Bu genel müdürlükten 30 Susurluk çıkar

Emin ÇÖLAŞAN
Haberin Devamı

Yukarıdaki başlık benim lafım değil. Bunu Hazine Müsteşarlığı yetkilileri söylüyor. Sözünü ettiğim genel müdürlük ise Hazine'ye bağlı Banka ve Kambiyo Genel Müdürlüğü.

Türkiye'de hemen hemen bütün bankacılık işlerinde, özellikle son yıllarda çok büyük dümenler dönüyor. Bu dümenleri bizim gibi normal ve sıradan vatandaşların aklının hayalinin alması mümkün değil.

Alınan bir karar veya atılan bir imza ile bir banka sahibine, bir patrona, bir işadamına değil milyarlar, trilyonlar kazandırılıyor.

Yine son yıllarda bu sektörde acayip işler oluyor. Birileri bazı konularda bir şeyler yapıyorlar. Bunları hiç kimse, hiçbir makam soruşturmuyor. Bir devlet bankası olan Emlakbank işte bu yüzden soyuluyor. Bir devlet bankası olan Halk Bankası bu yöntemlerle tokatlanıyor.

Devlet bankalarının kaynakları iktidar yakınlarına, işadamlarına ve siyasilere açıktan peşkeş çekiliyor.

İş o boyuta varıyor ki, Özal döneminde Anadolu Bankası isimli devlet bankası resmen soyulup batıyor.

Peki kardeşim, nerede bu bankayı batıranlar? Kimden hesap soruldu? Nereye gitti o kadar para?

Kimseden tık yok!

***

Şimdi dönelim Banka ve Kambiyo Genel Müdürlüğü'ne... Bu konunun içinde olan uzmanlarla haftalardan beri özel görüşmeler yapıyorum. Tablo şöyle:

‘‘Bankaların bütün işlemleri, bütün geçmiş dosyaları bu genel müdürlükte. Bu dosyalarda ve incelenip onaylanan işlemlerde inanılmaz yolsuzluklar, usulsüzlükler ve hukuka aykırı kararlar var. O dosyalar gün ışığına çıkarıldığı anda, Türkiye sallanır.

Bir silkelense, bu genel müdürlükten 30 adet Susurluk çıkar. Yeter ki birileri el atsın...’’

Nedir bu olaylar? Ayrıntılı bir biçimde soruşturdum. Bir tek yazıya sığdırabilmek için sadece bazılarını yazıyorum.

1- Türk Ticaret Bankası'nın satış olayı. Uğruna insanlar vuruldu.

2- Etibank'ın özelleştirilmesi. Doğan Kumaşcılık isimli çürük bir firmaya satılmak istendi. O kadar ki, bu firma teminat parasını bile ödeyemedi.

3- Emlakbank'ın konut ve arsa ihalelerinin onaylanması. Parasal olanakları yetersiz bir banka eliyle, bazı holdingler, müteahhitler ve işadamları zengin edildi.

4- Chemical Mitsui isimli bankanın Yalçın Sürmeli isimli şahsa satışı onaylandı. Bu şahıs kumarhane işletiyor. Bir banka, kumarhane işletmecisine satıldı.

5- Saudi American Bank, Çiller Ailesi'nin has adamı ve Demirbank'ın sahibi Halit Cıngıllıoğlu'na satıldı. Bu işin ortaklarından biri, Malta'da bir şirket. Fakat şirketin ortakları bilinmiyor. Bunlar bilinmeden satış yapıldı. Ortaklardan birinin ‘‘Enişte’’ olduğu söyleniyor.

6- Yine Cıngıllıoğlu'na ait Demirbank, devlete ait Halk Bankası ile Hollanda'da ortak banka kurdu. Adı Demirhalk Bank. Bu banka sürekli Halk Bankası aleyhine, Demirbank lehine çalışıyor. Malı Demirbank götürüyor. Özellikle Tansu döneminde siyasetçilere ve yandaşlara büyük krediler bu banka kanalıyla hortumlandı. Türkiye'de veremedikleri kredileri, bu yabancı bankayı kullanarak verdirdiler. Teminat mektuplarını da Halk Bankası'na yüklediler!

