Baykal 1974 olaylarını anlatıyor

Oktay EKŞİ
Haberin Devamı

CHP Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal, dün bu sütunda çıkan ‘‘Baykal'ın erken seçim merakı’’ başlıklı yazıma yanıt gönderdi. Eski olaylara da açıklık getiren bu yanıtı, o dönemi yaşayanların da huzurunda aynen aktarıyorum:

‘‘11 Nisan 1998 tarihli yazınızda, yorumlarınıza dayandırdığınız ve 1974 yılındaki ‘CHP'nin üst düzey yöneticilerine göre' diyerek anlattığınız iddialar, o dönemin yaşanan tarihi gerçekleriyle bağdaşmıyor.

Bu konuyla ilgili gerçekleri dikkatinize sunuyorum:

1. 1974 yılındaki koalisyonun bozulmasına yönelik hiçbir önerim, hiçbir girişimim olmamıştır. Ne başbakana, ne bir başka yetkiliye, ne özel olarak ne de açıktan hükümetin sona erdirilmesine yönelik bir talepte bulunmuş, bir şikâyet dile getirmiş değilim. Tam tersine, hükümeti bozup yenisini oluşturmak isteyen bazı ‘‘üst düzey parti yöneticileri’’nin bu çabalarına hiç destek vermedim. O zamanki koalisyon ortağı parti olan MSP'nin yöneticileri bunun tanığıdırlar.

2. Sayın Bozbeyli ve arkadaşları ile bazı parti ‘‘üst düzey yöneticileri’’ sürekli temas arayışında iken benim hiçbir ilişkim olmamıştır.

3. Sayın başbakan, partili bakanlarla hükümetten ayrılma konusunu görüşmek üzere 1 Eylül 1974'te bir toplantı yapmıştır. Libya'da görevli olduğum için o toplantıya katılamamıştım. Rahmetli Orhan Eyüboğlu önceden, o toplantıya götürmek üzere düşüncelerimi eski yazıyla not tutarak almıştı. Sanıyorum rahmetli Eyüboğlu'nun evrakı arasında aranırsa bulunabilir. Orada da hükümetin bozulmasının çok yanlış olacağını, DP (Demokratik Parti) ile yeni bir hükümet oluşturulabileceğine inanmadığımı açıkça ifade etmiştim.

4. Başbakanlığa vekalet krizini kimin çıkardığı, buna kimlerin yeni hükümet olma hevesleriyle destek verdikleri bellidir.

5. 1974 yılında kriz, hükümetin istifasıyla ortaya çıkmıştır. Hükümet istifa edinceye kadar geçen süre içinde hiç kimseye hükümeti bozmaya yönelik hiçbir telkinim, talebim ya da tavsiyem olmadığı gibi yeni bir hükümet oluşturma hevesleriyle krizi planlayan ‘‘üst düzey yöneticiler’’ arasında da kesinlikle yer almadım. Gene hükümet, istifa ile sona erinceye kadar hiçbir yerde, hiçbir şekilde seçimden söz etmedim.

1996 seçimlerine erken yapıldı diye itiraz edenleri de anlamak çok güç. Çünkü 1995'te seçime giden Parlamento, Türkiye'nin en uzun ömürlü parlamentolarından biridir. 4 yıl 2 ay görev yapmıştır. 1995 seçimlerine erken yapıldı diye itiraz eden ANAP, DSP ve DTP, şimdi seçimler 4 yılda bir yapılsın diye Anayasa değişikliği öneriyorlar. Eğer bu Anayasa değişikliği önerisi yürürlükte olsaydı, 1995 seçimlerinin en az 2 ay daha erken yapılması kaçınılmaz olacaktı. Bazıları eğer 1995 seçimlerinin sonuçlarını beğenmedikleri için itiraz ediyorlarsa, onlar erken seçime değil, seçimin kendisine itiraz ediyorlar demektir. Seçim, kimseyi memnun etmek için yapılmaz. Milletin siyasi gerçeği ortaya çıksın diye yapılır. Seçim 4 yıl 2 ayda değil de 10 ay daha sonra yapılsaydı diyenlere de kimse beğenecekleri bir siyasi tabloyu garanti edemez.

İmkan bulursam bugünkü seçim tartışmalarıyla ilgili düşüncelerimi de aktarabilirim. Sizin bu konudaki düşüncelerinize saygı duyuyorum. Ama CHP'li milletvekillerini ‘‘Hizada tutmak’’ için ‘‘Taktik’’ nedenlerle politika yaptığım iddiasını, ne milletvekillerimize, ne kendime, ne de Cumhuriyet Halk Partisi'ne yakıştıramadığımı söylemeliyim. Bu ifadenin size de uygun düşmediğine inanıyorum. Sevgi ve saygılarımla.

Deniz Baykal

CHP Genel Başkanı''













Yazarın Tüm Yazıları