Rüzgârla dans eden üç maceraperest kaptan

Teknenin minik miçosu Düdük.

Yazı iple çekmek, denizi sevmek, kendini sahil kenarında mutlu hissetmek başka bir duygu ama bir de gerçekten ‘denizde olmayı isteme’ durumu var. Bu herkesin cesaret edebileceği bir macera değil. Fırtınası, rüzgârı, cayır cayır sıcağı, vatozu, köpekbalığı… Gizemlerle dolu bir dünya deniz ve o yüzden de ‘Başımı aldım, gidiyorum’ demek öyle kolay değil. Stand-up komedyen, yazar Yasemin Şefik, spor eğitmeni Burcu Kuş ve yönetmen Müge Manuş ise denize açılıp günlerce macera yaşamayı seçen üç arkadaş. Bir yelkenliyle Kalamış’tan yola çıkıp koy koy gezerek 15 günde Marmaris’e ulaştılar. Teknede onların dışında sadece Müge Manuş’un köpeği Düdük vardı. Kadın kaptanlar rotaları boyunca uğradıkları koyları ve gittikleri bölgelerin hikâyelerini sosyal medya üzerinden takipçileriyle paylaştılar. Bu fotoğrafları da kendileri çekip bize yolladılar. Ayrıca birçok ünlüyü canlı yayın sohbetlerinde ağırladılar. Örneğin Halit Ergenç’in muhteşem bir denizci olduğunu, Burcu Biricik’in önümüzdeki sezon onlarla birlikte teknede seyirde olmak istediğini, Merve Dizdar’ın da yine bizimkilerin teknesinde koyları gezerken çekirdek çitleme hayali kurduğunu bu yayınlardan öğrendik.

Ege sahillerini Müge Manuş’un ‘Paydos’ isimli teknesiyle geziyorlar.

‘Güç değil, teknik önemli’

Açık denizde günlerce vakit geçiren ve rüzgârla dans eden bu üç macerapereste önce bu işe nasıl gönül verdiklerini soruyorum…

Yasemin Şefik yelkencilikte 16 yaş altı sınırı olarak kabul edilen ‘optimist’ sınıfıyla 12 yaşında tanıştığını ve ardından windsurf’e başladığını anlatıyor. Müge Manuş yaklaşık 3 senedir Ege ve Akdeniz kıyılarını solo bir şekilde gezdiğini, bu sene de ekiple buluştuğunu söylüyor. Burcu Kuş ise 3 senedir yelken yaptığını, 6 ay hiç karaya inmeden teknede kaldığını heyecanla ekliyor. Belli ki üçü için de denizde olmak bir tutku haline gelmiş.
Ege sahillerini Müge Manuş’un ‘Paydos’ isimli teknesiyle geziyorlar. Bu yelkenlinin özelliklerini sorduğumda Manuş şunları anlatıyor: “Beneteau 343 model eski bir tekne fakat cruise için uygun. Boyu 34 feet ama içi ve havuzluğu geniş. Fazla teknolojik özellikleri yok, her şeyi biraz daha analog düşünebilirsiniz.”

Yasemin Şefik: “Onlardan iyi olmamızı kabul edemeyen bir sürü erkek kaptan var.”

Sonra onlara yol boyu yaşadıkları zorlukları soruyorum… Yasemin Şefik bir marinaya girerken ya da alargada demir atarken bütün gözlerin dördüncüyü aradığını ve bu algıyı kırmak istediklerini anlatıyor ve ekliyor: “Bu teknede sadece üç kadınız. Ve ne yazıktır ki hep ‘Bir erkek var mı’ sorusunu duyuyoruz. Aslında o kadar çok kadın kaptan var ki. Olmadığı düşünülüyor. Tüm denizciler ne zorluk yaşıyorsa aynısını yaşıyoruz. Bunun bir cinsiyeti yok. Güç değil, teknik önemli, yani Rambo olmanız gerekmiyor. Ayrıca biz güçlüyüz de (gülüyor). Onlardan daha iyi olmamızı kabul edemeyen bir sürü erkek kaptan gördüm. Fiziksel olarak zorlandığımız hiçbir şey yok. Teknede 30 knot’larda da yelken açıp, kapatıp yolumuzu yapıyoruz.” Burcu Kuş ise “Üçümüzün olduğuna genelde inanamıyorlar. ‘Başka kim var’ diye soruyorlar. 3 kadın ve 1 köpekle yapıyoruz bu seyri” diyor. Müge’nin tatlı köpeği Düdük de bu teknenin miçosu belli ki.

