Avrupa Birliği spekülasyonları

AVRUPA Birliği’nde siyasi bütünleşmenin kurallarını içeren Anayasa’nın Fransa ve Hollanda’da halk oyu ile kabul görmemesi çeşitli spekülasyonlara yol açtı.

Avrupa Birliği’nin dağılabileceğini düşünenler dahi çıktı. Konu, galiba biraz fazla abartıldı.

Avrupa’da anayasa konusu ya çok geç gündeme gelmiştir ya da çok erken. Bu konu gündeme geç gelmiştir, çünkü, bugüne kadar olan gelişmelerin bir Anayasa çerçevesinde gerçekleşmesi temellerin daha sağlam olmasını sağlayabilirdi. Üyesi daha az bir Birlik bu çok önemli konuda çok daha kolay fikir birliği sağlayabilirdi. Bu kadar önemli bir konu başka konuların gölgesinde bırakılmayabilirdi.

Belli bir süreci tamamladıktan sonra gündeme gelen Anayasa konusu için zaman erken de olmuş olabilir. Çünkü, birleşmenin sorunları henüz çözüm yoluna koyulamamıştır. Hatta, Birlik son dönemde çok hızlı bir genişleme sürecine girmiştir. Bu denli hızlı bir genişlemenin eski üyelerde rahatsızlık yaratması doğaldır. Değişme sancılı olur.

EURO GERÇEĞİ

Anayasa’nın birkaç önemli ülkede halk tarafından kabul görmemesi halkın Avrupa Birliği’nin kendisine muhalefet edildiği anlamına alınmamalıdır
. Anayasa’yı kabul etmeyen halklar kendi paralarını bırakıp Euro’ya geçmişlerdir. Yani, paraları üzerinde kendi egemenliklerinden vazgeçip mali servetlerinin kaderini Birlik politikalarına bağlamışlardır. Birlik ve geleceği için halklar tarafından verilmiş en önemli güvenoyu budur. Dolayısıyla, sorun, Avrupa Birliği’nin bugünkü yapısı değildir.

İtalya gibi bazı ülkelerde Euro’dan çıkma yönünde öneriler gelmektedir. Bu önerileri ülkenin toplu görüşü olarak değil, bazı kişilerin şahsi görüşleri olarak almak daha doğrudur. Euro’ya geçen ülkeler geri dönüşü çok, ama çok zor olan bir yola girmişlerdir. Euro’ya geçmek göreli olarak kolaydır, ama Euro’dan çıkmak söylendiği kadar kolay değildir.

Paralarını birleştiren ülkelerin Birlik konusunda kaygılı olmaları çok gerçekçi değildir. Bu nedenle Anayasa’nın kabul görmemesini Avrupa Birliği’nin geleceği konusunda kaygıların bir göstergesi olarak almak doğru değildir. Halkların bugünkü tepkisi bugünkü siyasi iradeye ve liderliğe bir tepkidir. Belki, genişlemenin hızına bir tepkidir. Belki de, Avrupa Birliği’nin bundan sonraki genişleme planlarına bir tepkidir. Ama, şimdi yaşananlar Avrupa Birliği’nin dağılmasına ya da zayıflamasına yol açacak bir gelişme değildir.

GÜÇLENEREK ÇIKMAK

Avrupa’nın dört dörtlük bir birlik olarak ortaya çıkması sancılı bir süreç olacaktır
. Geçmişte de küçümsenmeyecek sancılar yaşandı. O dönemlerde, Avrupa vizyonu güçlü liderle sancılar aşıldı. Hatta, yaşanan sancılar liderlerin Avrupa Birliği’nin geleceği konusunda çok daha cesur kararlar almasına neden oldu. Örneğin, Maastricht Kriterleri çerçevesinde ortaya çıkan parasal birliğin temelleri de sancılı bir dönemde atıldı. Bir anlamda, vites büyütüldü. Birlik bu yolla itibar ve ivme kazandı.

Şimdi yaşanan sancı da belki mali (fiskal) birliğin oluşturulmasını hızlandıracaktır. Belki, siyasi birliğin güçlendirilmesi konusunda yeni adımlar gündeme gelecektir. Sonuç ne olursa olsun, yaşanan sancıların Avrupa Birliği’ni zayıflatması değil, güçlendirmesi olasılığı daha fazladır.

Şu sıralarda spekülatif bir dönemden geçiyoruz. Spekülasyonlar yalnızca siyasi konularla sınırlı kalmıyor. Avrupa’nın parası üzerinde de spekülasyon yaratıyor. Mali (fiskal) birlik olmadan ortaya çıkan Euro’nun zaten çok istikrarlı bir para olması beklenemezdi. Bu anlamda, Euro’nun değeri beklentiler paralelinde hareket etmektedir.
Yazarın Tüm Yazıları