Büyükanıt: Şahin ama demokrat

"Şimdi o kampa gideceğim, emekli olmuş komutanlarımız, şu iyi gitmiyor, bu iyi gitmiyor, diyecekler, haklı oldukları noktalar da olabilir, arkasından demokrasiye ters öneriler getirecekler, onun için gitmek istemiyorum."

Bu özel sohbet bir süre önce Ankara’nın büyük alış veriş merkezlerinden birinde geçiyor. Sözlerin sahibi Orgeneral Yaşar Büyükanıt, yeni Genelkurmay Başkanı.

Kamuoyunda sık sık şahin niteliği ile tanıtılan Büyükanıt’ın, farklı bir yönü, demokrat kimliği bu sözlerde açıkça ortada. Üstelik, resmi değil, dost ortamında söylenmiş sözler olduğu için, daha içten.

Büyükanıt, zaman zaman sivil kıyafetle, yanına herhangi bir koruma almadan, halkın arasına karışıyor. O sırada bazı dostlarına rastlıyor ve onlarla sohbet ediyor. Bazen sıradan konular, bazen aktardığım örnekteki gibi, önem taşıyan vurgulamalar.

ÖRNEK AKTULGA PAŞA

Büyükanıt,
Kuleli Askeri Lisesi’nde iken, kendisinden birkaç sınıf büyük biri var. Sonradan o da general ve komutan olan Doğu Aktulga.

Aktulga,
okuyan ve kendini yetiştiren bir subay. Lisede, Büyükanıt ve arkadaşları, kendilerine Aktulga’yı örnek alıyor. Hem okumak ve kendini yetiştirmek, hem de şahin olarak.

Yine lise yıllarında hafta sonlarında Büyükanıt ve arkadaşları Beyazıt’ta Sahaflara giderek, kitap seçiyor. Klasikler, roman ve felsefe olarak, okuduğu kitaplar arasında.

Bu arada iyi İngilizce biliyor.

GENÇ SUBAYLAR

AKP’nin iktidara gelişiyle birlikte, orduda bir rahatsızlık başlıyor. Özellikle, genç subaylar arasında. Kara Kuvvetleri Komutanı olarak, Büyükanıt burada önemli bir rol oynuyor.

Ben emekliye ayrılan Hilmi Özkök Paşa’ya saygı duyuyorum. Uygar bir asker profili çizdiği için. Kendisini pasif bulanlara katılmıyorum.

Ancak, orduda ve kendisini pasif bulan genç subayları yatıştıran bir komutan var. Büyükanıt Paşa.

Genç subaylar ve ordunun bütünü, yeni Genelkurmay Başkanı’nı atak ve sözünün eri biri olarak tanıyor. Genç subayları yatıştırırken kullandığı üslup, onlarda "Büyükanıt Paşa öyle diyorsa, doğrudur" düşüncesini pekiştiriyor.

Büyükanıt usulü, genç subaylara demokratik balans ayarı. Özkök Paşa’yı, bir anlamda kurtaran diyaloglar.

Büyükanıt kuru bir şahin değil, yakın çevresinin tanımıyla, bilge bir demokrat.

Yine de, onun yönetiminde, Özkök vari yumuşak üslup beklemek yanlış.

DUYARLI İKİ KONU

Yeni Genelkurmay Başkanı’nın duyarlı olduğu iki konu var.

1- Laiklik

2- Devletin üniter yapısı.

Bunlardan ödün vermiyor. Bu iki konunun açılımı var. Gerek gerici, gerek bölücü akımlara karşı sert ve ödünsüz tavır. Her iki akımla ve PKK ile mücadelede, daha sert bir politika beklenebilir.

ŞENER-BARANSEL

Şemdinli olayları sırasında, olaylara adı karışan astsubay için "Tanırım, iyi çocuktur" sözleri, siyasal arenada yankılara yol açıyor. Hatta, adı o ünlü iddianamede geçiyor.

Hükümette, "Büyükanıt Genelkurmay Başkanı olursa, biz ne yaparız" sorusu kulislere yansıyor.

İşte, tam o günlerde perde arkasında kalan ilginç bir buluşma trafiği var.

Devlet Bakanı Abdüllatif Şener, devletin zirvesinde 17 yıl görev yapmış, Çankaya’nın ve askerin nabzını gayet iyi tutan Ali Baransel ile tam dört kez buluşuyor.

Her buluşmada, Şener, Baransel’e, Büyükanıt’ı ve ordunun üst kademesindeki komutanları soruyor. Baransel’in yanıtları dobra dobra ve doğru bilgiler.

Muhtemelen, Şener bu bilgileri Tayyip Erdoğan’a aktarıyor.

Sancılı bir Genelkurmay Başkanı atama süreci sonucunda, Büyükanıt artık o makamda.

Özkök’e bundan sonraki yaşamında mutluluklar, Büyükanıt’a başarılar diliyorum.
Yazarın Tüm Yazıları