Merhaba hüzün

OTTO Preminger’in bütün zamanların en güzel filmlerinden ‘Bonjour tristesse’ ismi başlıkta son şampiyonumuzun ‘Real Madrid gerçeğini’ yaşayarak içine düştüğü beklenti kırıklığı dramına uygun düştü maalesef.

Haberin Devamı

Oysa ki futbolda şampiyonluk çoşkusu yaşayan Galatasaraylılar, Avrupa şampiyonluğunu üst üste kazanarak katmerlemek isteyen Fenerliler ‘sarı aşkında’ birleşip Belgrad Stark Arena’da toplanmıştık.

İspanyol boğalarını Kadıköy Altıyol’daki heykel gibi taşa döndürmekti amacımız. Bütün maç boyu kafa kafaya götürdük. Zalgiris maçının yorgunluğu da olumsuz faktör oldu ama gene de sonuna kadar getirdiğimiz kupa hırsını 5 sayıyla vermemeliydik. Fenerbahçe pas dağılımını iyi yaparak yıl boyu yaşadığı sayı kısırlığını bir türlü aşamadı.

KRİZDEN BESLENDİLER

Obradovic öğrencilerini Real’in açık alan basketbolu oynamasına mani olmaya odaklamıştı. Ancak Real görece etkili uzunlarıyla oyunu içeri yıktı. Vesely her zaman ki gibi erken faulleyip kenarda fazla kalınca meydanı boş buldular. Ahmet’in olağan üstü gayretleri, Melli’nin sıcak eliyle attığı 28 sayı dahi maçı kurtaramadı.

Haberin Devamı

Hücum ribauntlarıyla ikinci topları kullandılar. 21’de 9 üçlük de sokunca momentum onların oldu. Maç kırılmadan 2. yarıya girdik ama Reyes vurdu kırdı kartını iyi kullanarak kafamızı çok karıştırdı. Elmas çocukları Doncic ve 8 ay sonra sakatlıktan dönen Llull’un skor rolünü Carroll yüklendi. Kupa elimizden kaçıp giderken elimizden gelenin en iyisini yaptığımızı gönül rahatlığıyla söyleyemiyoruz. Kürsüdeyiz ama fileyi kesemedik.

Yazarın Tüm Yazıları