Erkekler aldatır, kadınlar paralı erkekleri tercih eder.

İnanç, doğruluğuna kayıtsız şartsız inanılan şeydir.

Haberin Devamı

Soyut bir kavramdır. Zamana, ortama, yaşanmışlıklara, kişiye göre değişir. İnançlar gerçek değildir. İnsan inandığı şeye tutunur, yanlış olduğunu bilse de...Çünkü onu bırakırsa kendinin aptal duruma düşeceğini düşünür. Bilinçaltında olumlu ya da olumsuz olarak adlandırılan bir şey yoktur. Olumlu ya da olumsuzu biz tanımlarız.

Genelleme üzerinden yola çıkmak yanlıştır. Yaptığınız olumsuz genellemeler sizin düşüncelerinizi de olumsuz etkiler. Çünkü o genellemelerden yola çıkarak düşünceler oluşur, düşünceleriniz sonucunda da inanç geliştirir, tekrar yoluylada inançlarınızı güçlendirirsiniz ve gerçeğiniz yaparsınız.


Şayet sürekli,


“Hakettiğim değeri görmüyorum”


“Fedakarlık yapıyorum, nankörlük görüyorum”

Haberin Devamı


“Erkekler aldatır, erkekler şiddet eğilimlidir”


“Kadınlar paralı erkekleri tercih eder, kadınlar kaprislidir”


“Bende şans ne zaman oldu ki...”


“Kimse beni anlamıyor”


“İnsanlar kötü”


vb. diye şikayet ediyorsanız bu düşüncelerin yer etmesinin nedeni yaşadığınız ya da şahit olduğunuz deneyimlerdir. O zaman şunu sorgulamak gerekir. İlişkiler üzerinden yola çıkacak olursak, hayatınızda ki ya da çevrenizde ki erkekler ne kadar adam / kadınlar ne kadar doğru kadın? Benim etrafımda da hayatımda da şiddet eğilimli erkek yok. Çevremde aldatan erkeklere şahit oldum ama kendi hayatımda şahit olmadım.


Neden sizce? Çok mu şanslıyım? Hayır.


Sizlerden daha mı zekiyim? Hayır.


Sizinle aynı şansa ve zekaya sahibim. Tek fark genellemelerden yola çıkmıyorum. Herkesin kendine özgü olduğunu biliyorum ve hayatıma soktuğum insanların ayrımını (erkek mi, adam mı) yapabiliyorum. Hayatınızda sürekli olumsuz, size yükseltmek yerine aşağı çeken insanları tutar ve sürekli onlarla iletişimde olursanız bir süre sonra siz de olumsuz bakış açısı geliştirirsiniz. Bu sizin elinizde olan bir şey değildir, gidişat subliminal işler. Bir süre sonra seçtikleriniz, tutunduklarınız sizin gerçeğiniz olur.


Sınırlayıcı inançlar olarak adlandırdığımız ve inandığımız bu düşünceler, bakış açıları bireyin yaşamını son derece olumsuz şekilde etkiler. Korku, öfke, bastırma, endişe gibi olumsuz duyguları çoğaltırak fırsatları görmenizi engeller ve sizi bir şeyleri denemekten alıkoyar. Bu da beraberinde tek düze, mutsuz bir hayatı beraberinde getirir.

Haberin Devamı


SINIRLAYICI İNANÇLARDAN KURTULABİLİRSİNİZ.

İnançlarınızı sorgulamaya başladığınızda sınırlayıcı inançlarınızı keşfedebilir, onlardankurtulabilirsiniz.

Sınırlayıcı inançlarınızı keşfetmek için önce kendinize cesurca bazı sorular sormanız ve cesurca cevaplarla yüzleşmeniz gerekir.

– Hayatımın hangi alanında birçok şeyi denememe rağmen sonuç elde edemedim ya da sonuç istediğim gibi olmadı?

– Şu an elde ettiğim sonuçlarla elde etmek istediğim sonuçlar uyumlu değilse sonuçlar arasındaki uyumsuzluk hangi noktada?

Elde ettiğiniz sonuçlar istediğiniz gibi değilse, hayatınızdaki herhangi bir alanla ilgili duygularınız olumsuzsa o konuda mutlaka sınırlayıcı inançlarınız var demektir.

Haberin Devamı

Peki, bu inançlardan kurtulmanın yolları var mıdır?

EVET!

Sınırlayıcı inançları kendinizden uzak tutmalısınız.

Örneğin, maddi konularda işler ters gittiğinizde çıkmaza girdiğinizde nasıl hissedersiniz?

Umutsuz? Korkulu? Mutsuz? Endişeli? Öfkeli?

Bu duyguların ardından hemen sınırlayıcı bir inanç gelir. Öfke, hayatın size adil davranmadığını; umutsuzluk bu sorunun çözülemeyeceğini, bunun için gücünüzün olmadığını söyleyecektir.

1- Gözlemleyin ve ifade edin.
Duygu ve düşüncelerinizi gözlemleyerek sizi durduran sınırlayıcı inançlarınızı keşfedin, bu inançlarla cesurca yüzleşin. Sizde hangi duygulara neden olduğunu ifade edin.


2- İnançlarınızın “gerçek” olmadığını kabul edin.

İnançlarınızın gerçek olduğunu düşünürsünüz. Tercih yapmak zorundasınız. Sınırlayıcı inançlarınızın gerçek olduğunu savunmayı mı, yoksa amaçlarınıza ve isteklerinize ulaşmayı mı istiyorsunuz? Evelyn Waugh, “Bizi sınırlandıran şeyleri savunursak, onları taşımaya devam ederiz” diyor.
Siztaşımaya devam etmek mi istiyor munuz?

Haberin Devamı


3 - Olumsuz taraftan değil daima olumlu taraftan bakın.

Örneğin; “Geçmişte yaşadığım zorluklar bana çok şey öğretti, şimdi bu tür sorunlarla başa çıkmayı öğrendim ve buna hazırım” ya da “yaşadığım kötü ilişki yeni ilişkimde ne istemediğimi, ilişkiden ne beklediğimi bana gösterdi” gibi...


4 - Mış gibi yapın.

Her girişiminizden başarı elde eden biri olsaydınız nasıl hissederdiniz? Öyle hissedin.
Her girişiminizden başarı elde eden biri olsaydınız nasıl davranırdınız? Öyle davranın.

Olmayı istediğiniz kişi gibi davranın, onun gibi düşünün, onun gibi hareket edin.

Yeni adımlar atmazsanız eskisine tutunup kalırsınız. Bu da sizi olduğunuz yerde saydırır. Harekete geçin. Unutmayın, düşünceler tekrarlandıkça inanca dönüşür. İnançlar tekrarlandıkça güçlenir ve gerçekliğiniz olur. Olumlu inançlar geliştirip olumlu ifadeler kullanın ve olumlu inançlarınızı tekrarlayın. Tekrarlayın ki kalıcı olsunlar. Olumsuz düşünceler gerçeğimiz oluyorsa tercihimizi olumlu düşünceleri tekrarlayıp inanca dönüştürmek çok daha zekice ve çok daha keyiflidir.

Ne dersiniz?

Haberin Devamı

Sevgilerimle
Ayça Akın
www.aycaakin.com
www.motivasyonatolyesi.com
www.facebook.com/aycaakinofficial
www.instagram.com/aycakn
www.twitter.com/aycakn

Yazarın Tüm Yazıları