GeriSeyahat Türkiye’nin doÄŸusu dünyanın her yerinden daha güzel
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Türkiye’nin doÄŸusu dünyanın her yerinden daha güzel

Türkiye’nin doÄŸusu dünyanın her yerinden daha güzel

Oyuncu Billur Kalkavan’ın çocukken en büyük hayali tek başına ıssız bir adaya düşmekmiÅŸ. Ama ıssız adasına bir türlü düşememiÅŸ çünkü kendini bildi bileli bir yerlerde.Kalkavan denizden uzak, hele yüksek yerlerde olmaktan hiç hoÅŸlanmıyor, ‘ben su insanıyım’ diyor. Bu aralar Elma kanalında ‘İyilik SaÄŸlık’ isimli 20 dakikalık bir program hazırlayan ve sunan Kalkavan’ın tekrar tekrar gitmekten hoÅŸlandığı tek yer Amsterdam. Onun dışındaki her yere bir kere gidip, mümkün olduÄŸunca çok yer görmeye çalışıyor. Bir süredir de her fırsatta Türkiye’nin doÄŸusuna gidiyor. Ona göre oraları Antalya’dan, Bodrum’dan çok daha güzel. ‘Ama hiçbir yatırım yapılmıyor’ diyerek sitem ediyor. Kalkavan Urfa’yı ve Vizontele Tuuba’nın çekimleri için ziyaret ettiÄŸi Van’ı anlattı.Çok seyahat ediyor musunuz?- Bana kalsa, bir dakika bile eve uÄŸramadan bütün dünyayı dolaşırım ama iÅŸten güçten mümkün olmuyor. Kendimi bildim bileli, beÅŸ yaşımdan beri bir yerlere gidip duruyorum. Annem ve babamın çok seyahat ederdi. Ä°lkokuldayken sömestr tatillerinde annemle Londra’ya giderdim. O alışveriÅŸ yapardı, ben de müze, hayvanat bahçesi falan gezerdim. 11 yaşımdayken, ilkokul bitince tek başıma Amerika’ya yolladılar beni. Ortaokulu orada okudum. Van’a gitmeye nasıl karar verdiniz?- Vizontele Tuuba’nın çekimleri yapılıyordu. Yılmaz ErdoÄŸan arkadaşım; ekipten arkadaşım Derya ile de konuÅŸuyorduk, Gevaş’a bir gitsem diye. Bir de senelerdir Van Gölü’nü görmek istiyordum. Marmara Denizi kadar demek bir ÅŸey ifade etmiyor, görmem lazım. Eylül sonunda, çekimlerin bitimine doÄŸru gittim.EN GÃœZEL CEVÄ°ZLERÄ° VAN’DA YEDÄ°MGevaÅŸ, Van merkezine uzak mı?- Åžehrin merkezine 15 dakika mesafede, Artos Dağı’nın tam eteÄŸinde. O dağın görüntüsü inanılmaz. Ãœzerinde bir yonca bile yetiÅŸmiyor ama etekleri kavak aÄŸacı dolu. GevaÅŸ çekimler yüzünden çok kalabalıktı. Civardan insanlar akın ediyor, aynı adamlar gelip gelip 10 kere fotoÄŸraf çektiriyorlar. Oradaki bütün evlerde Yılmaz’ın fotoÄŸrafı vardır herhalde. Kargalar saÄŸ olsun, her yerde ceviz aÄŸacı var. Cevizleri oradan oraya taşıya taşıya her yerde aÄŸaç bitmiÅŸ. Hayatımda en güzel cevizleri orada yedim. Ben ilk gün 36 tane ceviz yedim diye övünürken, Yılmaz ‘Biz iki ayda kaç tane yedik, senin haberin var mı? Bize yetiÅŸmek için iki aÄŸaç daha yemen lazım’ dedi.Göle girdiniz mi?