Bilgisayarlı tomografi ile anjiyo güvenli mi

Kalp damar hastalıklarına bağlı ölümler ülkemizde de birinci sırada yer alıyor. Kalp damar hastalıklarından korunma ve erken teşhis büyük önem taşıyor. Bu alanda teknoloji de büyük bir hızla gelişiyor. "Compüterize Tomografi" (CT) kullanılarak yapılan koroner anjiyografi bunlardan biri.

TIP, teknoloji dünyasındaki hızlı gelişmelerden yararlanan alanlardan biridir. Tanı ve tedavi teknolojilerinde ulaşılan gelişmenin boyutları baş döndürücü bir hıza ulaşıyor. Daha ucuz, riski az, uygulaması ve hastalar tarafından kabul edilmesi daha kolay teknolojilerden en çok da kardiyoloji bilimi istifade ediyor. Kalp damar hastalıklarının tanı ve tedavisinde her yıl yeni ve yararlı teknolojiler devreye giriyor. "Compüterize Tomografi" (CT) kullanılarak yapılan koroner anjiyografi bunlardan biri. Belki de en önemlisi, en etkilisi.

20 DAKİKADA BİTTİ

Kasık atar damarlarına bir girişim yapmadan ve damar yolu ile koroner damarlara kadar uzanan bir kateter kullanılmadan uygulanan bu "sorunsuz, ağrısız ve ucuz" yöntemin sonuçları oldukça güvenli gibi görünüyor.

CT koroner anjiyografi incelemesini merak ettim ve ben de yaptırdım.

Tetkik son derece güvenli. Çok kısa bir sürede tamamlanıyor. Riski yok denecek kadar az. Eğer kullanılan radyokontrast maddeye alerjiniz yoksa "sıfır risk" taşıdığı bile söylenebilir. Benim laboratuvara girmemle incelemenin yapılıp bitmesi yirmi dakika sürmedi. Sıradan, sorunsuz, korkusuz ve güvenli bir inceleme.

"Girişimsel klasik koroner anjiyografi"nin koroner arter hastalıklarının tanısında "altın standart" olduğundan hiç kuşku yoktur. Ancak bilimsel veriler girişimsel koroner anjiyografi uygulanan hastaların yüzde 20-25 kadarında koroner arterlerin normal bulunduğunu gösteriyor. Aynı bilimsel veriler girişimsel anjiyografi uygulanan hastaların yüzde 70’inde herhangi bir girişimsel tedavinin (stend tatbiki veya By-pass cerrahisi) gerekmediğini gösteriyor. Bu veriler koroner anjiyografinin bazen gereksiz yere uygulanabildiğinin kanıtları olabilir.

Yeni yöntem "CT koroner anjiyografi" ile klasik girişimsel anjiyografiyi karşılaştıran bilimsel çalışmalar var ve sonuçlar biribiri ile yüksek oranda uyumlu.

Uzmanlar bu yeni yöntemin negatif prediktif değerinin yüzde 99, pozitif prediktif değerinin ise yüzde 87 olduğunu belirtiyor. Bu bulgular CT anjiyografi ile koroner hastalığı yoktur tanısının yüzde 99, vardır tanısının ise güvenlik 87 güvenlik taşıdığını gösteriyor. Bütün bu veriler hastalar ve doktorlar için daha az zahmetli bir tanı yöntemi olan CT koroner anjiyografinin kalp damar hastalıklarının tanısında güvenle kullanılabileceğini gösteriyor.

BİR BİLGİ

NE SIKLIKLA CHECK-UP YAPILMALI

Sağlık sorunlarını erken dönemde yakalamanın yolu belirli aralıklarla yapılan sağlık check-up’larından geçiyor. Kısacası düzenli check-up taramaları kaliteli bir hayatın ve yaşlanmanın da garantisi gibidir. Güncel tıp yaklaşımı check-up yerine "sağlık riski analizini" benimsiyor. Sağlık riski analizini check-up’tan daha güvenli kılan bazı nedenler var:

Sağlık riski analizleri, işe genettik mirasınızı sorgulayarak başlıyor. Aile ağacınıza bakarak "sıkça görülen sorunlar"ın daha dikkatle gözden geçirildiği bir tetkik programı hazırlıyor.

Bu programlarda beslenme uzmanları, psikologlar ve egzersiz danışmanları doktorların yanında yer alıyor. Ruhsal durumunuz, beslenmeniz, bedensel aktiviteniz, yaşam tarzınız dikkatle araştırılıyor.

Fizik muayene bulgularınız, önceki döneme ilişkin sağlık öykünüz, genetik mirasınız, alışkanlıklarınız, beslenmeniz, yaşam biçiminiz, çevresel şartlarla birleştirilince sağlık riskleriniz netleşiyor. Yapılacak analizler buna göre yeniden şekillendiriliyor. Bir başka deyişle fabrikasyon bir üretim olan klasik check-up programı, sağlık riski analizinde size özel dikilmiş "Made to measure" bir elbiseye dönüşüyor.

Özel bir sağlık sorununuz veya bilinen bir hastalığınız yoksa, sağlık riski programınızın takvimini şu şekilde yapabilirsiniz:

Yirmili yaş diliminde iki kez

Otuzlu yaşlarda üç kez

Kırklı yaş periyodunda dört kez

Ellili yaş diliminde beş kez

Altmışınızdan sonra yılda bir kez.

UNUTMAYIN

Doktora danışmadan GİNSENG kullanmayın

Sağlığa yararlı bir bitki olduğu belirtilen Panax Ginseng (Korean ginseng veya Asya ginsengi) ile ilk kez rahmetli Hikmet Feridun Es’in bir yazısında tanışmıştım. Sanırım tıp fakültesi talebesiydim ve yetmişli yılların ortalarıydı. Takib eden otuz yılda ginseng üzerine çok şey yazıldı, çizildi. Pek çok araştırma yayınlandı. İşte o yayınlardan bazılarına göre ginsengin sağlık yararları:

Psikomotor performansı arttırıyor.

Yorgunluğu azaltıyor.

Stresi dengeliyor.

Egzersiz performansını iyileştiriyor.

Bağışıklık aktivitesini uyarıyor.

Diyabetlilerde kan şekerinin düşürülmesine yardımcı olabiliyor.

Cinselliği destekliyor.

YAN ETKİLERİ NELER?

Her bitkisel destek gibi ginseng için de bazı potansiyel tehlikeler var:

Kanın pıhtılaşmasını azaltıyor. Kanı inceltiyor. Kanı sulandırıcı reçeteli bir ilaç alıyorsanız, ginsengi kullanmadan evvel doktorunuzla konuşun.

Menstruasyon dönemlerinizde ginseng kullanmamanızda yarar var.

Uzun süreli kullanımında mide rahatsızlığı veya ishal yapabiliyor.

Sinirlilik, baş ağrısı, baş dönmesi, bulanık görmeye yol açabiliyor.

Kan basıncı artışı ve kalp ritmi bozukluğu yapabileceği biliniyor.

Genel kanaat ginsengin doğru yerde, doğru zamanda kullanıldığında sağlığa yararlı bir bitkisel destek olduğudur. Her bitkisel destekte olduğu gibi ginsengi kullanmaya başlamadan önce doktorunuzla konuşmanız gerekiyor.
Yazarın Tüm Yazıları