Futbola Meritokrasi gerek

Spor dünyası geçtiğimiz günlerde bir Daily Mirror özel haberiyle sarsıldı. Habere göre İngiltere’nin dev 6 futbol kulübü, Şampiyonlar Ligi’yle ilgili masaya gelen son öneriye sıcak bakıyorlar.

Haberin Devamı

Öneri, grup aşamasında 32’li bir geniş lig formatı öngörüyor. Herkes farklı rakiplerle 10 (veya 12) maç oynayacak. 32 takım içinde ilk 8’e girenler direkt olarak, sonraki 16 da bir play-off ayağı daha oynayarak üst tura çıkacaklar. Patronlar katının sıcak baktığı bu formata, işçiler katı genelde tepkili. Bunun da birkaç farklı sebebi var. Aslında birkaç ay önce de buna benzer bir öneri gündeme gelmiş ama çarçabuk reddedilmişti. O öneriye göre ilk tur 8’erli 4 grupta oynanacaktı. Gruplardan finale kadar giden bir takımın yapacağı maç sayısının 21’i bulduğu bu format kabul görmedi. Ama kılık değiştirerek tekrar kondu masaya.

Düşük profilli bir UEFA başkanı yakalamışken, Şampiyonlar Ligi’ni 2024’te bir ‘Avrupa Süper Ligi’ formatına dönüştürmeye ant içmiş patronlar katının yeni önerisine göre 32’li tek bir lig kurulacak. Gruplarda bugünkü gibi 6 değil, 10 maç yapılacak. Bu 10 maç, rastgele rakiplerle oynanacak. Hatta play-off turuyla bu sayı 12’yi buluyor. Ayrıca lig aşamasını ilk 8’de bitiren takımların gelecek yılki bileti garanti olacak.

Haberin Devamı

Bir iddiaya göre garanti bilet sayısını 16’ya çıkarma düşüncesi de var. Maksat belli: Çeyrek yüzyıllık rüya, Avrupa Süper Ligi artık kurulmak isteniyor. Yerel ligler zayıflatılıp, NBA benzeri bir mekanizma yaratmak amaç. Düşme-çıkmanın olmadığı (ya da sınırlı olduğu), Real, Manchester, Milan gibi devleri her daim sistem içinde koruyan, orta sınıfa bir darbe daha vuran bir yapı.

Amaçlanan bu yapının iki büyük handikapı var:

MAÇLAR ARTACAK

Sporcuların üzerindeki müsabaka yükü daha da artacak. Mesela Alisson’un geçen sezon oynadığı maç sayısı 57. Yeni formatla bu sayıyı 70’lere yaklaştıracaklar. Evet, NBA oyuncuları sezonda 82 (play-offlarla 100+) maç oynuyorlar. Ama sahaları daha küçük. Normal sezon tempoları malum. Ayrıca bir NBA oyuncusunun bir maçta kat ettiği mesafe 4-5 km. civarında. Üst düzey bir futbolcu, üst düzey bir maçta bu mesafenin 3 katını koşmak zorunda kalıyor. Yani zenginler (kulüp patronları) daha çok kazansın diye, fakirler (yani patronlara göre nispeten fakir olan sporcular) insan üstü bir efora zorlanacak.

Haberin Devamı

FUTBOLA DİNAMİT
Meritokrasi ölecek... Yani kimsenin kayrılmadığı, liyakatin esas unsur olduğu eşit rekabet ortamı; yeteneklinin, zeki ve hızlının en dipten en yükseğe çıkma ihtimali yok edilecek. Danimarkalı 15 yaşındaki genç sporcu noah’ın, Senegalli Adama’nın, Şırnaklı umut’un ‘yeterince iyi olursam bir gün şampiyonlar Ligi’nde Mbappe’ye rakip olabilirim’ ümidi kırılacak. Oysa her devletin de, her yarışmanın da, her sporun da ihtiyacı olan duygu bu: Meritokrasi. Eğer siz Devler Ligi’nde birilerini kayırmaya, biletlerini garanti altına almaya başlarsanız; çocukluğumuzda izlediğimiz masum futbolun temeline konulan en büyük dinamit olacak bu bence.

Haberin Devamı

TÜRKiYE ŞAMPiYONU 2021’DE DE DEvLER LiGi BiLETi ALABiLiR

ÖnceLikLe şunun altını çizelim: Bu sezonun Süper Lig şampiyonunun gruplar bileti garanti. Bizim 12’nci sıraya düşmemiz (ve iki kupanın şampiyonlarından en az birinin kendi liginden Devler Ligi bileti alamaması) halinde ön eleme turu oynayacak olma tehlikemiz 2021-22 sezonuyla ilgili. Ama enteresandır 2021-22 sezonunda da Avrupa kupalarının yeni turnuva formatı başlıyor ve o aşamada
da giriş biletleriyle ilgili birtakım revizyonların yapılma ihtimali hâlâ masada.

ECA’nın (Avrupa Kulüpler Birliği’nin), top 4 ligin ilk 4’ünün değil de, ilk 3’ünün otomatik bilet alması önerisi de masada duruyor. Eğer bu harika öneri hayata geçerse, Şampiyonlar Ligi’ne otomatik bilet alan ülke sayısı 1011-12’den 13-14-15’e çıkabilir. Bu da bizim gibi araftaki ülkeler için çok iyi haber olur tabii ki.

Yazarın Tüm Yazıları