Aktütün akılları iyice karıştırdı

"Irak Basra Körfezi’ne batsa, PKK bitecek mi?" Amerika’nın Ankara Büyükelçisi Ross Wilson’ın PKK terörünün biteceğinden hiç umudu yok. Ona göre, Irak Körfez’e batsa bile, dünya öyle bir cevelan yaşasa bile PKK yine ayakta. Amerika’nın PKK ya yaklaşımını özetleyen sözler.

Büyükelçi bu sözleri CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen’e söylüyor. Öymen fırsatı kaçırmıyor:

"Afganistan Hint Okyanusu’na batsa El Kaide bitecek mi?"

Öyle ya, Afgan dağlarında sözüm ona yıllardır kuş uçurtmayan Amerika, elindeki teknolojiye rağmen, Bin Ladin’i bir türlü yakalayamıyor.

MASAYA OTURMAK

Demek, büyük müttefik Amerika dünya batsa, PKK’nın varlığını koruyacağından emin.

Ne zaman? Aktütün Karakolu saldırısı sonrasında ve devamında.

Amerikalıya destek bir Alman sivil toplum kuruluşundan geliyor:

"Aktütün saldırısı gösterdi ki, PKK ile masaya oturmak gerek."

Bu görüşü paylaşan çok kişi ve kurumun varlığı zaten biliniyor. İçerde ve dışarda. Şimdi, PKK ile masaya oturmak tezi daha yaygın hale geliyor.

Bu sözlerin gösterdiği çare bizi kırmızı çizgilerle dolu, vahim bir gerçeğe doğru sürüklüyor.

PKK artık terör boyutuyla Türkiye’nin sorunu, ama çözüm boyutuyla Amerika’nın, AB’nin ve Ortadoğu’nun sorunu.

Türkiye’nin 1999-2003 arasında kaçırdığı fırsatın ağır faturası.

SAHNEDE BARZANİ

Bu aşamada devreye eski zaman arayışları giriyor. Barzani muhabbeti. Olmayan muhabbeti zorlama denemeleri.

Barzani ile anlaşmaya çalışmak ne demek? Barzani’den, PKK’nın tasfiyesine yardım istemek demek. O da zaten çok meraklı. Günlerdir bu öneriyi bekliyor. Türkler gelse de, PKK’yı birlikte bitirsek, diye düşünüyor. PKK’yı bitirmek, lafı Barzani’ye herhalde Çince geliyor.

Türkiye koca bir devlet. Barzani bir kabile reisi. Koca devletin aklı bir kabile reisi kadar çalışmıyor. Muhabbet duvara toslamaya yol alıyor.

YENİ MAYINLAR

Güneydoğu’da yeni doğan çocuklara konulan isimler artık çok Kürtçe. Pek çok Kürt ismi, pek az Türk ismi.

Avrupa’da yaşayan Kürtlerde yabancı dil artık pek çok. İnternet eşliğinde. İyi eğitimli. Çoğu PKK paralelinde, eğitim ve görünüş ve diyalog türü dağdaki teröristin tam zıddı.

Avrupa kentlerinde dağdaki yaşama biçimini ve her şeyi tekzip eden bir PKK kuşağı yetişiyor. Amerika ve Avrupalılar onlarla konuşuyor.

Aktütün saldırısı ve devamı Türkiye’nin önüne yeni mayınlar döşüyor.

Parti-devlet Tunceli Valisi

TAYYİP Erdoğan geçen hafta sonu Tunceli’de. AKP örgütü, geziye hazırlık, Erdoğan için pankartlar asıyor. Çok normal.

Normal olmayan pankartlar ve tavır Tunceli Valisi Mustafa Yaman imzalı. Vali Yaman belli ki, hayli yaman, Tunceli’ye pankartlar asıyor:

"Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ilimize hoşgeldiniz."

Bu pankart vali beyin imzasını taşıyor. Valiler ne zamandan beri başbakanları pankartla karşılıyor. Valiler ne zamandan beri partinin sözcüsü oluyor.

Böyle bir sözcülük 1930’ların parti-devlet modeli. Parti-devlet modelinin demokraside yeri yok. O bir başka rejim. Devletin valisi, partinin sözcülüğüne soyunursa, sıradan vatandaşa ne kadar tarafsız davranabilir?

Vali Bey’in telaşını anlamak mümkün. Erdoğan’ın gözüne girmek istiyor.

Ama, bu arada karşımıza Türkiye’nin parti-devlet modeline kayışının tescilli fotoğrafı çıkıyor.
Yazarın Tüm Yazıları