Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

Başkanlık ısrarı işi bozabilir

AKİL insanların göreve başlaması Kürt sorununa çözümde yeni bir aşama.

Haberin Devamı

Bu akil insanlar, tüm çabalarını kaygı sahiplerini rahatlatmaya vermeli.

O nedenle, daha ilk gün bazılarının işe, sürece katkı yapmayanları 40 bin canın katili gibi göstererek, muhalefete yumruk atarak başlaması tehlike işareti.

Akil insanlar muhalefete yüklenip, AKP’yi övmeyi bir kenara koyup, sürecin AKP ve BDP eliyle yürüyeceğini, CHP’nin süreç dışında kalacağını, MHP’nin ise
giderek sertleşeceği gerçeğini kabullenmeli.

Bu noktada habire CHP’yi eleştirip onun üzerinde terör estirenler, Başbakan Erdoğan’ın da bu partinin zerre katkısını istemediğini görmeliler.

Bunu nereden çıkardığımın en bariz kanıtı Erdoğan’ın üslubu.

MUHALEFETE YAPILAN BENZETME

Malum, Erdoğan, ‘elleri kanlı’ diyerek dokunulmazlıklarını kaldırmak için etmedik söz bırakmadığı BDP’lilere 2 aydır toz kondurmuyor.

Haberin Devamı

Tabii bu olumlu bir durum; ama söz konusu MHP ve CHP ise dilin kemiği yok.

Bir önceki salı günü iki parti için “Kuduruyorlar” sözcüğünü layık gören Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, “CHP’yi sürece katın” dediği geçen salı günü ‘ağızlarının köpürmesinden’, ertesi günü ‘hainliklerinden’ dem vurdu; dün ise, “Onlar ne derse desin kervan yürür” noktasına gelmişti.

Bu söylemin altındaki anlam ve niyeti görmeden CHP’ye saldırmak adil olamayacağı gibi CHP’nin bugünkü tavrı/tutumu da süreç için kazanç sayılabilir.

MHP’nin konumunda ise hiç sürpriz yok.

Sürecin başarı veya başarısızlığının en belirleyici ismi Erdoğan’ın kendisi.

Çankaya Köşkü’nden gelen uyarıları es geçsek de, Bakanlar Kurulu’nda konuyu bu yönüyle dile getiren artık kaldı mı emin olmasak da Erdoğan mutlaka biliyor olmalı ki, AKP içinde dahi kendisi üzerinden kaygı besleyenler var.

Üslup bir yana, barış sürecinin başkanlık sistemi pazarlığına dayandırıldığı algısını kimi AKP’liler de taşıyor ve oldukça rahatsızlar.

Eşit ve demokratik vatandaşlık temelinde yaklaşımın geride bırakıldığının işareti sayılan bu algı, toplumun ikna sürecini de zorlaştırıcı görülüyor.

BİR DE EYALET KAZASI

Böylesi süreçte Erdoğan’ın eyalet sistemine geçişten söz etmesi ise ciddi yol kazası; en azından belediyelere önemli özerklikler getirilmişken bu konuya girmek yanlış zamanlama.

Haberin Devamı

Hem de BDP’nin anayasa teklifinin bunu içereceği biline biline bu söz edildi.

Erdoğan’ın bu söylemini, büyük bir imparatorluk ve katı bir merkezi yönetime sahip Osmanlı’nın, idareyi kolaylaştırmak için bazı bölgelere eyalet statüsü tanımasına dayandırması da doğru görülmüyor.

Osmanlı’ya göre küçük bir ülke olan Türkiye’de, Başbakan’ın örnek olarak Lazistan ve Kürdistan’ı vermesi ise oku doğrudan yüreklere sapladı.

Çok değil 5 yıl önce cumhurbaşkanı yetkilerinin fazlalığından yakınan bir  Erdoğan’ın, başkanlık sistemi ısrarı, yeni anayasa yapım sürecini tıkadı.

Tıkanmanın ardından Erdoğan’ın, BDP ile anayasa yapacağının işaretlerini vermesi de partisindeki bazı kafaları ciddi şekilde karıştırıyor.

Haberin Devamı

Anladığım, AKP’de birileri BDP’yle birlikte anayasa yapımına farklı refleks verebilir.

O nedenle eğer yeni anayasa Kürt sorununa çözümü de kolaylaştıracaksa, başkanlık sistemini kenara koymak daha mantıklı olabilir.

 

Yazarın Tüm Yazıları