GeriSeyahat Yeni Dünya’nın en büyük eğlence parkı
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Yeni Dünya’nın en büyük eğlence parkı

Yeni Dünya’nın en büyük eğlence parkı

Eğlence parklarının ve her çeşit gösterinin başkentine hoşgeldiniz. ABD’nin Orlando kentinde sadece insanlar değil, hayvanlar bile hayatlarını eğlenmek, eğlendirmek üzerine kurmuş.

Kente her yıl milyonlarca turist gelip milyarlarca dolar para bırakıyor. Ortalığa saçılan paradan sadece eğlence parkları değil AVM’ler, restoranlar, barlar da paylarına düşeni fazlasıyla alıyor. Yeni yıla yurtiçinde girmeyi tercih ediyorsanız Balıkesir’in zeytinliklerle kaplı Kaz Dağları’nı öneririm.

ŞEHRİN YILDIZLARI

* Disney World: Walt Disney’nin muhteşem hayal gücünün eseri. Parkın kapısından adım attığınız anda kendinizi bambaşka bir dünyadaymış gibi hissedecek, gerçek dünyayı arkanızda bırakacaksınız. 1971’de açılan park şehrin en önemli gelir kaynaklarından. Misafirlerine konaklama imkanı da sunuyor. Burada kendinizi yabancı hissetmeniz mümkün değil, çünkü her an Miki Fare tarafından dansa kaldırılabilirsiniz ya da masanıza aniden Pamuk Prenses oturup sizinle sohbete başlayabilir. Büyülü şatolar ve teknoloji harikası oyuncaklar farklı çağları bir arada yaşatıyor. Disney World’ün içinde Magic Kingdom, geleceğin dünyasına yolculuğa çıkacağınız EPCOT Center, Hollywood Studios, sizi adeta bir safariye götüren Animal Kingdom gibi dört park var ve hepsine ayrı giriş ücreti ödemeniz ya da kombine bilet almanız gerekiyor.
* Universal Stüdyoları: Gerçek dünyadan tamamen kopmanızı sağlayacak bir mekan daha. Ünlü Hollywood filmlerinin nasıl çekildiğini görmek, King Kong’dan korkmak, Jaws’ın saldırısına uğramak isteyenlere önerilir. Islands of Adventure (Macera Adaları) da stüdyoların bünyesinde. Beş farklı ada, hepsinde de birbirinden farklı gösteriler yapılıyor ve etkinlikler düzenleniyor. Hayatına unutulmaz saatler katmak isteyenlere önerilir.
* Sea World: Geçen sene 5 milyondan fazla kişiyi ağarlayan, denizlerdeki yaşamı daha yakından tanıtmayı amaçlayan, kısaca hem eğlence hem macera hem de öğrenmenin iç içe olduğu dünyanın en ünlü deniz hayvanat bahçelerinden biri. Balıkların ve deniz memelilerinin yaptıkları gösteriler büyüleyici, düşündürücü. Parkta tüm gününüzü geçirebilmenizi sağlayacak kafeler, restoranlar ve dükkanlar da mevcut (www.seaworld.com/orlando).
* Old Town: Burası şehrin eğlence mekanları, restoran ve barları, çeşit çeşit dükkanı barındıran bölgesi. İnternetten etkinlik seçimini yapabilir ve özellikle gecenizi planlayabilirsiniz. (www.old-town.com)
* Splendid China: Çin evler, Çin Seddi, Yasak Şehir gibi Çin’in simgesi haline gelmiş birçok eserin minyatürünün arasında dolaşıp binlerce yıllık görkemli Çin tarihinin yakın tanığı oluyorsunuz. Alışveriş, yeme içme ve eğlence mekanlarını bir arada bulabileceğiniz Suzhou Gardens uğrak noktalarınızdan biri olsun.
* Birbirine kanallarla bağlı 100 kadar gölde tekne turu yapmaktan keyif alanlar mutlaka buraya uğramalı. (www.scenicboattour.com)
* Gece hayatının merkezi, ismini Virginia ve Mills bulvarlarından alan VIMI bölgesi. En renkli bar ve gece kulüpleri burada.

