Almanya’da dönerin yanına girdi, Cola’sı İsveç’e kadar uzandı

ULUDAĞ-Erbak İçecek A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erbak, Dice Kayek markasının yaratıcısı Ece-Ayşe Ege kardeşlerin Paris’teki defilesinde davet etti:

Haberin Devamı

- Bursa’daki fabrikamızda kurufasulye yemeye bekliyorum.

2 yıl önceki davete geçen hafta uyup iki meslektaşımla birlikte Yenişehir’deki Erbak-Uludağ İçecek Fabrikası’na gittik. Fabrikada bizi Mehmet Erbak’ın yanısıra Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nuran Kızıl, Genel Müdür Mete Öz, Genel Müdür Yardımcısı Ömer Kızıl, Genel Müdür Yardımcısı Murat Zengin ve Mehmet Erbak’ın şirkette kısa süre önce işe başlayan kızı Ceyil Erbak karşıladı.

Önce şirketin ikinci kuşak patronu, Mehmet Erbak ve Nuran Kızıl’ın babası rahmetli Nuri Erbak’ın küçük müzeye dönüşmüş odasına girdik. Mehmet Erbak, söze tarihçenin bir bölümünden girdi:

- Uludağ Gazozu’nun formülünü 1933’de babam Nuri Erbak bulmuş. Önce Nilüfer Gazozu adıyla üretilmiş. Sonra Uludağ Gazozu adını almış.

Şirketin o yıllarda ürettiği kolalı içeceğin fotoğrafını gösterdi:

- Adı Nur Kola... Amerikan tipi gazoz olarak tanımlamışlar.

Ömer Kızıl, Uludağ Gazozu’nun başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkelerine girişinin 1975 yılına uzandığını vurguladı:

- 1975 yılından itibaren Hollanda’da üretim yaparak Almanya pazarına Uludağ Gazozu ile girdik. Bugün iddia ediyorum Almanya’nın bazı kentlerinde her 250 metrede bir Uludağ Gazozu bulmak mümkündür.

- Almanya’ya ne kadar satış yapıyorsunuz?

- 15 milyon dolar dolayında ihracatımız var.

- Oradaki Türkler mi içiyor?

Genel Müdür Mete Öz yanıtladı:

- Uludağ Gazozu, Almanya’da dönere eşlik eden içecek konumunda bulunuyor. Döner tüketiminde artık hatırı sayılır düzeyde Almanlar’ın da olduğu biliniyor. Yani, Almanlar da Uludağ Gazozu içiyor.

- Toplam ihracatınız ne kadar?

- 42 milyon liralık ihracat gelirimiz var.

Mete Öz
ekleme yaptı:

- İhracatta ikinci büyük pazarımız Kuzey Irak. Bizim Frutti, Kuzey Irak’ta jenerik marka haline dönüştü.

Ömer Kızıl
, Almanya ve Kuzey Irak iki büyük pazar olsa da 40’ı aşkın ülkeye ihracat yaptıklarını vurguladı:

- Bu yıl toplam ciromuz 300 milyon lira dolayında gerçekleşecek. Almanya, Kuzey Irak, Filistin ve KKTC’de reklam da yapıyoruz.

Uludağ’dan meşrubata yansıyan lezzetle övündü:

- Başta gazoz olmak üzere meşrubatımızı Uludağ’ın suyuyla üretiyoruz. Suyun sertliğini alıp, minerallerini koruyoruz. Ayrıca, yüzde 20 pahalı olmasına rağmen kristal şeker kullanıyoruz.

Yeri gelmişken son gerçekleşen yatırımlara değindi:

- Son 6 yılda toplam 70 milyon Euro’luk yatırım yaptık.

Fabrikayı gezerken İsveç’e gönderilmek üzere hazırlanmış Uludağ Cola’ları gördük. Ömer Kızıl, kolalı içecek konusundaki tavırlarını anlattı:

- Biz iç pazarda dünya devi iki Cola’lı içecek markasının karşısına dikilmeyi, orada iddia ortaya koymayı doğru bulmuyoruz. En iyi bildiğimiz işte, gazoz ve diğer meşrubatta iddiamızı ortaya koyuyoruz. Ancak, yelpazemizde Uludağ Cola’yı da bulunduruyoruz. İsveç’ten bir müşterimiz Uludağ Cola’yı özellikle istiyor.

