Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

AKP’de dalga küçük etkisi büyük olacak

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı açıklamalarla tetiklenen Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın ve Orhan Pamuk hakkındaki davalar ile bu davalarla ilgili yapılan açıklamalar üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı incelemenin TÜSİAD’la hükümet arasında doğurduğu gerginlik siyasi kulisleri etkilemedi değil.

Tartışmalar Erdoğan ‘vatan hainliği’ dese de kimi çevrelerce seçim yılı olarak görülen 2006’ya girilirken yaşanınca daha dikkat çekici oldu.

Bu nedenle de tartışmaların AKP içindeki ve dışındaki yansımaları, erken seçim olasılığı üzerinde etki yapıp yapmayacağı merak edilmeye başlandı.

ERDOĞAN’IN SÖYLEM SORUNU

Bu soruların yanıtı için, öncelikle Erdoğan’ın tavrını irdelemek gerekiyor.

Yazılı metin dışında konuştuğu zamanlarda, ciddi tartışmalar yaratan konulara giren Erdoğan’ın bu tutumunu ileride de sürdürmesi güçlü olasılık.

‘Kürt sorunu’, ‘alt-üst kimlik’ örneklerinde görüldüğü gibi Erdoğan’ın bazı söylemleri, bazı AKP’lilerde büyük rahatsızlık doğmasına neden oluyor.

Daha önceki bir yazımda Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu’nun rahatsızlıklarını Bakanlar Kurulu’nda dile getirdiklerine dikkat çekmiştim.

Sonrasında, özellikle Çiçek ve Tüzmen ile onlara bağlı kurumlar etrafında art arda meydana gelen gelişmeleri bu çerçevede anımsatmak isterim.

Ayrıca, istediği bürokratları atayamadığı için ‘Elim kolum bağlı’ diyen Tüzmen’in, gümrüklerdeki son operasyona bakışını ve AKP içinden ‘Başına buyruk davranıyor’ eleştirisi aldığını Ankara’da bilmeyen kalmamıştır.

Bunlara, alt-üst kimlik tartışmasına dışarıda da tepki veren Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun ile terör, asayiş ve ‘Oğul’ tartışması nedeniyle İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’nun durumunu da ilave etmek ve bu isimlerin Milli Görüş’le mesafeli olduğunu belirtmekle yetineyim.

AKP ile ilgili ‘izlenimlerimi’ şöyle tamamlamak isterim:

AKP’de ciddi bölünmeler olmayacak; ama küçük bazı dalgalanmalar yaşanacak.

Dalgalanmalar ideolojik temelde olacağından daha büyük etki bırakacak.

Çünkü bu gelişmeler, AKP’nin Milli Görüş çizgisini kalınlaştırabilecek.

Bu da AKP’nin asıl büyük oy tabanını oluşturan Milli Görüş dışındaki seçmen üzerinde bazı kuşkulara neden olacak.

MUHALEFETTE SAFLAR SIKLAŞACAK

Muhalefete baktığımızda ise merkez sağda Süleyman Demirel üzerindeki ‘bir bütünleyen ol’ baskısı giderek artırılıyor.

Çünkü, bu tabandan ‘Ehveni şer durumu nedeniyle AKP’ye oy verilecek, boşluk var; doldurun’ sesleri daha gür çıkıyor.

Erkan Mumcu, ANAVATAN’da yeni şeyler yapmaya çalışırken, AKP çevrelerinde, ‘DYP, MHP ile ittifak yaparsa ne olur?’ sorusu soruluyor.

Deniz Baykal, CHP’de çok sesliliğin yok olduğu inancı ile tüm partililerini AKP’yi 2006’da seçime götürmek için motive ediyor.

Baykal’a bakılırsa, seçim sonbahara da kalmamalı, ilkbaharda yapılmalı; çünkü, ‘Sonbahar’a kalırsa 6 ay daha dayanalım, derler’ inancında.

Baykal, bunu, erken seçimin gecikip Cumhurbaşkanlığı seçimi yaklaştıkça üzerinde ‘Sine-i millet’ baskısı artar düşüncesiyle yapıyor da olabilir.

Ama, sine-i millet CHP’den çok AKP için sorun oluşturacağından, işte o zor seçim kararını vermek de Erdoğan’a düşecek.
Yazarın Tüm Yazıları