ALIŞVERİŞ
Alışveriş sevenlerin işi zor. Onlarca çeşit, AVM ve mağaza arasında seçimde zorlanacaksınız. Disney World ya da Universal Stüdyoları da birer alışveriş mekanı. Şehrin en bilinen AVM’leri Altamonte Mall (www.altamontemall.com), Fashion Square Mall (www.orlandofashionsquare.com) ve Mall at Millenia (www.mallatmillenia.com). Fabrika satış mağazaları Orlando Premium Outlets’te (www.premiumoutlets.com).

MÜZELER
* Morse Amerikan Sanatı Müzesi: 19 ve 20’nci yüzyıl Amerikan sanatından örneklerin sergilendiği müzede Louis Comfort Tiffany’nin eserlerini de görebilirsiniz. Pazartesi kapalı (www.morsemuseum.org). * Orlando Sanat Müzesi: Modern Amerikan sanatının yanı sıra antik çağdan da örneklerin sergilendiği müze yeni ve farklı çalışmalara da kucak açmasıyla biliniyor. Pazartesi kapalı (www.omart.org). * Orlando Bilim Müzesi: Dinozorlardan geleceğin dünyasına kadar çok geniş bir gezinti alanı sağlıyor. Çarşamba kapalı. (www.osc.org)

SANAT
Klasik müzik ve sahne sanatlarından hoşlanıyorsanız Orlandoluların iftihar ettiği Central Florida Ballet (www.centralfloridaballet.com), Rita Lowndes Shakespeare Merkezi (www.orlandoshakes.org) ve Bob Carr Sahne Sanatları Merkezi’nin programlarını mutlaka kontrol etmenizi öneririm.

YEME İÇME
Dünya mutfaklarından her çeşit örneği bulmanız mümkün ama fast food’un başkentinde olduğunuzu da unutmayın. Bu konuda önerebileğim restoran Beefy King (www.beefyking.com). K Restaurant, zarif bir ortam ve sıcak bir dekorasyonda yemek isteyenlere önerilebilir (www.kwinebar.com). Infusion Tea, organik ürünlerin satıldığı bir kafe. Çok değişik çay çeşitlerini tadabilirsiniz. (www.infusionorlando.com) Ravenous Pig, şık Orlandoluların tercihi. Fiyatları biraz yüksek. Kırmızı etten deniz ürünlerine kadar her damak zevkine hitap ediyor. (www.theravenouspig.com). Stardust Video and Coffee,

Mitolojik kahramanların en sevdiği körfez

/images/100/0x0/55ead6acf018fbb8f899fa98

Antik Yunan’a ait mitolojik hikayeler içinde en bilineni günümüz Türkiye’sinde geçer. Hikaye Troya kralı Priam’ın yakışıklı oğlu Paris’in dünyanın ilk güzellik yarışmasına seçici tayin edilmesiyle başlar. Aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit, av tanrıçası Artemis ve Zeus’un karısı, tanrıların kraliçesi Hera, Paris’in önünde çırılçıplak sıralanır. Aralarından en güzelini seçmesini isterler. Afrodit rüşvet teklif eder: Güzeller güzeli Helen’i armağan edecektir. Buna kanan Paris oyunu Afrodit’ten yana kullanır. Oysa Helen, Sparta kralı Menelaus ile evlidir. Paris, Helen’i alır. Kızgın kocası da Ege Denizi’nin ötesine kadar peşlerinden gelip 10 yıl sürecek Troya Savaşı’nı başlatır. Savaş, Troyalıların şehrin kapısına Yunanlılar tarafından bırakılan içi asker dolu tahta atı iyi niyetli bir hediye zannedip içeri almalarıyla biter. Bu güzellik yarışması nerede yapılmış dersiniz? Edremit Körfezi’ndeki Altınoluk’ta, bugün Kaz Dağları olarak adlandırılan yerde.
Mitolojiye meraklılar bilir; Paris ve Kaz Dağları arasındaki bağlantı bundan daha derindir... Ayrıca antik çağlarda pek çok mitolojik hikaye bu dağların sisli zirvelerinde geçer. Örneğin şehvet düşkünü Zeus, Troyalı genç prens Ganymed’i, kartal kılığına girip İda Dağı’ndan Olimpos Dağı’na kaçırmıştır. Sonra pişman olan Ganymed’i “tanrıların şarap taşıyıcısı” mertebesine yükseltmiştir.

