Aylin Nazlı Aka: Fatma Şahin’in ‘Atatürk’ diyebilecek yüreği yoksa, o makamı işgal etmesin!

SİYASET işte böyle bir şey.

Haberin Devamı

İnsanı çıkarır da, indirir de... Omzuna apoletler de düşer, sırmalarının da dökülmesine sebep olur.
Bir sürü güzel şeye imza atıp, Çanakkale Savaşı’dan söz ederken, Atatürk’ü es geçersen, daha da fenası yok saymaya çalışırsan...
Olmaz, itiraz ederler.
Domates de atarlar, yumurta da atarlar.
Seni protesto ederler. Bu, güneşi balçıkla sıvamaya çalışmak gibi bir şey. Artık tarihin gerçeklerini de değiştirmek için bunca gayret... O tarihe değer verenleri elbette sinirlendirir.
Haklarıdır.
Daha düzgün kelimelerle ifade etmemiş olmaları, haksız oldukları anlamına gelmez.
Geçen hafta giremedim bu tartışmaya, bu hafta dalıyorum. Bakan Fatma Şahin bu ülkede yaşayan bir Cumhuriyet kadını olarak beni de hayal kırıklığına uğrattı.
Sorularımı CHP milletvekili Aylin Nazlı Aka’ya yönelttim...

Haberin Devamı

Günlerdir yazılıp çiziliyor. Size de sosyal medyadan destek yağıyor... Şunu bir baştan alalım mı? Kamer Genç, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’i neden eleştirdi?
- Bakan Fatma Şahin, Çanakkale Zaferi’yle ilgili bir dergi hazırlatmış, bir de önsöz yazmış. Ama bu önsözde Atatürk’ün adı geçmiyor. Düşünebiliyor musunuz?

Hayır, düşünemiyorum!
- Ama olan bu. Cumhuriyeti kuran Atatürk’ün sözü bile edilmiyor. Oysa, o zaferi kazandıran başkumandan Mustafa Kemal. Allah aşkına bu, kabul edilebilecek, bir şey mi?

Değil... Kamer Genç peki? Sizce Fatma Şahin’e söyledikleriyle terbiye sınırlarını aşmadı mı?
- Kamer Genç, Cumhuriyet‘in kazanımlarını anlatmaya çalıştı. Atatürk olmasaydı, Cumhuriyet kurulmasaydı, kadınlar nasıl bir hayat ya-şayacaktı, onu tasvir etmeye çalıştı...

/images/100/0x0/55eb4c02f018fbb8f8b81f4d

BUNUN ADI İKİYÜZLÜLÜK

Nasıl bir hayat olacaktı...
- Atatürk, Cumhuriyet’i kurmasaydı, kadınlar eşit yurttaş olamayacaktı. Nüfus sayımlarında göz ardı edilecek, seçme ve seçilme hakkı olmayacak, dört eşli bir kocanın hizmetkârı konumunda olacaktı. Kadınların varlık mücadelesi, Cumhuriyet kazanımlarıyla hayat buldu. Bu gerçek, birilerini rahatsız edebilir ama biz bunları unutturmak isteyenlere hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz. Genç’in sözleri Bakan’ın şahsını hedef almıyordu. Ben, burada bir terbiyesizlik olduğunu düşünmüyorum. Ama yine de, Meclis’te kişiye atfen değil de, genel bir fikrin beyanı olarak dile getirilmiş olmasını tercih ederdim.

Haberin Devamı

O gün Fatma Şahin’den özür dilendi bildiğim kadarıyla...
- Evet. Kınama cezası oylanırken, CHP grubu ret vermedi, çekimser oy kullandı. Kınama cezasını gündeme getiren de, o gün Meclis Başkan Vekilliği yapan, partimizin milletvekillerinden Güldal Mumcu’ydu. Yani biz, ilkeli ve samimi bir tutum sergiledik.

Siz de Meclis’te Bülent Arınç’la bir tartışma yaşadınız...
- Doğru, Arınç, kendisinden hesap sormamdan, siyasi söylemleri arasındaki çelişkiyi yüzüne vurmamdan rahatsız olup, beni sindirmeye çalıştı. Bunu da, şahsıma yönelik küçük düşürücü sözler söyleyerek yaptı. Bir kadın siyasetçi olarak, aynı anda hem cinsel tacize, hem ayrımcılığa, hem de aşağılamaya maruz kaldım! Sadece o anda Meclis kürsüsünde siyasi eleştiri yaptığım ve kürtaj tartışmalarında “vajina” kelimesini kullandığım için... Üstelik ne partisi özür diledi, ne de kınama cezası verildi. Fatma Şahin için bu son olayda mikrofonların karşısına geçip olayı kınayan Meclis Başkanı Cemil Çiçek ise, benim için kılını bile kıpırdatmadı! Çiçek de, Fatma Şahin de, “üç maymun”u oynadı...

Haberin Devamı

Siz mağdurken AKP’li kadın milletvekillerinin tavrı ne oldu?
- Arınç konuşurken çoğu iştahla alkışlıyordu. Siyaset, samimiyet gerektirir. Tutarlılık gerektirir. Bu da AKP’li kadın vekillerde ne yazık ki yok. Kadın haklarını bugün savunduklarını iddia eden AKP’li kadın vekiller, acaba kadın cinayetleri için araştırma komisyonu kurulmasına neden ret oyu veriyor? Başbakan, kadın bedeni üzerinden siyaset yapınca, neden susuyorlar? Kendileri söz konusu olunca aslan, başkaları kedi! Yok öyle yağma! AKP’liler bu saatten sonra, kadın hakları konusunda samimi olduklarını kimseye inandıramazlar!

Peki siz Fatma Şahin’e “Neden bana destek vermediniz, siz de kadınsınız” demediniz mi?
- Bir uçak yolculuğunda kendisine sitem ettim. Beni dinledi, “Haklısınız ama n’apayım Aylin Hanım. O, Başbakan Yardımcısı!” dedi. İyi de, kendisi de sade yurttaş Fatma Şahin değil ki! Koskoca Bakan. Yüreği yoksa hiç o makamı işgal etmesin. Cesareti olmayan kişinin siyasette işi ne...

Haberin Devamı

Siz başka bir partiden bir kadın milletvekiline yöneltilen aşağılayıcı sözleri kendi partinize rağmen kınayabilir misiniz? Yoksa herkes, otomatikman kendi partisinin politikasını desteklemeye mecbur mudur?
- Hayır bizde öyle bir şey yok. Bizde biat kültürü yok, ama AKP’de durum farklı.

Bu meselede sizi en çok üzen şey ne oldu?
- İkiyüzlülük ve samimiyetsizlik. Ama zaten temsil ettikleri siyasi zihniyet samimiyetsizlik ve adaletsizlikten beslendiği için bunu beklemek hata.

PES ETMEYECEĞİZ

Bu ülkenin kadınları neyi görmeli...
- Sistematik hale gelen kadın cinayetlerini görmeli. 4+4+4 eğitim sistemiyle, kız çocuklarının okullaşma oranının % 10 düştüğünü görmeli. Kadın üzerinde baskı kuran bir yaşam biçimi dayatıldığını görmeli. Kadının birey olarak görülmediğini, aile içinde eritilmeye çalışıldığını görmeli. Şiddet, taciz, tecavüz, ensest sorunlarının kadını “eşya” gibi gören anlayıştan beslendiğini görmeli.

Haberin Devamı

N’apacağız? Pes mi edeceğiz?
- Olur mu öyle şey! Kadın mücadelenin adıdır. Kadın, dönüşümün adıdır. Bu gidişe “Dur” diyecek olan da biz kadınlarız! Üstelik giderek çoğalıyoruz. Hiçbirimiz, hepimiz kadar güçlü değiliz!

THY’nin kırmızı ruj yasağı için ne diyorsunuz?
- Tam bir rezalet. Ben de Yonca Tokbaş’ın kampanyasına katılıyorum. Yarın CHP’li kadınlar olarak kırmızı rujumuzla mecliste olacağız!

Kırmızı rujuma dokunma ısırırım!

/images/100/0x0/55eb4c02f018fbb8f8b81f4f

ÖNCE küçük hamleler gördük.
Tepki olunca geri çekildiler.
Ya da konuyu değiştirmek için kullandılar.
Zaman geçtikçe hamleler artmaya başladı.
Öyle bir noktaya geldik ki, dört koldan atağa geçtiler.
İnsanların özel hayatlarına karışmak gibi özel bir merakları var. İnsanlar, bilhassa kadınlar içki içmeyecek, kısa etek giymeyecek, kolsuz dolaşmayacak, kürtaj olmayacak, sezaryen yaptırmayacak, çalışmayacak, bütün vazifesi durmadan çocuk doğurmak olacak, seksten bahsetmeyecek...
Ve son tüyü de, kırmızı rujun THY’de yasaklanmasıyla diktiler.
Tebrikler!
O yasak, bu yasak, o ayıp, bu ayıp...
Size ne el âlemin rujundan?
Rahatsız olmanızın sebebi nedir?
Kadını daha şehvetli, daha işveli mi yapıyor?
Bu mu sorun?
Akıl alacak gibi değil.
Akılla izah edilebilecek bir şey değil.
Yonca Tokbaş’a helal olsun.
Koca bir bravo buradan.
İsyan bayrağını çekti.
Yüzlerce, binlerce kadın kırmızı rujuyla fotoğraflarını yolluyor.
İnadına kırmızı ruj sürelim.
İnadına kırmızı ruj kampanyasına destek verelim!

Yazarın Tüm Yazıları