Dondurulmuş spermle baba oldu şimdi Alya’ya bir de kardeş istiyorlar

Mustafa Tatlıdil beş yıl önce testis kanseri oldu. Tedaviden önce spermlerini dondurdu, bir yandan kanserle mücadele ederken, diğer yandan baba olma mutluluğunu tattı.

Haberin Devamı

Mali müşavir Mustafa Tatlıdil’e (39) şiddetli bel ağrısı şikâyetiyle 2007’de gittiği özel bir hastanede kötü bir hastalığın tanısı kondu: Testis kanseri. Malum, sperm testislerde üretiliyor. Tedavi sırasında uygulanacak ilaç ve ışın tedavisi nedeniyle baba olma şansını kaybedebilirdi. Doktorlar spermlerini dondurarak saklamayı önerdi. Düşünecek zaman yoktu, hemen sperm verdi. Eşi Senem ile birlikte bir doktordan daha görüş almak üzere tıp fakültesine gitti. Tanı değişmedi, ameliyat olması, arkasından ilaç ve ışın tedavisi görmesi gerekiyordu. Birkaç tüp spermi de tıp fakültesinde dondurdu.

/images/100/0x0/55eb4d3ef018fbb8f8b87425Ameliyat için tıp fakültesinde karar kıldılar. Ama kemoterapi ve radyoterapiden sonra bakıldı ki kanser gerilemek yerine, hızla ilerlemiş, lenflere sıçramıştı. İlk tedavi tamamlandıktan sadece bir ay sonra yapılan testlerden de iyi haber çıkmadı. Karaciğere de sıçramıştı. Bir büyük ameliyat daha geçirdi, karaciğerinin yarısından fazlası çıkarıldı.
Tatlıdil bir an önce çocuk sahibi olmak istiyordu. Dondurulan spermlerin, tüp bebek tedavisiyle anneden elde edilecek yumurtayla buluşturulması gerekiyordu. Çok önceden yapılmış tatil planları vardı. Tedaviye başlamadan önce karı-koca tatile gittiler. Senem Tatlıdil tatil köyünde hormon iğneleri yaparak tedaviye ilk adımını attı. Tatil dönüşünde anne adayının yumurtaları spermlerle döllendi. Rahme nakledildi. Tatlıdil bu heyecanın hemen ertesi günü kemoterapi görmeye başladı. Ağır bir tedaviydi. Haftanın beş günü, sabah 09.00’dan akşam 17.00’ye kadar ilaç veriliyordu. Morali bozuldu, hastaneye gitmek istemiyordu artık. Ama tüp bebek yöntemiyle eşinin hamile kalabildiğini öğrenmek onu tedaviye bir kez daha
motive etti.
Aksilik bu ya düşük riski vardı, eşi hastaneye yatırıldı. Kendisi bir hastanede kemoterapi alırken, bir başkasında eşi kanama nedeniyle yatıyordu. Maalesef hamilelik sürmedi. Kendi kanserle mücadele ederken, eşi bebek sahibi olmaları için ayrı bir cephede savaştı. Bu tedaviler zor olduğu kadar pahalıydı da. Bankadan kredi çekerek karşılamaya çalıştılar. Çocuk sahibi olma fikri ona hem umut hem de güç veriyordu. Beş kez spermleri çözüldü, tüp bebek denendi. Altıncı denemede doktorları Doç. Dr. Cem Demirel “Yüzde 25 şansınız var ama umutluyum” dedi. Bu kez bebek tutunmuştu. 28 ay önce kızları Alya dünyaya geldi. Peşi sıra ağır tedaviler sonrasında baba kanseri yendi, şimdi rutin kontrolleri sürüyor.

Haberin Devamı

KIZ İSTİYORDUK KIZIMIZ OLDU

Haberin Devamı

Tatlıdil, “Çocuk sahibi olma fikri bizim için büyük bir motivasyon kaynağıydı. Her seferinde kendi yaşadıklarımı bir kenara bıkarıp, bebek heyecanını yaşadım. Kız istiyordum, kızımız oldu. Hayata daha da bir bağlandım. İki hastanede kızımın kardeşleri dondurulmuş, sırada bekliyor. Alya’ya kardeş yapmak istiyoruz” diyor.

Fotoğraf: Levent Arslan

Yazarın Tüm Yazıları