ŞELALELER VE TAŞ KÖPRÜLER

Tüm bu mitolojik hikayelerden sonra Türklerin buraya Kaz Dağı adını vermelerinin öyküsü ilginç: Dediklerine göre burada yaşayan bir çoban sarışın, güzeller güzeli kızını, Sarı Kız’ı, dağda tek başına büyütmüş. Kızının canının sıkılmasından korkan çoban oyalanması için bir düzine kaz getirmiş. Babası ölen Sarıkız yasını tutmak için kazlarıyla birlikte bir ahıra kapanmış. Cennetten bir bulut her yeri kaplamış ve sonra ne kızı ne de kazları bir daha gören olmuş.
Bugünkü ismini nasıl aldığını anlatan hikayenin arkasında aslında 15’inci yüzyılda buraya yerleşen Türkmen ahşap ustaları (tahtacılar) yatıyor. Bizans’ı fethe hazırlanan II. Mehmed, Toroslar’daki Türkmen tahta ustalarını buraya getirip bölgenin dayanıklı ağaçlarından gemi kızakları yaptırmış. Tahtakuşlar civarına yerleşen Türkmenler çok değer verdikleri kazın adını vermişler bölgenin en yüksek dağına. Geleneklerini bugün de yaşatıyorlar. Bir de küçük Etnografya Galerisi kurmuşlar. Muhteşem göçebe çadırı ve Türkmen gelini resimleri görülmeye değer.
Bugün dağın çevresindeki küçük köyler hızla büyük kentlerin tatil mekanına dönüşüyor. Çoğunluk dağın mitolojik öneminden bihaber. Doğaseverler bölgeye yürüyüş yapmaya, dağın birbirinden güzel şelalelerini, taş köprülerini keşfetmek için geliyor. Bölgede termal kaynaklara sahip bir SPA oteli ve birçok butik otel bulunuyor. Köylere gitmeden önce Adatepe Zeytinyağı Müzesi’ni görmenizi öneririm.

HUZUR DOLU KÖYLER

Yeşilyurt ve Adatepe taş evleriyle ünlü köyler. Adatepe daha küçük ve meşhur Zeus Tapınağı’na çok yakın. Ancak Yeşilyurt daha iyi otel seçeneklerine sahip. Bunların arasında harika bahçesiyle Manici Kasrı ve vadiye tepeden bakan, yoga derslerine ev sahipliği yapan Erguvanlı Ev sayılabilir. Köyün merkezindeki Bamteli Konağı adını televizyon programından almış ve İngiliz tarzının rahatlığını yansıtıyor. Dağın eteklerindeki Çetmi Han kırsalın güzelliğini hiç bozmamış, üstelik harika yemekler vaad ediyor. Daha büyük ve klasik otelleri tercih edenler ise köyün arkasında nefes kesen manzarasıyla Öngen Country Otel’i tercih ediyorlar.
Diğer butik oteller etraftaki kırsal bölgeye yayılmış. Yürüyüşü ve dış mekan sporlarını sevenler için dağın tepesinde, çimenlerin ortasındaki İngiliz kır evini andıran İliada Otel iyi bir seçim. Sporcular için bir diğer seçenek ise Kazdağı/İda Doğa ve Kültür Gezi Rehberi yazarının sahibi olduğu İdaköy Çiftlik Evi.
Çeşmeli Konak, Safranbolu tarzındaki bir Osmanlı evinden otele dönüştürülmüş görkemli bir yapı. En cazip taraflarından biri de Altınoluk sahilinden içerde, modern dünyanın betonlaşma virüsünü bulaştırdığı kıyıdan kilometrelerce uzakta, yaşlıların hâlâ evladiyelik çınar ağaçlarının gölgelediği çay bahçelerinde şekerleme yapabildiği huzur dolu bir köyde yer alması. Köydeki 19’uncu yüzyıla ait Abdullah Efendi Konağı halka açık ama ziyaretçisi az. Çeşmeli Konak’ın odaları alabildiğine geniş. Özellikle en üst kattakiler dışarı doğru kolonlarla desteklenmiş, yatağınıza uzandığınızda kendinizi havada süzülüyormuş gibi hissediyorsunuz.
Kıyıdaki betonlaşma burası için hem utanç hem de üzüntü kaynağı. Ama ümidinizi kaybetmeyin, Küçükkuyu’dan Kadırga’ya doğru batı yönünde ilerlerseniz harika bir kumsala ulaşıyorsunuz. Burası zorlu yürüyüşlerin ardından deniz havası almak için ideal.

False