Değişik bir açıdan Recep Tayyip Erdoğan: Turan Yılmaz'ın kitabını okuyun

CUMHURİYET tarihinin belki de en aciz hükümeti karşısında her gün yeni bir şok yaşamaktan gına getiren Türk halkı, ya giderek siyaset ve Türkiye'den kopuyor, ya da doğru-yanlış yeni arayışlara sürükleniyor.

* * *

Siyasetten umudunu hálá kesemeyenler için iki isim öne çıkıyor:

i) Kemal Derviş.

ii) Recep Tayyip Erdoğan.

Kim ne derse desin, insanlarımız bu iki ismi çok merak ediyorlar.

Dikkat ediyorum, önemli bir kitle de Deniz Baykal'ın değişim rüzgárını izliyor. Üstelik bir ilk gerçekleşiyor. Muhafazakár insanlar yeni Baykal'ı ve Anadolu Solu tezini anlamaya çalışıyorlar.

* * *

Haliyle, bu insanlarla ilgili çeşitli spekülasyonlar yapılıyor. Bilinmeyen merak edilir. Bu isimlerle ilgili çeşitli söyleşiler, analizler, anılar gazetelerde boy gösteriyor.

* * *

Ben bu çalışmalar arasında kıymetli dostum, gazeteci-yazar Turan Yılmaz'ın piyasaya yeni çıkan ‘‘TAYYİP: Kasımpaşa'dan Siyasetin Ön Saflarına’’ (Ümit Yayıncılık -Ankara 2001- Tel: 312-419 38 26-27) adlı kitabını, Türkiye'nin geleceğini merak edenlere hararetle tavsiye ediyorum.

* * *

Kamuoyunda Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili en önemli soru şu: ‘‘Değişti mi?’’

Kimileri; kendilerine her türlü değişim hakkını tanırlarken Tayyip'ten bu insani hakkı kıyasıya esirgiyorlar. Onun değişemeyeceğini öyle güçlü savunuyorlar ki, insan neredeyse, eğer Tayyip değişirse bu insanlar ‘‘kimlik’’ mi yitirecekler, diye sormadan edemiyor.

Öte yanda, kimileri de henüz ortada bir program, kadro, örgüt yokken Tayyip'i ‘‘Yeni Özal’’ ilan etmeye niyetleniyorlar. Bu insanlara da şaşıyorum, zira ben Turgut Özal adının bir başkasına bu kadar kolay marka olabileceğini kabullenemiyorum.

* * *

İşte bu noktada Turan Yılmaz'ın kitabını çok sevdim. Yılmaz, Tayyip ile ilgili gözlemleri ve bilgileri çok yönlü olarak takdim ettikten sonra‘‘değişti mi?’’ sorusuna cevap vermiyor. Kararı okura bırakıyor.

* * *

Bana göre kitabın sonuna alınan şu anı, Tayyip'in olası tarihi misyonunu özetliyor:

‘‘98'in ortalarında. ...Milli Gazete yazarı Sadık Albayrak Hürriyet'in Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök'e şöyle der:

- Siz bir ara Tayyip Bey'in ihtiras tramvayına bindiğini yazmıştınız. Bir ihtiras tramvayı varsa, başkan oradaki Karl Malden değil, Marlon Brando'dur.

Bu sözler Özkök'ü şaşırtmıştır. ‘‘Acaba böyle bir benzetme doğru olur mu?’’ der.

Öyle ya, Elia Kazan'ın ünlü filminde Karl Malden, muhafazakár, inançlarına bağlı bir kişiliği canlandırır. Marlon Brando ise delidolu, hatta biraz serseri bir tipi oynar.’’

* * *

Turan Yılmaz'
ın hüküm cümlesi çok ilginç:

‘‘Acaba yükselen bir lider adayı olarak Erdoğan'ın siyasi portresi, bu iki ayak üzerinde durmuyor mu?

Erdoğan hem muhafazakár, hem de değişimci olamaz mı?

Bu iki zıt kavramın 21. yüzyılın kavşağında Türkiye'de buluşması mı bazılarını şaşırtıyor?’’
Yazarın Tüm Yazıları