ama, iz bırakan bu tür haberler.