‘Bir başkadır benim memleketim’

Cüneyt ÜLSEVER
Haberin Devamı

Bugün arife, yarın bayram! Deli gönlüm bugün salt bir konu üzerine yoğunlaşmak istemiyor. Káh orada, káh burada dolaşmak istiyorum.

Sevgili dostum Vahdettin Yiğitcan'ın ülkemizi çok iyi anlatan bir sözü var: ‘‘Nevhuzur ve kerameti kendinden menkul bir Ortadoğu ülkesi ülkemiz’’ diyor.

Haklı! Serbest piyasa ekonomisi ile yönetiliyoruz ama banka mevduatlarına % 100 devlet güvencesi var! Sahip olduğun bankayı köküne kadar soyuyorsun, sana emanet edilmiş paraları babanın malı gibi kullanıyorsun, sonra veriyorsun bankayı devlete, devlet ödüyor mevduat sahiplerinin paralarını. Efendim, paralar mevduat sigorta fonundan ödeniyormuş! Fona kim para yatırıyor? Bankalar! Neye göre? Aldıkları mevduata göre! Bu paralar kimin? Bizim!

İnsanın aklına, ister istemez sıra ile oğullarını padişahın açtığı savaşlarda kaybeden köylünün isyanı geliyor. Köylü, ‘‘Söyleyin o devlete benim bilmem neyime güvenip, ona buna savaş ilan etmesin’’ demiş.

Yine bankalar ile devam edelim. Bize benzememek için bize musallat olmayan komünizmi başımızdan savdıktan sonra şimdi özelleştirmeyi kendimize benzetiyoruz. Bir bankayı satmak için yola çıkan hükümetimiz sonunda devleti iki banka sahibi etti! Bir üçüncüsü de çikletten çıkınca şimdi Türkiye'nin en büyük banka holdingi sigorta fonu! Rekabet Kurulu'nu göreve davet ediyorum. El konulan bankaların haklarında daha önce tanzim edilen yakın tarihli devlet raporlarında ise bu bankalar aklanmış!

55. hükümet seçimlerde 3. ve 4. gelmiş partilere, seçimlere hiç katılmamış bir partinin ilave edilmesi ile kurulmuş, bu da yetmemiş, hükümeti sonradan yolsuzluk suçlaması ile yıkan başka bir parti de destek vermişti. Şimdi 56. hükümet yerkürede ilk kez sağ rüzgárlarla iktidara ulaşan bir sol hükümet! Başbakan da milletin son seçimlerde 4. sırada yer verdiği partinin lideri.

Güvenoyu rekoru iddiası ile ortaya çıkan bir başbakan adayına ise şimdi parti aranıyor! Hasan Celal Güzel kendisine ‘‘Meclis Transfer Komisyonu Başkanlığı’’ öneriyor.

Necef Uğurlu, dünyayı etkilemiş 100 eşcinseli irdeleyen kitabı gözüme sokuyor ve içinde Kızılderili eşcinsel dahi bulunan kitaptan bir Türk'ün çıkmamasına ‘‘uluslararası değerde bir eşcinselimiz bile yok’’ diye hayıflanıyor. Soruyor: ‘‘Öbür dünyada atalarımızın yüzüne nasıl bakacağız?’’

Ben kendisine itiraz ediyorum. ‘‘İyi de dünyada iki televole, bir habervole çıkaran tek ülkeyiz.’’

Üstelik Juventus gibi bir takımı elinin tersi ile iten tek futbolcu da bizden çıktı. Basın sözcülüğünü annesinin yaptığı bu civanmert, ‘‘Ülkemin çayırları dışında top koşturmak bana haram olsun’’ diyerek çuval dolusu parayı, üç cep telefonunu, iki han ve bir hamamı elinin tersi ile itti!

Yurtdışında okurken ‘‘Bir başkadır benim memleketim’’ şarkısını dinler, hüzünlenirdim. Bir kasetçalar karşısında yaşlı gözlerle iç çekip, dudak bükmemi garip bulan bir Amerikalı arkadaşım bunun nedenini sormuştu. ‘‘Bana güzel ülkemi, Türkiye'mi hatırlatıyor’’ deyince arkadaşım iyice şaşırmıştı. ‘‘Ama bu müzik 14. yüzyılda bestelenmiş bir İbrani ezgisidir!’’

Necip Müslüman vatandaşların Ramazan Bayramı'nı kutlar, bayramın hayırlara vesile olmasını dilerim.



Yazarın Tüm Yazıları