AKP’nin yerel seçim stratejisi: Anayasa Mahkemesi’nin üye yapısını değiştirmek

TÜRBAN konusunda benim görüşüm nettir. Türban bir siyasi semboldür ama aynı zamanda başını örtmek İslam içinde çok önemli bir zümrenin dinen gerekli gördüğü bir yaptırımdır.

Türkiye, bu görüşü taşıyan insanlara üniversiteyi açmadığı sürece vicdanen rahat olamaz.

* * *

Öte yanda, Anayasa Mahkemesi’in gerekçeli kararı ile artık türbanla üniversiteye gitmenin yolları tamamen kapanmıştır.

Bu yolu CHP’nin Mahkeme’ye itirazı ve Mahkeme’nin kararı kapatmıştır ama biraz aklı olanlar bir süre sonra Recep Tayyip Erdoğan’dan da hesap sormayı herhalde akıl edeceklerdir. O "velev ki" sözleri ile tek başına başlattığı mücadelesinde, gözleri kararıp MHP’den "gel gel!" yapıldığını göremeyince, topa balıklama girmiş ve türbanı diğer inançlardan ayırt ederek ve ona öncelik ve ayrıcalık sağlayarak sonuç alacağını sanmıştır.

Sonuç hüsrandır, sanırım İslami cenahta birileri bir gün Erdoğan’a pervasız tek adamlık psikolojisinin maliyetini soracaktır.

* * *

Ancak, AKP’de çok akıllı insanlar var. Onlar pireden bile yağ çıkarmayı bilirler. Onlar durumdan vazife çıkarıyorlar. Şu tartışma pompalanıyor:

1) Anayasa Mahkemesi, TBMM’nin yapacağı Anayasa değişiklikleri hakkında sadece şekil açısından karar verebilir. Bu mantığa göre; TBMM Anayasa’nın değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddelerini doğrudan veya dolaylı değiştirmeye (şimdi yapıldığı iddia edildiği gibi) kalktığında Mahkeme’nin görev alanı nedir sorusunu ağza bile almamak gerekir.

2) Mahkeme şekli aşıp muhtevaya da girmiştir.

3) Böyle yaparak Mahkeme kendini milli iradenin üzerinde görmüştür.

4) TBMM’nin iradesini tekrar Anayasa Mahkemesi’nin iradesi üzerine çıkarmak ve bunu demokrasi adına perçinlemek gerekir.

Şimdi sıkı durun! O halde:

5) Anayasa Mahkemesi üyelerini doğrudan TBMM seçmelidir.

İlk 4 çıkarımı kabul ettiğiniz anda 5. maddede yer alan öneri kendiliğinden makul gözükecektir.

* * *

Anayasa Mahkemesi’nin halihazırda görevde bulunan üyeleri 65 yaşına kadar bu görevi yapmak üzere seçilmişlerdir. Onları değiştiremezsin.

Demek ki; Anayasa Mahkemesi’nin üye sayısının artırılıp, yeni üyeler TBMM’de seçilirse demokrasi çok büyük bir adım atmış olacaktır.

Bu arada TBMM kendini denetleyecek kişileri kendi eliyle seçmeye kalkmış olsa da ne gam!

Hem demokrasi şekil şartı açısından yeni bir şıklık kazanacaktır...

Hem de Mahkeme, AKP’nin istediği terkibe ulaşacaktır.

Sonra, kim tutar seni!

* * *

Ben AKP’nin ne yapacağını bilmiyorum ama ellerine iyi bir fırsat geçti diye düşünüyorum. Ben onların yerinde olsaydım, böyle yapardım.

Böylece:

1) Yolsuzluk tartışmalarını büyük çapta unutturur,

2) Safları yeniden pekiştirir,

3) Eğer değişikliği beceremezsem "Bak yine milli iradeyi hiçe saydılar" diye meydanlarda bangır bangır bağırır,

4) Becerirsem de "Oh be, önümde artık hiçbir engel kalmadı" diyerek göbek atardım!
Yazarın Tüm Yazıları