- Girmez miyim; oraya kadar gitmiÅŸim, göle girmedi dedirtir miyim hiç! AkÅŸamüstleri bayağı serin oluyordu ama girdim. Sodalı bir suyu var. Kadınlar hiç deterjan kullanmıyormuÅŸ orada. Çamaşırları on dakika suya bastırıyorlar, bembeyaz çıkıyor. Hatta Van’da bayağı düşükmüş deterjan satışları. Ama üzücü bir hal var Van’da. Bakıyorsun göle, etrafı bomboÅŸ. Halbuki orada ne Spa’lar, saÄŸlık, terapi merkezleri yapılabilir. Tamam deniz faktörü baÅŸka ama oraları da baÅŸka güzel. Fırat, Dicle kıyıları da inanılmaz güzel, çok daha iyi deÄŸerlendirilebilir. Ä°srail Ölü Deniz’le bütün dünyada tanınıyor, çamurunu bütün dünyaya satıyor. Ya biz?Ä°nsanları nasıl?- Çok ÅŸeker ama inanılmaz cahiller. Hiç geliÅŸmemiÅŸler gibi geldi bana. Dünyadan izole de deÄŸiller, herkesin damında çanak anten var. Bir köyde benim kim olduÄŸumu bile biliyorlardı ama öğrenmeye kapalılar. Garip bir tutuculuk var. Çok doÄŸurmuÅŸlar. Bir daÄŸ köyünde 21 çocuklu bir kadınla tanıştık. Ben sapsarı, onlar kapkara, Kürtçe bir ÅŸeyler söyleyerek, saçımı başımı çekiÅŸtirerek çok eÄŸlendiler benimle. Kürt köyüydü ama çocukların isimleri Derya, Demet, Kaan falandı. Neden Rojda deÄŸil, Rojin deÄŸil? Gazete okuduklarını hiç sanmıyorum ama televizyondan çok etkileniyorlar.Van’ın içi nasıl?- Bir gün Yılmaz’ın annesi Süheyla Abla’ya çarşıya indik. Çok güzel bir çarşısı var Van’ın. Bir sürü güzel dükkanı var, gümüşçüler falan. Van bildiÄŸimiz bütün Anadolu ÅŸehirleri gibi.URFA’DA AKLIM BAÅžIMDAN UÇTUSiz bir de Urfa’ya gittiniz deÄŸil mi?- Ever, birkaç kere hem de. Acayip güzel bir yer, Urfa’da aklım başımdan uçtu benim. Sanki geçmiÅŸten oraya bir bağım varmış gibi geliyor. Fırat kıyıları, o kıyılardaki batık köyler çok güzel. Fakat iÅŸte orası gerçekten sıcak. Gece yataÄŸa yattığımda hiçbir yerimi kıpırdatmıyordum ki terlemeyeyim, uyuyabileyim.Fırat’ta da yüzüp serinlemediniz mi?- Tabii ki. Orada bir dizi çekiyorduk, hava inanılmaz sıcaktı. Set aralarında ben hiç sudan çıkmadım. Suyun içinde bir ÅŸeyler ısırıyor insanın bacağını, çok korktum ilk baÅŸta. Su yılanı da var. Bir gün biri suda yüzen bir yılanı vurunca ben kıyameti koparmıştım ama bir bildikleri var ki yılan ve akrep görünce öldürüyorlar.Halfeti’ye gittiniz mi?- Beni en çok Halfeti etkiledi. Büyüleyici bir görüntüsü var. Suyun içinden çıkan eski Urfa taşından evler, minareler... O taÅŸa ‘nehet’ diyorlar ama ben tam ismini anlamadım. DiÅŸisi ve erkeÄŸi var. DiÅŸisi yumuÅŸak, dışarıda, kapılarda kullanılan oymaları, süsleri yapıyorlar. ErkeÄŸi daha sert, ana duvarları, temelleri onunla yapıyorlar. Urfa’daki Balıklı Göl nasıl?