GeriSeyahat ‘Yol; öğretir, zihin açar, doğaya ve insanlığa karşı sorumluluklarımızı hatırlatır’
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
‘Yol; öğretir, zihin açar, doğaya ve insanlığa karşı sorumluluklarımızı hatırlatır’

‘Yol; öğretir, zihin açar, doğaya ve insanlığa karşı sorumluluklarımızı hatırlatır’

Melih Uslu’nun altıncı kitabı ‘Arabayla Anadolu’ geçen hafta yayımlandı… Hürriyet Seyahat’in de yazarlarından olan Uslu’yla kitap için dört teker üzerinde yaptığı 22 bin 200 kilometre yolu, sevdiği rotaları, arabayla seyahatin inceliklerini ve yolda olmanın güzelliklerini konuştuk.

Hürriyet Seyahat’te de sıklıkla yazılarını okuduğunuz seyahat yazarı Melih Uslu’nun yeni çıkan kitabının sayfalarını çevirirken Türkiye’nin batısındaki 22 rotayı merakla inceleyeceksiniz. Yazar aynı zamanda yolda olmanın güzelliğini de anlatıyor. Kitabın bir diğer özelliğiyse Uslu’nun gezdiği, gördüğü her yeri püf noktalarıyla okuyucuyla paylaşması. Arabayla yola çıkacakların, karavan kamplarına ilgisi olanların kitaplığında bulunması gereken ‘Arabayla Anadolu’ yeni yollar ve keşfedilmesi gereken yeni yerler vaat ediyor. Melih Uslu’yla kitaptan yola çıktık, Anadolu’nun ve yolda olmanın güzelliklerini konuştuk.

‘Yol; öğretir, zihin açar, doğaya ve insanlığa karşı sorumluluklarımızı hatırlatır’
Mona Kitap, 312 sayfa

‘Arabayla Anadolu’ kitabını yazmaya nasıl karar verdiniz?

Bu benim 6’ncı kitabım. Neredeyse çeyrek asırdan bu yana Türkiye’yi köşe bucak geziyorum. Doğrusu, ‘Arabayla Anadolu’ kitabını yazmak için yola çıkmadım. Zaman içinde aldığım notlar, biriktirdiğim deneyimler ve hikâyeler öylesine çoğaldı ki bunların kaybolup gitmesini istemedim. Yol aldıkça bu bilgileri bir kitapta toplamaya karar verdim. Yayınevim de bu fikre sıcak bakınca çalışmaya başladım.

Onca yoldan geriye kalan yüzlerce notu, anıyı ve deneyimi süzmek zor muydu?

Elbette hiç kolay olmadı. Pandeminin ilk günlerinden beri adeta mühendis titizliğinde çalıştım, sabahladığım günlerin ve içtiğim kahvenin sayısını unuttum. Nihayet ortaya, ‘telaşın ve hedonizmin uzağında, doğanın ve kültürün yanında’ olan 300 küsur sayfalık bu yol kitabı çıktı.

‘Yol; öğretir, zihin açar, doğaya ve insanlığa karşı sorumluluklarımızı hatırlatır’
Gölyazı

Ne kadar sürdü bu yolculuk? Ardından kitabın tamamlanması ne kadar zaman aldı?

Kitaptaki rotaları 3.5 yılda tamamladım. Aslında çok daha fazla rota vardı, ancak en iyi 22 tanesini belirleyip kitaba aldık. Elbette kitap yazmak, oldukça zorlu süreçleri aşmayı gerektiriyor. İlerledikçe karşınıza üzerinde titizlikle çalışılması gereken pek çok konu çıkıyor. Okurun kafasında soru işaretleri bırakmamak için detaylar üzerinde sabırla çalışmanız gerekiyor. Bu anlamda ‘Arabayla Anadolu’yu yazmam yaklaşık 1 yıl sürdü. Ardından editörümle birlikte hiçbir detayı atlamamak adına kitabı masaya yatırıp acımasızca eleştirdik. Revize süreçleri de 6 ay kadar devam etti. Nihayetinde 5 yılın sonunda kitap yayına hazır hale geldi.

‘Yol; öğretir, zihin açar, doğaya ve insanlığa karşı sorumluluklarımızı hatırlatır’
İzmir, Selçuk’ta deve güreşi coşkusu

SÜRPRİZLİ VE EĞLENCELİ

Nedir arabaya yolda olmanın güzelliği?

Yol öğretir, zihin açar, doğaya ve insanlığa karşı sorumluluklarımızı hatırlatır. Bir ağacı, kültürü ya da anıtsal yapıyı sevmeniz için önce onunla tanışmanız gerekir. Bu da en iyi yolda yapılır. Arabayla seyahat ise önünüze her daim yeni sürprizler çıkarır. Bazen güzergâhınızı aniden değiştirip ara yollara saparsınız ve hiç beklemediğiniz keşifler yaparsınız. Çünkü yol, çoğu zaman doğaçlama tercihlerinizle renklenir. Unutmayalım, tali yollar, otobanlardan daha eğlencelidir.

