Beyni genç, idealleri genç!

22 yıl aradan sonra yeniden "Kırat’ın süvarisi" olan Hüsamettin Cindoruk’a tereddütle bakanlar var. Neden?

"Hüsamettin Bey, Demokrat Parti Genel Başkanı oldu ama 76 yaşından sonra siyaset mücadelesi yapabilir mi?" diyorlar. Ben aynı görüşte değilim.

Politik hayatında her unvana doymuş olan Cindoruk’un aktif siyasete dönmesi önemli bir fedakárlıktır.

Tanıdığım Cindoruk, lekesiz bir siyasetçidir. 76 yaşındadır ama ruhu genç, beyni ve fikirleri genç, idealleri genç bir kişidir. Siyaset hayatında hep tutarlı bir çizgi izlemiştir. Önceki gün on binlerce kişinin sevgi seliyle toprağa verilen Prof. Dr. Türkán Saylan için söylediği şu sözler, onun kişiliğini net olarak gösteriyor:

"Türkán Hanım’ın Cumhuriyetçi kimliğine, eğitime katkısına ve Atatürk’ün izinde yürüttüğü inançlı davranışlarına saygı duyuyoruz. Üzüldüğüm, ümitsiz bir hastalık sürecinde böylesine seçkin bir insana yargının acımasız müdahalesidir. Adalet, insancıl hukuk çerçevesinde yürütülür. Hareket ve yaşam gücünü yitirdiği belli olan Türkán Saylan’a yapılanları hukuka yakışmayan saldırı olarak tanımlıyorum."

* * *

Cindoruk’un hedefi şimdi, merkez sağı birleştirmek!

Başarabilir mi? Binbir menfaatin çatıştığı, çeşitli oyunların döndüğü siyasette bu çok zor ama imkánsız değil! Cindoruk’un kadrosunda Ufuk Söylemez, Pınar Türenç, Hulusi Turgut ve onlar gibi pek çok genç siyasetçi de var.

Tecrübe ile gençlik birleşti mi, neler yapılmaz!

Cindoruk, Mevláná’nın bir sözünü hatırlatıyor: "Genç adam aynada bazı şeyleri göremez; bir yaşlı adam, bir tuğlada gerçekleri görebilir!"

* * *

Cindoruk, iktidar çevreleri tarafından "darbecilikle" suçlanıyor. Oysa tam tersine darbe mağdurudur o... Şöyle diyor:

"Darbelerin ideolojisi yok. Darbe bir felakettir. Ben siyasi hayatımda darbe yapan bir akıllıya rastlamadım. Birtakım maceraperestler Türkiye’yi darbeden darbeye sürüklediler. Bizleri de hapishanelere, Zincirbozan’a götürdüler. Çok çektik ama pişman değilim. Milletime, halkıma, demokrasiye helal olsun."

Cindoruk, iktidar yandaşlarının saldırılarına anlam veremiyor:

"Şaşkınlıkla seyrediyorum. Bazı yayın organları bana ve Demirel’e ’darbeci’ diyorlar. Ben darbeci değil darbe yiyenim. Demirel de darbe mağdurudur. Demirel ve ben hep ’Yasaksız Türkiye, konuşan Türkiye’ dedik. Sadece ve sadece 300 köyde elektrik olan bir Türkiye’yi 34 bin köyde elektrik olan Türkiye haline getirdik. İşte başarı budur."

* * *

Cindoruk,
üç konunun altını çiziyor:

1) 60 yıllık hukukçu olarak bu iktidar döneminde ’Yargı bağımsızdır’ diyemiyorum.

2) İster kayık, ister gemicik olsun, siyasetçiler mal edinmemeli. Bunlar, ’Milli Görüş’ gömleğini çıkarmış olsalar da, olmasalar da ’milli yolsuzluk’ gömleğini giymişlerdir.

3)
Ben siyasetin tam merkezinde büyük buluşmayı gerçekleştireceğim. Temiz bir Türkiye istiyorum. AKP, aldığı yüzde 38 oyu hak etmiyor. Orada bizim oylarımız, bizim duygularımız da var. İnsanlarımızın kırgınlıkla verdiği oylar da var.

* * *

Cindoruk’
un görüşleri böyle... İşin doğrusu, devraldığı parti bir enkaz! Her şeyi yeniden inşa etmek zorunda. Yapabilir mi? Daha önce de söyledim; çok zor fakat imkánsız değil!
Yazarın Tüm Yazıları