Bakan Eker’le köşeye çekildik, eti anlattı

O kadar sıkıştırıyorum, “ette araya spekülatörler girdi” diyor, “onlar ne kadar kazanç sağladı” diye, en dört, beş kez soruyorum, ama nafile, gülümseyen çehreyle “bilmiyorum” diyor da, başka bir şey demiyor.
Parti kapatma maddesinin oylamasından sonra, içerde oylar sayılırken, ben kuliste rastladığım bakanlarla sohbet ediyorum. Devlet Bakanı Egemen Bağış ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ı pas geçiyorum. Bağış, küçük dağları ben yarattım havasında. Bakan olmuş, ama bunu içine sindirmiş gibi durmuyor. Epey antipatik. Akdağ ise, sürekli telefonla konuşuyor, fazla meşgul pozda.
Önce Devlet Bakanı Zafer Çağlayan’la sohbet ediyorum. Çağlayan büyük bir heyecanla, ihracat-ithalat üzerine yeni kurmakta olduğu bir modeli anlatıyor.
Daha sonra Mehdi Eker’i görüyorum, Eker uzun uzun et politikasını anlatıyor.
ANAHTAR TABLO
Anlatırken, cebinden iki tane tablo çıkartıyor. Fotokopilerini bana verdiği onlardan biri, tarım destekleme ödemeleri tablosu.
O tabloya göre, 2002’de AKP iktidara geldiğinde, desteklenen sadece dört kalem var. Bugün o dört kalem yirmiye çıkmış bulunuyor. Patatesten organik tarıma, gübre, mazot, kuraklığa önlemden tohum üretimine kadar, 1.8 milyar liradan, 5.6 milyar liraya uzanan tarımsal destekleme.
Böyle bir destekleme, AKP’nin kırsal alanda neden oy topladığını anlatıyor. O tablo, bunun siyasal göstergesi. Tarımsal destek, 2002’den itibaren adım adım hem yeni ürünler içererek, hem ödeme miktarı artarak, köylüye nefes aldırıyor.
Kırsal kesimin siyasal anahtarı bu tablo.
YASADIŞI KÂRLAR
Anlı-şanlı iplik firmaları, gün görmüş halıcı şirketleri, adı her yerde geçen ilaç firmaları son zamanlarda hayvancılığa merak sarıyor.
Et fiyatlarındaki anormal yükselişten sonra, Mehdi Eker hayvan besleyen firmaları topluyor. Elindeki teknik verileri onlarla paylaşıyor ve bombayı patlatıyor:
“Spekülasyon yapılıyor beyler, spekülasyon.”
Sıkıştırıyorum, kim yapıyor, ı-ıhh, söylemiyor. Sıkıştırıyorum, açıktan ne kadar kazandılar, yine tek kelime çıkmıyor ağzından. Ama, yüzündeki hınzır ifade onu ele veriyor, kimin yaptığını çok iyi biliyor. Ceza, v.s., gibi yaptırımı yok, çünkü “serbest piyasa” diyor. Bence yanlış, buz gibi karaborsa var, buz gibi de cezası var.
İthalat ve besicilikle birlikte, et üretiminin arttığını, fiyatı kıymada yüzde 18, kuşbaşı ette yüzde 17 düştüğünü söylüyor.
Ayrıca, hayvancılığa verilen destek, toplam tarımsal desteğin içinde yüzde 4 iken, şimdi yüzde 22. Destek 83 milyon lira iken, şimdi bir milyar 250 milyon lira.
Eker, verdiği bütün bilgilerden sonra, “et fiyatları düşmeye başladı” diyor. Kasap ve marketlere bakalım, gerçekten öyle mi ve bu düşüş kalıcı mı, göreceğiz.

TRT’de ayrılan ve giren sayısı aynı

ÇEŞİTLİ programlarda, farklı meslek guruplarına ve yandaşlara TRT milyonlarca lira ödüyor. Türk Lirası, dolar, Euro, sterlin cinsinden TRT’nin ödediği miktarları dün yazıyorum. Bugün devamı var.
CHP Gurup Başkan Vekili Kemal Anadol, TRT’den sorumlu Devlet Bakanı Bülent Arınç’a yazılı soru önergesi veriyor. TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin imzasını taşıyan açıklama, Arınç’tan Anadol’a gönderiliyor. Programlar için ödenen rakamlar bu açıklamada var. Ama, o açıklamada yandaşlara ödenen ücretler yok, kimlere, ne ödendiği, kısaca yandaş fiyatı, yalaka fiyatı yer almıyor.
Anadol’a verilen yanıtta bir başka bilgi daha var:
“Kurumsal hizmetlerde önemli artışlar meydana gelirken, personel sayısında emeklilik v.b. nedenlerle 1223 kişilik azalma olmuş, personel ihtiyacının giderilmesi kaçınılmaz hale gelmiştir. Sınav sonucu 464 kişinin, ayrıca 621 kişinin sözleşmeli personel pozisyonlarına ataması yapılmıştır.”
Ayrılan sayısı ile yeni atama sayısı aynı. Ama, ayrılan ya da emekli olanların düşünce yapısı ile yeni girenlerin düşünce yapısı aynı mı? Muhtemelen değil.
TRT’nin AKP’lileşmesinde rol oynayanlar bu yeniler.