22 bin 200 kilometre yol yaptınız, 22 rotayı deneyimlediniz... Yolculuğunuz sırasında en çok etkilendiğiniz rota hangisi oldu?

Açıkçası en çok ‘Ege’nin arka bahçesi’ olarak tanımladığımız, az bilinen antik kentleri buluşturan güzergâhları seviyorum. Karia Yolu’nun üç harikasını bir araya getiren Stratonikeia-Lagina-Gerga rotası, bunlardan biri. Bu etkileyici rotanın en çarpıcı yerlerinden biri de Uyku Vadisi... Milas’a yolum düştüğünde hep buradaki kalış süremi uzatmaya çalışır, önce ilçe merkezini gezer, ardından kendimi köylere, kırlara sererim. Son gittiğimde Milas’ta biraz vakit geçirdikten sonra, yakınlardaki Uyku Vadisi’ne uzandım. 800 kilometrelik Karia Yolu’nun en huzurlu köşesinde, renk renk çiçekler arasında tarihi değirmenler ve sanat galerisi gibi mağaralar keşfettim, eski eşkıya hikâyelerine kulak kabarttım.

‘Yol; öğretir, zihin açar, doğaya ve insanlığa karşı sorumluluklarımızı hatırlatır’
Laodikeia Antik Kenti

Peki buraya neden bu isim verilmiş, biliyor musunuz?

Şöyle ki Osmanlı’nın son zamanlarında bölgede varlıklı Yahudiler yaşarmış. Bir gün bir grup haydut, bölgeye gelip zenginlerin evlerini soymuş. Mağdur Yahudiler, hemen kolluk kuvvetlerinden yardım istemiş. Zabitler, haydutların peşine takılmış ve zorlu bir kovalamaca başlamış. Günler süren koşuşturmacanın sonunda zabitler, heybetli bir ağacın altında yatan hırsızları fark edip onları kıskıvrak yakalamışlar. Haydutların rahatlığı ve uluorta serilip yatmaları zabitleri çok şaşırtmış. Onlara yakalanmaktan neden korkmadıklarını sormadan edememişler. Haydutlar, son derece pişkin bir tavırla “Bu cennete gelip de tatlı bir uykuya dalmamak ne mümkün” diye yanıt vermiş. Bu hikâye zamanla ağızdan ağıza yayılmış, vadinin adı da Uyku Vadisi olarak kalmış.

‘Yol; öğretir, zihin açar, doğaya ve insanlığa karşı sorumluluklarımızı hatırlatır’
Hierapolis

ÇAMURA SAPLANDIK

Yolculuk sırasında neler yaşadınız, zorlandığınız oldu mu?

Uzun keşif yolculukları her zaman konforlu anlar vaat etmiyor maalesef. Ancak seyahatler çoğu zaman zorluklarıyla da anlatılmaya değer anılar bırakıyor. Yeri geldi çamura saplandık, otomobilimizin silecekleri çalındı, kaldığımız pansiyonun üzerinden dev hortum geçti, aç yabandomuzu sürüsüyle çevrelendik, depomuzdaki benzinin son damlalarıyla ıssız dağ yollarını aştık. Müthiş güzellikler de yaşadık... Sandviçlerimizi paylaştığımız gezginlerle unutulmaz dostluklar kurduk, yeni başlayan bir orman yangınını erken fark edip büyük bir faciayı önledik, dünya güzeli kasabalar ve mekânlar gezdik.

Yolda olmak size ne ifade ediyor, ne hissettiriyor?

Yolda olmak, yaşamın içinde karşımıza çıkan bir yığın önemsiz şeye saplanıp kalmaktansa ya da can sıkıntısı ve aylaklığın karanlık dehlizleriyle boğuşmaktansa size yeni ufuklar sunmaya elverişli bir etkinliktir. Bu anlamda yolda olmak, dünyaya açılma konusunda bir anahtar olabilir. Dünyayı, insanı, doğayı anlamaya çalışan gezginin empati duyguları güçlenir. Paylaşmayı ve halden anlamayı öğrenir. Daha mütevazı hale gelir ve hırslarından daha kolay kurtulur. Belki de en önemlisi öğrenen insan, kendi fikrinin sahibi olur. Bu anlamda merak ve öğrenme duygusuyla yolda olmak, mutlu olmak için pekâlâ bir araç olabilir.

‘Yol; öğretir, zihin açar, doğaya ve insanlığa karşı sorumluluklarımızı hatırlatır’
Mudanya’da tipik bir sahil evi

ANADOLU’DA AHENK VAR

Anadolu’yu neden gezmeli?

Anadolu, muazzam ve keşfedilmeye değer bir coğrafyaya sahip. Anadolu’da tanımaya değer birçok insan, şaşırtıcı hayvanlar, tatmaya değer yiyecekler, heyecan verici meslekler ve muhteşem bir ahenk var. Trakya’dan Anadolu’ya yol alarak çift kişilik sakin koylara ve asırlık çınarların koyu gölgelerine rastlayabilir; hamakta öğle şekerlemeleri yapabilir, muhteşem günbatımları izleyebilir ya da salaş kır lokantalarına uğrayabilirsiniz.

