Başkan Aygün gece turunda

YER Sheraton Oteli’nin lobisi. Saatler gece yarısına doğru yaklaşıyor. ATO Başkanı Sinan Aygün, otelin baş aşçısı Zeki Açıköz ve balo salonu müdürü Ramazan Bayar’la ayaküstü sohbet ediyor.

Beni görünce de, "Bu akşam senin işini ben yapıyorum. Ankara gece hayatındaki mekanları turluyorum" diyor. Ve hemen ardından da gördüğü manzaradan hiç hoşlanmadığını, durumun çok vahim olduğunu sözlerine ekliyor. Durumun vahameti, hafta sonu olmasına rağmen, mekanların çoğunun sinek avlamasından kaynaklanıyor. Sinan Aygün, turuna Hilton Oteli’nden başlamış. "Restoranlarında birkaç masa haricinde hiç kimse yoktu" diyor. Ardından Çankaya, Gaziosmanpaşa ve Yıldız’daki restoranları gezmiş. Durum onlarda da pek farklı değil. Başkan Aygün, şüphesiz Ankara’daki sosyal hayatı en yakından takip eden isimlerden birisi. Neredeyse hiçbir açılışı, kokteyli kaçırmaz; mümkün olduğunca hepsine katılmaya çalışır. Hatta Ankara eğlence hayatının gözde pek çok mekanının açılış kurdelesini de bizzat kendisi kesmiştir. Ama şimdi yüz binlerce YTL’lik yatırımlarla açılan bu mekanların birçoğunun işlerinin çok kötü gittiğini, hatta bazılarının da kapılarına kilit vurma raddesine geldiğini yine bizzat kendisi görüyor. "Gece hayatı, eğlence hayatı neredeyse bitmiş" derken de bundan dolayı duyduğu rahatsızlık yüz ifadesine çok keskin bir biçimde yansıyor. Ankara sosyal hayatında ve eğlence sektöründe, AKP iktidarıyla birlikte başlayan gerileme, son yıllarda daha da endişe verici boyutlara ulaşıyor. Başkent Ankara’nın sosyal yaşamının başlıca aktörleri olan işadamları, politikacılar ve bürokratlar, siyasal iktidara sempatik görünme arzusuyla, eğlence ve gece yaşamından kendilerini hızla çekiyorlar. ATO Başkanı Sinan Aygün bu tespite bir ekleme daha yapıyor. O da ekonomik göstergelerin her geçen gün kötüye gidiyor olması. Her ne kadar milli gelirimiz, nasıl olduğunu bir türlü anlayamadığım şekilde, tablolarda yükseliyor gibi görünse de, gerçek hayatta halk fakirleşiyor. Fakirleşen halk da ilk önce sosyal, eğlence ve kültürel hayatında kesintiye gidiyor.

Alternatif eğlence

ANKARA’da eğlence, gece hayatı, gezme tozma denildiği zaman ilk akla gelen yerler hep Kavaklıdere, Çankaya ve Gaziosmanpaşa semtleri olmuştur. Kaliteli restoranlar, gece hayatının gözde mekanları ve şık kafeler, son birkaç yıla kadar hep bu bölgede toplanıyordu. Son yıllarda ardı ardına açılan mekanlarla Ümitköy ve Çayyolu da bu pastadan pay almaya başladı.

Ancak Ankara’da, özellikle de, kendini sosyete takımından görenlerin her zaman biraz burun kıvırarak baktıkları bir bölge daha var; Bahçelievler 7. Cadde ve son aylarda açılan şık mekanlarıyla 7’nin devamı niteliğinde olan 3. Cadde. Büyükşehir belediyesi her ne kadar bu caddelerin adını, Türkî Cumhuriyetleri’nin şehirleriyle değiştirmiş olsa da, ben herkesin tanıdığı, bildiği eski isimlerini kullanacağım.

IŞIL IŞIL

7. Cadde yıllardır Tunalı Hilmi’nin alternatifi olarak görülür. Girişindeki Bulka Pastanesi ve sonra da Sim dondurmacısıyla yıllar önce başlayan hareket, bugün bütün bir caddeye, hatta caddeyi kesen küçük sokaklara bile yayılmış durumda. Pampero, Brothers gibi publar ve canlı müzik yapan mekanların yanı sıra, ardı ardına dizilmiş çok sayıda kafede hareket gece yarısına kadar sürüyor. Ayrıca fasıl yapan, çoğunlukla gençlerin rağbet ettiği, yan yana dizilmiş mekanlardan oluşan, çok kısacık bile olsa bir meyhaneler sokağı da mevcut. Ancak bu hareket, gece 12’den sonra yerini sessizliğe bırakıyor.

7’nin gördüğü rağbetin ardından, ona nispet yaparcasına son aylarda 3. Cadde’de de gözle görülür bir hareketlenme var. Renkli, ışıl ışıl neonlarıyla dikkat çeken çok sayıda mekandan bira ve patates kızartması kokuları yayılıyor. Sadece bu semtin sakinleri değil, şehrin farklı yerlerinden gelen müşteriler de dolduruyor bu mekanları.

Bu iki caddede sadece akşamları değil, gündüzleri de keyifli dakikalar geçirmeniz için pek çok alternatif var. Eğer alışverişe çıktıysanız ve kapalı alışveriş merkezlerinin sıkıcı atmosferinden bunaldıysanız, aradığınız birçok şeyi bulabileceğiniz çok sayıda mağaza, peşinden de yorgunluğunuzu çıkartmak için keyif yapabileceğiniz kafeler mevcut.

SORUN KIROLAR

En büyük sorun ise şüphesiz, modifiye edilmiş arabalarıyla bıkıp usanmadan tur atan kırolar. Gerçi son günlerde trafik ekipleri caddedeki nezih ortamı bu zontalardan kurtarabilmek için yoğun bir uğraş veriyorlar, ama onlar, geniş tabanlı, yan sanayi jantlı arabalarının camlarını yarım, teyplerindeki "abazan teknosu" olarak adlandırılan müziklerinin seslerini de sonuna kadar açıp, geçiş yapmayı sürdürüyorlar. Kafelerinde bir bardak çayı 10 YTL’ye içmiyorsunuz, bir pizzayı 40 YTL’ye yemiyorsunuz, belki çok lüks, dün akşam falanca yerdeydim deyip hava atacağınız marka restoranları yok, mekanların önünde yan yana dizilmiş son model spor arabalar, dev cipler boy göstermiyor, ama Bahçelievler 7. Cadde ve 3. Cadde, keyifli vakit geçirmek için farklı bir alternatif sunuyor. Zaten Ankara’da da gidilesi kaç yer kaldı ki?
Yazarın Tüm Yazıları