Çalıntı yazı

Serdar TURGUT
Haberin Devamı

Dünyada üç (3) tip insan vardır.

Yani bunca ırktan, dilden, dinden insanı başlıca üç (3) kategoriye ayırabiliriz.

Bunlar:

1- Sayı saymasını bilen insanlar.

2- Sayı saymasını bilmeyen insanlar.

Anlaşıldı mı?

***

Yazıya böylesine derin anlamlı bir felsefeyle başlamamı Washington Post yazarı Tony Kornheiser'a borçluyum.

Aslında bir spor yazarı olan Tony Kornheiser, özellikle pazar günleri mizah yazarak harikalar yaratıyor.

Son pazar yazısını başkalarından duyduğu fıkralarla doldurmuş.

O başkalarını kullanarak günlük köşesini doldurduğunu açıklıyor.

Ben de onun fıkralarından bir bölümünü size aktararak bugün işten kaytarıyorum.

***

Şimdi benim hayat anlayışımı özetleyen fıkraya geçelim:

Ördek dükkâna giriyor

Tezgâhtara, ‘‘Ördek maması bulunur mu?’’ diyor.

Tezgâhtar, ‘‘Hayır bizde sadece kedi ve köpek maması satılıyor’’ cevabını verince, Ördek, ‘‘Peki teşekkürler’’ diyerek dükkândan ayrılır.

Ertesi gün hemen aynı saatlerde dükkânın kapısı açılır, içeriye aynı ördek girer:

Ördek: Sizde ördek maması var mı?

Tezgâhtar: Sana dün de söyledim. Bizde ördek maması yok.

Ördek: Peki teşekkürler.

Ertesi gün yine aynı saatlerde, aynı dükkân.

Ördek içeriye girer.

Ördek: Sizde ördek maması var mı?

Tezgâhtar: Sana üç gündür aynı şeyi anlatıp duruyorum. Biz ördek maması satmıyoruz.

Ördek: Peki, teşekkürler.

Dördüncü gün. Ördek yine dükkâna girer.

Ördek: Dükkânınızdaki ördek maması reyonunu bana gösterebilir misiniz?

Tezgâhtar: Buraya bak. Dükkânıma bir daha gelir ve ördek maması sorarsan, dilini duvara çivileyeceğim, haberin olsun.

Ördek: Peki, teşekkürler.

Ertesi gün yine aynı saatlerde dükkânın kapısı açılır ve tabii ki ördek içeriye girer.

Tezgâhtar kızgın bir ifadeyle: Tamam söyle bakalım ne istiyorsun?

Ördek kuşkulu bir ifadeyle: Acaba, acaba sizin dükkânda çivi satılıyor mu?

Tezgâhtar: Hayır çivi de satılmaz.

Ördek: Peki o zaman ördek maması var mı?

***

Kapının zili çalar.

Adam kapıyı açtığında kimseyi göremez.

Sadece yerde bir adet sümüklüböcek durmaktadır.

Adam alır sümüklüböceği ve yan bahçeye fırlatır.

Aradan iki yıl geçer

Aynı evin kapısı çalınır.

Adam kapıyı açar.

Yerde sümüklüböcek durmaktadır ve adama ‘‘Neden bana böyle davrandın ki, aramızda benim bilmediğim bir problem mi var?’’ diye sorar.

***

Bir İrlandalı bara girer.

Barmene ‘‘Bana üç bardak bira ver’’ der.

Barmen ‘‘Üç bardak birayı aynı anda ısmarlamana gerek yok. Bitirdikçe yenilerim merak etme’’ cevabını verince adam, ‘‘Hayır yanlış anladın. Biz üç kardeşiz. Bir kardeşim Amerika'da. Diğeri de Fransa'da. Çok bağlıyızdır biz birbirimize. Biraları böyle üçer üçer ısmarlayınca sanki onlarla birlikte içiyormuşum gibi hissediyorum’’ der.

Barmen tabii ki bu duygulu adamı anlayışla karşılar.

Bu durum üç yıl boyunca aynen devam eder.

Adam her gün aynı saatlerde bara gelip, üçer adet bira ısmarlar.

Üçüncü yılın sonunda yine bir gün bara gelir ve

‘‘Bana sadece iki bardak bira’’ deyince,

Barmen allak bullak olur ve...

‘‘Kardeşlerinden bir tanesini kaybetmiş olmana çok üzüldüm, gerçekten, ne diyeceğimi bilemiyorum’’ diye konuşur.

Ama adam onun sözünü keser ve ‘‘Yok öyle değil durum. Ölen filan yok. Sadece ben içkiyi bırakmış durumdayım da...’’

***

Yine bir bar hikâyesi.

Adam bara girer ve barmene ‘‘Herkese içebileceği kadar içki ver. Sen de iç. Bütün paralar benden’’ der.

Tabii barmen de dahil kimse bu fırsatı kaçırmaz.

Sonuçta barmen faturayı adama uzatır.

Adam ‘‘Ama benim tek kuruş param yok ki’’ diye konuşunca da bardan fırlar ve adamı eşek sudan gelinceye kadar pataklar.

Tam tamına bir yıl sonra aynı adam yine bara gelir.

Daha o konuşmaya fırsat bulamadan barmen:

‘‘Dur bakalım tahmin edeyim. Şimdi sen herkese içki ısmarlayacaksın, değil mi?’’

Adam: Evet, iyi tahmin ettin.

Barmen: Üstelik kendime de içki koymamı isteyeceksin değil mi?

Adam: Hayır, hayır sana içki yok. Sen içki içmeyi bilmiyorsun. Çok içince saldırganlaşıyorsun.

***

Ve son olarak...

Tabii ki mizahçıların en sevdikleri seks konusunda bir fıkrasız günü bitiremeyiz.

86 yaşındaki Sid ile 77 yaşındaki bayan Sadie evlenmişler.

Sadie, ikinci kattaki yatak odasından, aşağıda televizyon seyretmekte olan Sid'e seslenmiş: ‘‘Sid haydi yukarı çık da sevişelim.’’ Sid anında yapıştırmış cevabı: ‘‘Karıcığım ya yukarı çıkarım, ya da sevişirim. Ama ikisini birbiri ardına kesinlikle yapamam.’’

İşte bu kadar. Daha önce bugünkü kadar rahat bir yazı yazdığımı da hatırlamıyorum, bilmem anlatabiliyor muyum?



Yazarın Tüm Yazıları