Uludağ Maden Suları ve Erbak-Uludağ İçecek’te bugün 3’üncü ve 4’üncü kuşak kol kola çalışıyor...

Gazozla bir yandan Almanya’da dönere eşlik ederken, diğer taraftan bölgesel marka olmak için kararlı adımlarla yürüyor...

Haberin Devamı

Maden suyunda cironun yüzde 1’i devlete gidiyor

Haberin Devamı

GENEL Müdür Mete Öz, kaynak sularında kiralamanın 5 yılda bir, maden sularında 25-30 yılda bir yenilendiğini vurguladı:

- Maden sularında işletme kiralamasını Enerji Bakanlığı gerçekleştirir. Kira yenileme dönemlerinde kiracı kendisi çekilmedikçe kimse gidip yeni teklif vermez. Bir kiracının bulunduğu maden suyu kaynağına yeni birinin teklif vermesi etik bulunmaz.

Mehmet Erbak
araya girdi:

- Kaynak Enerji Bakanlığı’nın ama fabrika bizim malımız.

- Kaynak için ödediğiniz yıllık kira ne kadar?

- Ciro üzerinden yüzde 1 ödüyoruz.

Ömer Kızıl, şu noktanın altını çizdi:

- Aslında cironun yüzde 70’i ambalajdan oluşuyor. Enerji Bakanlığı’nın kira bedelini de kalan yüzde 30 üzerinden yüzde 1 şeklinde alması gerekiyor. Eskiden öyleydi. Ancak, sonra bu ayrım kalktı. Kira, cironun tamamı üzerinden hesaplanıyor.

Mete Öz, bir saplama yaptı:

- 2 yıl önce yakınımızdaki Sodaş ve Çınar adlı şirketleri biz satın aldık. Böylece kaynaklarını işletme hakkı da bize geçti.

Haberin Devamı

İmtiyaz belgesinde Atatürk’ün imzası var

ULUDAĞ Maden Suyu’nun Çaybaşı Köyü’ndeki tesislerine girdiğimizde Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erbak, Başkan Yardımcısı Nuran Kızıl, Genel Müdür Mete Öz ve Genel Müdür Yardımcısı Ömer Kızıl, bizi öncelikle şirketin 1870 yılına uzanan belgelerinin bulunduğu odaya yönlendirdi.

Mehmet Erbak, maden suyu tesisinin bulunduğu yere dikkat çekti:

- 1876’dan beri burada kaynağın yanında şişeleme tesisi var. O dönemlerde burası Keşiş Dağı olarak biliniyor. Daha sonra Uludağ’a dönüşüyor. Tesisin yeri hiç değişmedi, sadece zamanla büyüdü. Meşrubat fabrikası ise, ortalama 16 yılda bir yer değiştirdi. Yenişehir’deki fabrika 6’ncı tesis.

Uludağ Maden Suyu ile ilgili ilk belgenin 26 Mayıs 1912’de 35’inci Osmanlı Padişahı Sultan Mehmet Reşat Han tarafından verildiğini gösteren belgenin önünde durdu:

- İlk ruhsat sahibi İbrahim Talat Bey’dir.

- Sizin aile ne zaman devreye girdi?

- Dedem Mehmet Hakkı Erbak, 1931 yılında alt kiracı olarak işe girişiyor. Aynı yıl Mustafa Kemal Atatürk tarafından imzalanan imtiyaz belgesi “Uludağ Maden Suları Türk Limited Şirketi”ne veriliyor.

- Şirketin hisseleri ailenize ne zaman geçti?

- Zamanla şirketin hisselerinin yüzde 50’si İtalyan yatırımcı Guido Parodi’ye geçmiş. Parodi, 1954 yılında annem Neriman Erbak’a satmış. O tarihte diğer yüzde 50’nin sahibi olan Giritli Sıdkı Ulusu, hiç çocuğu olmadığı için, “Vefatım halinde hisselerim Nuri Erbak’a ücretsiz devrolacak” vasiyetini hazırlamış. 1958’de vefat edince, ailemiz Uludağ Maden Suları Türk Limited’in yüzde 100 sahibi olmuş.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları