Cüneyt Ülsever: Borsayla ilgili bazı sorular (2)

Cüneyt ÜLSEVER
Haberin Devamı

HAZIR SPK'ya yeni bir yönetimin seçildiği ve bağırsak temizleme operasyonlarının ön plana çıktığı şu dönemde, yapısal özellikleri itibarıyla borsa ve SPK'yı da mercek altına alma zamanının geldiği inancıyla bu iki günlük yazıyı yazıyorum.

Dünkü yazıda Türk borsasının dünyada nasıl bir payı kaçırdığını belirtmiş ve hisse senetlerinin spot olarak ve tamamen manipülatörlere bağlı olarak çalıştığı bu piyasada SPK ile aracı kurumlar arasındaki ahbap çavuş ilişkisini sorgulamıştım.

Dün batan aracı kurumlarda görev alan SPK yöneticileri üzerinde durmuştum.

* * *

Bugün de borsaya açık bazı şirketlerin denetlenmesi sırasında yaşanan garabetlerin üzerinde duralım.

Sürekli denetlendiği iddia edilen borsa şirketlerinden Nasaş, Koruma Tarım, Santral Holding, Sun Elektrik, Mensucat Santral, Rabak gibi sanayi şirketleri batarken SPK, yatırımcıları bilgilendirmiş midir, haklarında ne gibi ön raporlar hazırlamıştır?

Keza; haklarında suiistimal yapıldığı iddiaları bulunan Çukurova Elektrik, Kepez Elektrik, Yasaş Boya, İntermedya Yayıncılık, Tuborg Bira gibi kuruluşlarla ilgili olarak SPK uzun süre neden işlem yapmamıştır?

Şube açma izni ‘‘30 iş gününde sonuçlandırılır’’ kuralına rağmen bazı aracı kurumlar şube izinleri için 7-8 ay bekletilirken, Site Yatırım, Kent Yatırım, Bank Kapital Yatırım'a önceden ve sonsuz sayıda şube açma izni verilmiş midir?

Batık bankalardan Yaşarbank ve Esbank'ın gün be gün işleri kötüye giderken bu bankaların borsada işlem görmelerine battıkları güne dek neden izin verilmiştir?

Hoş, SPK yetkilileri ‘‘bu bankalar Hazine denetiminde idi, onlar bir şey yapmadan biz nasıl müahale edebilirdik?’’ diye sorabilirler.

Ben sadece bu bankaların bir günde batmadığını ve SPK'nın asıl işlevinin, sürekli yapacağı denetimler sonucu, yatırımcıyı uyarmak olduğunu vurgulamak isterim.

SPK bu konuda sınıfta kalmıştır!

Keza batık bankalara bağlı Polylen, Sifaş, Nergis Holding, Medya Holding, Sabah, Sabah Pazarlama, Yasaş, Tuborg, Pınar Et, Pınar Süt, Çeşme Altınyunus sahiplerinin borsada manipülasyon yaptıklarına dair dedikoduların ayyuka çıktığı bir dönemde bu şirketler kimler tarafından denetlenmiş, haklarında ne gibi raporlar tutulmuştur?

Medya Holding'in tabana vurduğu günde, önce holding yetkilileri ‘‘bir şey yok’’ diye demeç verip, ardından 20 dakika sonra ‘‘bedelli sermaye artırımına’’ gittiklerinde SPK ne yapmıştır?

Nergis Holding 2 binden 44 bine vurduğunun ardında tahta kapattığında yine SPK ne yapmıştır? Bir kuruluş 2 binden 44 bine yükseldikten sonra neden tahta kapatılır?

İki şirket 15 binden 800 TL'ye, 4 binden 500 TL'ye düştükten sonra adlarının sonundaki ‘‘tekstil’’ kelimesini ‘‘maden’’ kelimesiyle değiştirerek, tekrar 800 TL'den 24 bine, 500 TL'den 13 bine yükselirken SPK ‘‘Ne oluyoruz?’’ diye sormaz mı?

Bu şirketler arada hangi maden yatağını bulmuşlardır?

* * *

Benim meramım, tıpkı bankacılık işlemlerinde olduğu gibi, borsada da halkı soymanın yolunun ancak bir zina eylemi ile gerçekleşebileceğini, bu eylem için de işadamı ile siyasinin aynı yatağa girmelerinin ve bürokratın erketede beklemesinin şart olduğunu, aksi halde ne bankaların içinin boşaltabilineceğini, ne de borsa spekülatörlerinin bu kadar rahat at oynatabileceğini anlatmaktır.

Sorarım size; eğer siz yabancı yatırımcı olsanız, bu kadar rahat manipüle edilen, ahbap çavuş yöntemiyle yönetilen bir borsaya yatırım yapar mısınız?

Yazarın Tüm Yazıları