- Oradakiler balık deÄŸil, sazan resmen. Yem atıyorsun, gelip elinden yiyorlar. Onların da böyle büyümesinin tek sebebi kutsal sayıldıkları için. Yoksa çoktan inmiÅŸlerdi mideye. Bizim insan bir tek dinden korkuyor. Odunlar balık olmuÅŸ, ateÅŸ su olmuÅŸ; efsane sayesinde gayet güzel yaşıyor o balıklar. Balıklı Göl’ün etrafı da çok güzel. Benim çok ilgimi çeken, oradaki taziye evleri oldu. Yakınını kaybeden, evini açmak yerine orada bir oda tutuyor, ziyaretçiler oraya geliyor.BaÅŸka nereleri gördünüz?- Harran’a, GAP’a gittim. Incık cıncık her yerini gezdim Urfa’nın. O zamandan beri de imkanım olduÄŸunda her sene DoÄŸu’da bir yere gitmeye çalışıyorum. Çünkü Türkiye’nin doÄŸusu dünyanın her yerinden daha güzel. Ama her DoÄŸu’ya gidiÅŸimde içim acıyor, çünkü orada çok daha büyük, faydalı yatırımlar yapılabilir diye düşünüyorum.BEYOÄžLU DAHA KÖTÃœUrfa’ya gitmeden önce ‘Seninle kimse konuÅŸmaz orada’ dediler. NeymiÅŸ, kadınmışım, açık giyiniyormuÅŸum, oralarda kadınla konuÅŸmazlarmış... Gittik, konuÅŸmamak ne kelime. Herkes çevremizi sardı, pervane oldu. Bir kiÅŸinin göğsüme, kalçama baktığını görmedim bile. BeyoÄŸlu daha kötü bu konuda.seyahatte ne okuyorSeyahatin tipine göre deÄŸiÅŸiyor. Dinlenmeye gidiyorsa 5-6 roman, gezecekse sadece bir rehber kitap.ne dinliyorMüzik seyahatte aklına bile gelmiyor.ne yiyor ne içiyorYerel tatları deniyor ama ‘Köpekti, böcekti, yılandı yemem, onlarsız yaÅŸayabilirim’ diyor.ne giyiyorÅžehirde nasılsa seyahatte de öyle. Atlet, kot vs.neyle seyahat ediyorUçaklanerede kalıyorOlanın en iyisinde kalmayı seviyor. Odasında mutlaka televizyon olmalı.kimle seyahat ediyorArkadaşı Derya ile. Çünkü birlikteyken çok eÄŸleniyorlar.çantasının olmazsa olmazlarıArkadaÅŸlarının ‘anne çantası’ dediÄŸi bol fermuarlı küçük çantaları var. Onlar ayrı bir çanta olarak seyahat çantasına giriyor. İçlerinde her ÅŸeyin ufakları var: Ä°laç, dikiÅŸ seti, diÅŸ ipi, tornavida...TÃœRK IRKININ EN GÃœZELLERÄ° TUNCELİ’DE HEPSÄ°NDE ÜÇ KİŞİLÄ°K KÄ°RPÄ°K VAR RESMENTürkiye’nin doÄŸusuna ilk gidiÅŸim 98’de Tunceli’ye oldu. Kamer Genç’le yardım götürmüştük, çok keyifli ve neÅŸeli bir seyahatti. Orayı görünce bambaÅŸka bir ruh haline giriyor insan. Bir laf vardır, ‘Roma’daysan, Romalı gibi davran’ diye. Onlar nasıl davranıyorsa, öyle davranmak gerekir. Gidip de Tunceli’de bir Ä°stanbullu ukalalığı yapmanın alemi yok. Ben gittiÄŸim yere uyum saÄŸlarım o yüzden de hiçbir ÅŸey bana garip gelmez. Çok güzel bir ÅŸehir, bizi harika ağırladılar. Zaten ÅŸehirden çok insanlara delirdim ben orada. Ä°nsanları harika. Hem iyi, hem de güzel. Türk ırkının en güzel insanları orada herhalde. Ä°nce yüzlü, çok esmer, inanılmaz kaÅŸları, yemyeÅŸil, masmavi gözleri var, üç kiÅŸilik kirpik var herkeste resmen.Â
False