‘İhtimaller dünyası deniz... Hayat gibi’

Seyirleri boyunca yaşadıkları ilginç olayları sorduğumda Yasemin Şefik şunları söylüyor: “Gün tahminlerle başlıyor ve her an her şey değişiyor. Hayatın kendisi gibi, yaptığınız planları bir dalga veya bir rüzgâr tamamen değiştiriyor. İhtimaller dünyası deniz. Esmediğinde motorla, fırtına koptuğunda teknik bilgiyle çözmeniz gerekiyor süreci. Başımıza gelenleri kabul edip devam ediyoruz. Denizde olmak insanın hayata bakışını ve tavrını değiştiriyor.” Burcu Kuş ise “En güzel sürpriz yunuslar. Her seferinde aynı coşku ve heyecanla izliyorum. Yeni koylar keşfetmeyi de çok seviyoruz, hâlâ bilmediğimiz o kadar çok koy var ki... Hava durumuna bakarak çıkıyoruz ama genelde tutmuyor. Fırtınaya yakalandığımız da oldu. Can yeleklerimizi takıp adrenalinin tadını çıkarıyoruz” diye anlatıyor. Müge Manuş da “En büyük sürpriz teknede yaşanabilecek teknik arızalar. Beklenmedik fırtınanın getirdiği riskleri biraz gözlem yaparak azaltmak mümkün. Rotanızdaki raporları aralıklarla gözden geçirirseniz nasıl bir havayla karşılaşabileceğinizi tahmin edebilirsiniz” diyor.

Knidos-Datça, Muğla

Kaptanların hayalleri ve seyir defteri

◊ Hayalleri hangi sahillere çıkıyor: Müge Manuş önümüzdeki yıllarda Güney Georgia Adaları’nı ve Atlantik Okyanusu’nu yelken seyriyle görmek istediğini söylüyor. Yasemin Şefik İtalya, Napoli Körfezi, Amalfi, Capri, Korsika, Fransa, Balear Adaları ve İspanya’yı görmek istediğini anlatırken heyecanlanıyor. Burcu Kuş ise Norveç ve Portekiz’e açılmak ve okyanusu geçmek istediğini söylüyor.

Kalamış’tan yola çıkıp Marmaris’e kadar koy koy gezerek ilerlediler. Serçe Koyu uğradıkları duraklardan biri.

Marmaris’teki Bozukkale, Yasemin Şefik’in favori koylarından biri. 

◊ Gördükleri en güzel sahiller: Yasemin Şefik, Muğla-Marmaris’teki Bozburun, Bozukkale (Loryma) ve Serçe Koyu’nun, Datça’daki Knidos’un, Gökova’daki Okluk Koyu’nun, Bodrum’daki Orak Adası’nın, Antalya-Demre’deki Kekova’nın ve Kaş-Demre arasındaki Kaleköy’ün favorileri olduğunu anlatıyor. Burcu Kuş, Bozburun ve Bodrum’daki Adaboğazı’nı seçeceğini söylüyor. Müge Manuş ise en sevdiği rotanın Hisarönü Körfezi ve Marmaris olduğunu anlatıyor. Favori koylarıysa Bozukkale ve hemen yanındaki Korsan Koyu.

Yasemin Şefik: “Gün tahminlerle başlıyor ve her an her şey değişiyor. Yaptığınız planları bir dalga veya rüzgâr değiştiriyor.”
Burcu Kuş: “En güzel sürpriz yunuslar. Her seferinde aynı coşku ve heyecanla izliyorum. Yeni koylar keşfetmeyi de çok seviyoruz.”

Koyların fotoğraflarını Manuş çekti.

Müge Manuş: “En büyük sürpriz yaşanabilecek teknik arızalar.”