Peki Anadolu’yu keşfe arabayla çıkacaklar için tavsiyeleriniz neler? Neden yola çıkmalı?

Anadolu, keşfedilmeye değer rotalarla dolu olduğu için yola çıkmak gerekir. ‘Arabayla Anadolu’ kitabını yanınıza almanızı tavsiye ederim. Bu yol kılavuzuyla Gelibolu’daki tarihi savaş alanlarından Kaz Dağları’nın köylerine, doğal şifa adreslerinden Ege sahillerine Türkiye’nin batısını sindirerek keşfedebilirsiniz. Kitapta uzunlukları 200 ile 400 kilometre arasında değişen rotaların her birinde mesafe ve yön bilgileri var. Örneğin Ayvalık’tan yola çıktınız, Pateriça yolu üzerindeki Ay Işığı Manastırı’na kaç kilometre yolunuz var, Tımarhane Adası’na hangi saatte, hangi yönden gitmelisiniz, Kapıdağ Yarımadası’nda görülmeye değer yerler nereler, civarda takip etmeniz gereken tabelalar hangileri gibi soruların yanıtlarını bulacaksınız. Ayrıca ilk ağızdan deneyimler, yeme-içme, alışveriş ve konaklama önerileri de var.

‘Yol; öğretir, zihin açar, doğaya ve insanlığa karşı sorumluluklarımızı hatırlatır’
Çanakkale

ÇADIRINIZ YANINIZDA OLSUN

Arabayla seyahat yükselişte… Peki incelikleri neler?

Her şeyden önce güvenli sürüş çok önemli. Mevsim koşulları için uygun lastik kullanın. Aracınızın periyodik bakımlarını aksatmayın. Akünüzü verimli kullanın. Özellikle yeni nesil araçların elektronik aksamları akü nedeniyle devre dışı kalabilir ve sizi yolda bırakabilir. Aracınızdaki stepne, kriko, reflektör ve çekme halatını kontrol edin. Sorunsuz seyir için 2-3 saatte bir, en az yarım saatlik molalar verin. Mutlaka emniyet kemerlerinizi bağlayın. Ayrıca her ihtimale karşı aracınızda battaniye, çadır, uyku tulumu gibi malzemeler olsun. Bu yolculukta nerede, ne zaman duracağınıza biraz da yol karar verecektir.

‘Yol; öğretir, zihin açar, doğaya ve insanlığa karşı sorumluluklarımızı hatırlatır’
Selimiye Camisi, Edirne

OSMANLI COĞRAFYASINI AYRI BİR ÖNEMSİYORUM

50’ye yakın ülkeyi gezdiniz. Sizi en çok etkileyen üç ülke ve üç şehir...

İlle de şehir ismi vermem gerekirse dört yıldır yaşadığım Muğla’yı, İzmir’i ve Çanakkale’yi kendimden bir parça olarak görüyorum. Anadolu’da her insanın şekillendiği bir şehir, bir mahalle, bir sosyal habitat var. Bu üç şehir toplumsal kodlarını ve yaşam tarzını çok iyi bildiğim yerler... İnsanlarına  aşinayım. Ülkelere gelince... Gezmeyi bir yaşam biçimi olarak görüp seyyah ruhu taşımaya başladığınızda ülkenize sığmamaya başlıyorsunuz. Artık yeryüzündeki tüm insanlık halleri ve doğal harikalar sizi ilgilendirmeye başlıyor. Bu anlamda sevdiğim çok sayıda ülke var. Özellikle Akdeniz Havzası’ndaki ülkeleri ve Balkanlar başta olmak üzere eski Osmanlı coğrafyasını ayrı bir önemsiyorum.

‘Yol; öğretir, zihin açar, doğaya ve insanlığa karşı sorumluluklarımızı hatırlatır’
Foça

SIRA DOĞU VE GÜNEYDOĞU’DA

Sırada ne var peki Melih Bey? Bir sonraki kitabınızda nereleri okuyabileceğiz?

İklim krizi, küresel ısınma, karbon salımı gibi sorunlara karşı bilinçlendirmeyi ilke edinen doğa ve kültür odaklı ‘yeşil seyahat’ kitapları yazmayı hedefliyorum. Geldiğimiz noktada artık çevreci olmamak gibi bir lüksümüz yok. Ormanlarımıza, akarsularımıza, canlılar âlemine ve ekolojik bütünlüğe sahip çıkmalıyız. Bu noktada herkese görevler düşüyor. Sonraki kitabımda Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya ağırlık vereceğim.

Rotalardan birinde Trakya köylerinden Çanakkale sahillerine, Kütahya kırlarından Denizli travertenlerine uzanan bir yol yapıyorsunuz. Bu sırada çok sayıda antik kent ve müze gezip birbirinden güzel manzaralar izleyebiliyorsunuz.

‘Yol; öğretir, zihin açar, doğaya ve insanlığa karşı sorumluluklarımızı hatırlatır’
Aizanoi

False