Kolojene dair her şey

Kolajen eksikliği ile nasıl mücadele edilir? Hangi kolajen takviyesi daha güvenlidir? Bu takviyeler nasıl, ne zaman kullanılır?

Haberin Devamı

Kolajen takviyeleri son yilların popüler desteklerinden biri haline geldi. Tabii ki vücudumuzda en bol bulunan protein olması ve vücuttaki görevleri onun ne kadar önemli olduğunu bizlere göstermektedir.

İsminden de anlaşılacağı gibi yapıştırmak anlamına gelen kolojen: 

• Cilt bütünlüğünün korunması sağlar.

• Saç tırnak bütünlüğü korur.

• Eklem kıkırdaklarının korunması ve eklem ağrılarının giderilmesini sağlar.

• Kemik erimesiyle mücadele eder.

Son günlerde sadece güzellik algısıyla kadınların dikkatini çekse de erkekler için de oldukça önem taşımaktadır. İnsan vücudu kolojen üretimi yapar fakat yaş ilerledikçe bu üretim azalmaktadır. Bu da cildin kurumasına ve kırışıklıkların oluşmasına neden olmakta. Ayrıca osteoartrit gibi dejeneratif eklem bozuklukları geliştirme riskini de artırmakta. Araştırmalar, kolajen takviyesi almanın osteoartrit semptomlarını iyileştirmeye ve genel olarak eklem ağrısını azaltmaya yardımcı olabileceğini göstermektedir.

Birçok kolojen tipi olmasına rağmen %80'i oluşturan ve büyük önem taşıyan tip 1,2,3,4,5 kolojenlerin daha önemli olduğunu söyleyebiliriz. Ve bu kolojen çeşitlerinin farklı görevleri bulunmaktadır. Tip 1 ve tip 3 kolojeni cilt ve doku kolojeni olarak kullanılırken, tip 2 kolojeni kemik ve kıkırdaklar için kullanılır. Kolojen desteği alırken dikkat edilmesi gereken bir diğer husus ise kolojeni peptit olarak tercih etmektir. Çünkü bağırsaklarımızdan molekül ağırlığı 2000-3000 daltonun üstünde olan kolojen molekülleri emilememektedir.

Haberin Devamı

Kolojenimizi nasıl seçmeliyiz?

• Kolojen peptidi olup olmadığı kontrol edilmeli.

• 2- 2.5 gramın üzerinde doz olmalı. Miktar arttıkça faydalanma artar.

• İçerisinde şeker yani furuktoz olanlara dikkat edilmeli, yarardan çok zarar verebilir.

• Ne için kullanılağına karar verilmeli. Örneğin, kemik için ise tip 2 gibi.

• C vitamini, biotin, çinko içeren ürünler tercih edilmeli.

Kolojeni sadece takviye olarak almak zorunda değiliz, beslenmemizle de vücuttaki kolojeni destekleyebiliriz. Kısık ateşte uzun süre pişen et, et ve kemik sularından, sakatatlardan kolojen alabiliriz. Yine sülfürden zengin soğan, sarımsak, turp, lahana gibi besinlerden de kolojen sağlayabilmekteyiz.

Haberin Devamı

Kolajeni azaltan unsurlar ise;

- Şeker ve rafine edilmiş karbonhidratlar,
- Ultraviyole ışınlar (güneş, solaryum),
- Sigara içmek,
- Aşırı alkol alımı,
- Egzoz gazları,
- Nişasta bazlı früktoz,
- Kan şekeri yüksekliği.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları