Ateş ve Su

Pazartesi sabahı evden çıktım, köşeyi döndüm, Özcan Deniz’le yüz yüze geldim...

Haberin Devamı

Son filmi Ateş ve Su’yun çekimleri için bizim mahalleye konuşlanmışlar.
Rosemarine’de, hem de final sahnesini çekmeye hazırlanıyorlardı.
Sabah çayını beraber içtik, lafladık biraz.
Filmin son iş günüymüş Türkiye’deki.
Ardından Londra’ya gidecekler ve üç hafta da orada çekim yapacaklar.
Hikayenin yarısı Türkiye’de, yarısı Londra’da geçiyormuş.
İlk önce Los Angeles’ta çekim yapmayı düşünmüşler ancak Londra’daki mekanları daha çok beğenmiş Özcan...
“Evim Sensin’e göre nasıl bir film oluyor?” diye sordum.
“Daha derinlikli bir aşk hikayesi, biraz daha karanlık yanları ağır basan bir film. Biraz da edebiyatı denedim burada” diye yanıt verdi.
“Çekimler bitmeden nasıl bir film olduğunu söylemek imkansız” diye de ekledi.

Kimin sözcüsü?

TESKOMB; Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Koopertifleri Birlikleri Merkez Birliği demekmiş...
Dün gazetelere verdikleri yarım sayfa Gezi Parkı ilanıyla öğrenmiş olduk.
“Sabrımız tükeniyor” deniyor ilanda...
“Sabrı tükenen” esnafın sopayı, palayı kapıp sokaklara çıkmasına
alıştık, herhalde onu
kastediyorlar.
Ana sayfada Başbakan Erdoğan’la Başkan Kadir Akgül’ün fotoğraflarının olduğu TESKOMB sitesine baktım.
TESKOMB’un,
“Küçük esnafın finansman ihtiyacını karşılayan kooperatif birliklerinin üst örgütü olarak çalıştığı” yazıyor...
Bu durumda TESKOMB’un esnaf adına söz söyleme hakkı nereden geliyor?
Esnaf Odaları sözcü mü tayin etti onları?/images/100/0x0/55eae5a9f018fbb8f89db4dc

Haberin Devamı

Tacizin böylesi...

İnsanların boğaların önünden kaçtığı San Fermin festivalinden ilk gün gelen bu fotoyu görünce çok şaşırmıştım.
Tacizin bu boyutunun İspanya’daki bir festivalde yaşanıyor olmasıydı bana şaşırtıcı gelen... Etrafı erkekler tarafından çevrilen kadın ağır taciz altında...
Bütün eller kadının göğsüne uzanmış, vücudunun üzerinde, hatta bir el kadının altındakini çıkarmaya çalışıyor...
Neden bu fotoğraf İspanya’da tartışılmıyor diye düşünüyordum.
Kadın sarhoş olabilir, dağıtmış olabilir, eğlenmek istiyor olabilir...
Ama tüm bunlar tacize uğramasını gerektirmez.
Orada sarhoş olan erkekler nasıl tacize uğramıyorsa, bu kadın da uğramamalı...
Neden bu fotoğrafa kadınlar isyan etmiyor diye düşünüyordum ki, İspanyol kadın örgütleri ayağa kalktı. “San Fermin, Tahrir Meydanı’na döndü” dediler. Geçen yıl 64 kişi cinsel tacizden dolayı gözaltına alınmış, bu yılki rakam açıklanmamış henüz.
Kadın hakları savunucuları diyor ki; “Alkol almak, bu kolektif histeriye katılmak, bize dokunulmasına davetiye değil.” Ne yazık ki bunu anlamayan erkekler dünyanın dört bir yanında var...

Haberin Devamı

Zerrin Özer’in Başbakan sevgisi...

Zerrin Özer, Twitter’da Başbakan’ı çok sevdiğini yazdığı için linç edildiğini söylüyor.
“Özal’dan sonra bir tek Erdoğan’ı gördüm” yazıyor...
“Sizi bu candan çok seviyorum Sayın Başbakanım. Deli sanatçınız Zerrin” diyor.
“Rabbim canım Başbakanım’a sağlık versin” diyor...
Daha da duramıyor, “Başbakanım’ı canımdan çok seviyorum size ne” diye atarlanıyor...
Kim kimi isterse canından çok sevebilir...
Bu yüzden Zerrin Özer’i linç etmeye kimsenin hakkı yok.
Ama “Bana kimse albüm yapmıyor” diye Başbakan’a ağladıktan sonra Zerrin Özer’e albüm yapıldığını...
TRT Müzik’te program yapmaya başladığını unutmayalım.
Yani Zerin Özer’in Başbakan’ı canından çok sevmesinin bir nedeni var... Ben bu şerhi düşerek Zerrin’in sınırsız sevgisini saygıyla karşılıyorum.

Yazarın Tüm Yazıları