Cüneyt Ülsever: Bilim haddini bilmektir

Cüneyt ÜLSEVER
Haberin Devamı

FİZİK doktoru Lijun Wang, ışık hızının bilinenden tam 300 kat daha yüksek olduğunu laboratuvar ortamında yaptığı deneyle göstermiş! Bu deneyin doğrulanması halinde ‘‘etki-tepki yasası’’ geçersiz kalacak, Einstein'ın ‘‘İzafiyet Teorisi’’ çökecek, bilinen zaman kavramı göçecekmiş!

Bilimde bir tek değişmez kural var. Bu kurala göre de her şey değişime tabi. Herhangi bir teorinin geçerliliği, bir başka teori onu reddedene kadar sürer.

Bilim, bazılarının zannettiği gibi gerçeğin bulunmasının değil, gerçeğin aranmasının peşinde koşar. Gerçeğe kimin ulaştığı tartışması ise bilimden kilometrelerce uzak bir tartışmadır.

Bilimde ortak payda hep aynı sonucun elde edilmesinde değil, aynı metodolojinin kullanılmasındadır.

ABD'de bir eyalet mahkemesi, dinsel yoruma tabi yaradılış teorisinin okullarda okutulmasını laiklik karşıtı bir görüş olduğu için değil, bilimsel metodolojiye dayanmadığı için reddetmiştir. Diğer bazı eyaletler ise, Darwinci gelişim teorisinin de bilimsel metodolojiden uzak olduğu savını dikkate alarak, okullarda her ikisinin birer zıt görüş olarak okutulmasına izin vermiştir.

Lijun Wang'ın deneyini yaptığı Princeton Üniversitesi'nde bir zamanlar ders veren Einstein'ın bir fizik sınavında dağıttığı sorulara öğrencilerden biri itiraz eder:

- Ama hocam, sorular geçen yılın aynı.

Einstein cevap verir:

- Fakat bu yıl cevaplar farklı.

Şimdi bir soluk alalım ve bu ‘‘inanılmaz buluşun’’ yapıldığı günlerde Türkiye neler konuşuyor, ona bakalım.

Mesut Yılmaz herkesin önünde cereyan eden Türkbank ihalesi soruşturmasında insanların gözünün içine baka baka aklanıyor, ama Koç Holding'e yaptığı arazi tahsisi soruşturmasında karalanıyor!

Bu durumu olsa olsa MHP'nin ‘‘izafiyet teorisi’’ izah edilebilir.

Koç Holding'in üretimi kutsal, ama Kombassan üretim yaparsa suç işliyor.

Bu da herhalde devletimizin ‘‘etki-tepki kanunu’’.

Kimine beleş araziler, kimine kurşunlar!

Yeni bir ‘‘zafiyet teorisi’’.

Bizler ülkede bir İran istihbaratçısının bulunduğundan habersiziz, ama Amerikan CBS muhabiri bu kişiyle mülakat yapıyor. Biz de böylece varlığını öğreniyoruz.

Umut operasyonuna göre her faili meçhul cinayetin ardında İran var. Bir ülke, komşu ülkenin aydınlarını katlediyor, ama bu konu bir satır olsun Batı basınında yer almıyor.

Ayrıca, biz de yeni bir buluş yapmışız! Bir hastalık türü keşfetmişiz! Memolimani! Psikiyatrlar, Mehmet Ali Alabora'ya duyulan hayranlık ve sevgiyi hastalık olarak nitelemişler. Herhalde bu psikiyatrlar, Batı'da sanatçılara gösterilen hayranlığa da aşırı memolimani adını koyarlardı. İnsan denen varlığın uzmanı geçinen hazretler, insanlardaki ‘‘beğenme ihtiyacı’’ güdüsüne hastalık diyorlarsa tüm dünya memolimani derdiyle kavruluyor demektir.

Acaba hocalarımız tedavi olarak ne öneriyorlar? Anti-memolian!

Biz Ayten Alpman'ı da çok severiz:

‘‘Bir başkadır benim memleketim!’’

Yazarın Tüm Yazıları