Cennete gidenler yaşadı

YALNIZ bu cennet bildiğimiz cennet değil. Parası olanların gittiği cennet.

Dünkü Hürriyet’te okudunuz; "Stopajda havlu atıldı". Yabancıların Türkiye’de elde ettiği Hazine Bonosu ve Devlet tahvili faiz gelirleri ile borsa kazançlarının stopaj yani vergi kesintisi oranı "sıfıra" indiriliyor.

Daha açık bir anlatımla stopaj "yabancılar" için kaldırılıyor, "Türkler" için de, yüzde 10’a düşürülüyor. Borsanın yüzde 65’i, kamu kağıtlarının da yüzde 35’i yabancıların kontrolündeydi. Şimdi yabancılar, bir anlamda özel bir "kapitülasyon" elde etmiş oluyorlar. Böylece, "Yerli-yabancı kimseye ayrıcalık yok" diye iddialı açıklama yapanlar, 10 yıl için getirdikleri stopaj uygulamasından, 10 ay bile geçmeden, altıncı ayda geri adım atıyor ve yabancıya "özel ayrıcalık" getiriyorlar. Altı ay önce başlatıp savundukları uygulamayı, şimdi değiştiriyor ve savunduklarının yanlış olduğunu, yine kendileri açıklıyorlar. Bu olayda AB ülkeleri ile uyum gerekçesi de doğru değil. Şu aşamada, böyle bir zorunluluğumuz yok.

Şimdi izleyin, çok kişi parasını yurtdışına "vergi cenneti" ülkelere çıkaracak ve o ülkede kuracakları ya da kurulmuş olarak satın alacakları şirketler aracılığıyla, e-mail yoluyla bile işlem yaparak, Türkiye’de bono, tahvil, eurobond ve borsa geliri elde edecek ve her iki ülkede de bir kuruş ya da dolar vergi ödemeyecekler. Bu arada, aracı kuruluşların alacağı komisyon da yurt dışına gideceği için, burada da "vergi kaybı" olacak. Özetle, vergi cenneti ülkelere gidenler yaşayacaklar. "Bıyıklı yabancı" diye adlandırılan Türklerin, vergi cenneti ülkelerde yapacakları işlemlerin, bu ülkelerle Türkiye arasında, vergi anlaşması olmadığı için, Maliye’ce saptanması da çok zor...

HERŞEY SİLBAŞTAN

Yeni düzenleme ile, banka mevduat faizi ve repo dışında, faiz ve alım satım kazancı vergileri de değişiyor. Türklerin Hazine Bonosu ve Devlet tahvili faiz gelirleri ile borsa kazançlarındaki stopaj oranı, yüzde 15’den 10’a indiriliyor. Yatırım fon ve ortaklıklarında örneğin (A) ve ( B) tipi fonlarda, fon ve ortaklık bünyesinde yüzde 15 olan stopaj yerine yatırımcılar nezdinde, yüzde 10 stopaj yapılması öngörülüyor.

Yabancıların bir kısmı, "Swap" yoluna başvururak, vergiden kaçınabiliyorlardı. Bu avantaja sahip olmayan yerli aracı kurumlar da ciddi anlamda iş kaybediyorlardı. Bu da olayın bir başka boyutu.

Hürriyet okurları hatırlayacaktır. Başta SPK Başkanı Doğan Cansızlar olmak üzere, çok kişi bu konuda uyarıda bulunmuş ve sistemin yürümeyeceğini açıklamıştı. Biz de bu köşede, sistemin yürümeyeceğini iddia etmiş, borsaya da on binde yarım "işlem vergisi" önerisi yapmıştık. Tüm uyarılar "Herkes işine baksın. Bu bizim işimiz" açıklamaları ile geçiştirildi. Ne oldu; sonunda geri adım atıldı. Vergiler yabancılar için sıfırlandı, Türkler için 10 puana indirilerek devam ettirildi. Ekonomik programın özde değil sözde sosyal olduğu da iyice netleşti.

İddialı hedeflerle, uzmanların ve bilim adamlarının uyarılarına kulak vermeden getirilen vergilerin, kısa sürede değiştirilmesi; Türkiye ’nin inandırıcılık, itibar ve prestij kaybı yönünden ciddi bir sorun.

Şirketlere vergi iadesi piyangosu

21 Haziran 2006 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Kurumlar Vergisi Kanunu ile Kurumlar Vergisi oranının, yüzde 30’dan 20’ye indirilmesi ve bu uygulamanın da 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren başlatılması, şirketler için "vergi iadesi piyangosu" oldu.

Şirketler, ilk üç aylık dönem için yaklaşık 1 milyar YTL (1 katrilyon lira) vergi iadesi alacaklar. Yılın bütününde, şirketlerin indirimli vergi ödemeden sağlayacağı vergi avantajı 4 milyar YTL civarında olacak.

Sadece TÜPRAŞ’ın 400 milyon YTL (trilyon lira) civarında olan bu avantajı, 600 bin şirketin sadece ilk 20’si (Bunlardan 10’u banka) için 2 milyar YTL civarında olacak.

Oran indirimi 1 Ocak 2007’de yürürlüğe girseydi, şirketlerden 2006 yılında 4 milyar YTL fazla vergi toplanacaktı!..
Yazarın Tüm Yazıları