***

Sevgili okuyucularım, bu ve benzeri işlemlerin bütün dosyaları Banka ve Kambiyo Genel Müdürlüğü arşivlerinde kuzu gibi yatıyor. Ama hiçbir güç bu dosyalara ulaşamıyor, açıp inceleme yapamıyor. Neden?

Bu konuda uzmanların görüşü şöyle:

‘‘Bu genel müdürlüğün başına genelde Bankalar Yeminli Murakıpları getirilir. Murakıplar genelde dürüst insanlardır. Ancak yakın geçmişte bazıları doğrudan Tansu-Özer ikilisinden emir aldı. Birbirlerini meslek dayanışması nedeniyle koruyup kollarlar. Geçmişteki ihmal veya açıklarının ortaya çıkmasını istemezler.

Murakıplar güçlüdür. Banka Kambiyo Genel Müdürlüğü, Sermaye Piyasası Kurulu, Borsa, Merkez Bankası gibi kuruluşların yönetimi günümüzde onların elindedir. Ayrıca pek çok özel bankanın ve önemli kuruluşun başında da murakıplar vardır.

Banka ve Kambiyo Genel Müdürlüğü'nde murakıpların neden olduğu, görmezden geldiği ve şimdi uyumaya terk edilen büyük yolsuzluk olaylarını deşmek isteseniz, bu işin üzerine murakıplar gidemez... Çünkü meslek dayanışması devreye girer. Birbirlerini suçlayamazlar. Aksi halde başka kuruluşlarda iş bulamazlar...’’

Tartışma özetle böyle.

***

Banka ve Kambiyo Genel Müdürlüğü şu anda boş. Yapılacak atamayı bekliyor. Peki Güneş Taner buraya kimi getirecek? Belli değil!

Getireceği kişi ve kuracağı ekip, acaba bu genel müdürlüğün arşivlerinde yatan büyük vurgun ve yolsuzluk olaylarını açığa çıkarabilecek mi?

Türkiye'de bu işin üzerine gidecek çapta babayiğitler var mı?

Sakın şu günlerde bazı dosyalar üzerinde oynama falan yapılmasın!

Yolsuzluk ve usulsüzlük dolu dosyalarda acaba Tansu-Özer ikilisinin ne kadar payı var? Bu genel müdürlüğü yakın geçmişte yöneten bazı bürokratlar, acaba Çiller Ailesi'nden hangi emirleri almışlardı?.. ‘‘Onların bankacılarını’’ nasıl koruyup kollamışlardı?

Ahhh, ah!... Tansu'nun şimdi DTP'li olan sağ kolu Ufuk Söylemez'in, Özer'in dün ANAP'a giren sol şeyi Yaman Törüner'in, ağızları, dilleri olsa da bir konuşsalar!.. Bildiklerini anlatsalar!..

***

Sevgili okuyucularım!.. ‘‘Banka ve Kambiyo Genel Müdürlüğü'nde 30 Susurluk yatıyor’’ iddiası boş değil. Şimdi Mesut Yılmaz hükümetine düşen görev, güvenilir bir ekip kurup bu dosyaları didik didik etmek.

Hiç kuşkum yok, buradan büyük pislikler çıkacak. Belki de Türkiye'nin en büyük avanta, torpil ve yolsuzluk olayları ile tanışacağız...

Çünkü hepimiz biliyoruz ki, ülkemizde en büyük pislik bankacılık sektöründe.

Eğer bu fırsatı kaçırırsa, belli bahanelerle bu dosyaların yeniden hasıraltı edilmesine göz yumarsa, yazıklar olsun bu iktidara.

Şimdi ilk aşamada, halen boş olan bu genel müdürlüğün başına düzgün, yürekli ve korkmayan bir bürokrat atanmalı. İkinci aşamada ise Hazine Müsteşarı Mahfi Eğilmez, Devlet Bakanı Güneş Taner ve Başbakan Mesut Yılmaz, bu dosyaların üzerine gitmeye karar vermeli...

Çünkü her üçü de, Banka Kambiyo Genel Müdürlüğü arşivlerinde yatan pisliğin, vurgunun ve soygunun farkındalar. Çoğu şeyi biliyorlar.

Bundan sonrasını hep birlikte izleyeceğiz bakalım!

Değil 30, belki 300 Susurluk fışkıracak oradan!

Yazarın Tüm Yazıları