'Tatil cennetlerinden' şaşırtan kararlar! Birçok şey ücretsiz...

Bazı ülkeler turist çekmek için çeşitli düzenlemeleri hayata geçiriyor. Bunlar arasında, uçak biletinin yarısını karşılamak, bir gecelik konaklama ücretini almamak, müze ve etkinlikleri ücretsiz hâle getirmek, vize ve pasaport işlemlerini kolaylaştırmak gibi uygulamalar bulunuyor. İşte detaylar...

Times’ın haberine göre Akdeniz’in en büyük adası olan Sicilya’nın bölge yönetimi, adalarını ziyaret edecek turistlerin uçak biletlerinin yarısını, üç gece boyunca yapacakları konaklamalarının bir gecesini ödeyeceklerini açıkladı.

Bu haber içeriğine göre hükümet, gezginleri teşvik etmek için, yaklaşık 50 milyon Euro’luk bir bütçe kullanarak, turistlere turizm ofislerinden kültürel noktaları gezmek için ücretsiz bilet verilmesini sağlayacak.

Sicilya, 10 Mart’ta sınırlarını turistlere kapatmasından beri, neredeyse 1 milyar dolar gelir kaybetmiş durumda. Yeni turizm düzenlemeleriyle beraber bu bütçenin geri kazanılması umuluyor. Yetkililere göre teklif edilen plan, adaya 50 milyon Euro’ya mal olsa da karantinadan sonra turist ziyaretlerinin kayıp gelirin bir kısmını geri getireceği kanısında.

Diğer taraftan yine de İtalyan yetkililer, turizmin yeniden eski günlerine kavuşacağı konusunu netleştirebilmiş değiller.

Sicilya, her zaman ağırladığı misafirlerini merakla bekliyor. El değmemiş muhteşem ötesi kıyıları, tarihi, kültürel bölgeleri ve İtalyan mutfağının aktif mi aktif bir noktası olan samimi ada, yeni planları ile eski sıcaklığına kavuşmak niyetinde.

Japonya hükümeti, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının etkilediği turizm sektörünü canlandırmak için ülke içinde tatile çıkacaklara günlük 20 bin yen (185 dolar) değerinde finansal destek sağlayacak.

Kyodo ajansının haberine göre, Başbakan Abe Şinzo hükümeti, Kovid-19'un büyük çapta etkilediği turizme can suyu niteliğinde başlatılan ’Seyahate Çık’ kampanyasının detaylarını açıkladı. Temmuz sonu gibi başlatılması planlanan 1,35 trilyon yen (12,5 milyar dolar) hacmindeki proje, Japon turizm acentelerinden ya da geleneksel ‘ryokan’ otellerinden yapılacak seyahat rezervasyonlarını kapsayacak.

Buna göre, kişi başına verilecek günlük 20 bin yen sübvansiyon desteği, konaklama iskontosu, yakın mağaza ve restoranlarda kullanılacak indirim kuponlarıyla seyahat masraflarının yarısı karşılanacak. Hükümet, turizm sektörüne can suyu sağlamayı hedeflerken, kampanya ülke dışından Japonya'ya gelecek turistlerin seyahat ücretlerini kapsamayacak.

Japonya'da evden çalışma ve eyaletler arası gereksiz seyahatlerin durdurulması çağrılarının yapıldığı salgın sürecinde ülke turizmi durma noktasına geldi. Salgında 100'ün üzerinde ülkeye giriş yasağı uygulanmasıyla Tokyo Olimpiyatlarının 2021 yazına ertelenmesiyle sektör hacmi büyük bir daralma yaşadı.

Gözlerinizi kapatın ve hayal edin. Masmavi deniz, bembeyaz kumlu plajlar, sımsıcak bir güneş ve doyasıya alışveriş... Cancun, 45 yıl önce kumsaldan tatil cennetine dönüştürüldü. Yapılan yatırımlarla hem jet sosyeteye hem de orta sınıf tatilciye hitap ediyor.

Şehrin nabzı ise pek çok turistin bile fark etmediği meydanlarda, restoran ve eğlence yerlerinde atıyor. Koronavirüs sonrası için planlar arasında Cancun’daki tatil köyleri, turistlere ücretsiz konaklama sunmayı tartışıyor.

Cancun Oteller Birliğine göre, yeni sezonda ziyaretçilere ‘Cancun'a Gel 2×1’ teklifi yapılacak. Her iki ücretli gece için iki ücretsiz gece hediye edilecek, uçak biletinde de indirim yapılacak.

Yunanistan’da 14 gün karantina kuralının uygulanmayacağı seyahatlerin, haziran ayının ortasından itibaren başlayacağını belirtilmişti. Ekonomisinin yüzde 20’sini turizm gelirlerinin oluşturduğu Yunanistan’da bu yıl yaz sezonunun diğer yıllara göre oldukça zararla kapatılacağı öngörülüyor.

Yunanistan Başbakanı Kyriakos Mitsotakis, Yunanistan’ın Alman turistleri 15 Haziran’dan itibaren kabul etmeye başlayacağını duyurmuştu.

Vaka sayılarının yüksek olduğu ülkelerden de adalara uçuşların, 15 Temmuz’dan sonra başlamasına izin verilmesi düşünülüyor. Y

Bulgaristan'daki bazı plajlarda girişlerin yanı sıra şezlong ve şemsiye gibi imkânlar ücretsiz olacak.

Öte yandan Karantinayı rahatlatmak ve insanların iş ya da tatil için tekrar seyahatine izin verilmeye başlanacakken, birçok ülke ‘Bağışıklık Pasaportu’ hakkında da konuşmaya başladı. Yunanistan, Balear Adaları ve Sardinya gibi Avrupa’nın bazı popüler destinasyonlarındaki resmi yetkililer, turistlerin güvenli bir şekilde giriş yapmalarına olanak tanıyan antikor bazlı pasaportlar hakkında açıkça tartışıyorlar.

Daha açık bir şekilde anlatılacak olursa ‘Bağışıklık Pasaportu’ ya da ‘Sağlık Pasaportu’nun amacı, dijital ya da fiziksel evraklarla, bir kişinin enfekte olduğunu ve söylenildiğine göre virüse karşı bağışıklığı olduğunu belgelemesi anlamına gelecek. Bu pasaporta sahip olan kişiler, fiziksel kısıtlamaların dışında bırakılarak okula, işe ve günlük hayatına dönebilecek. Fakat bu pasaporta sahip olmak ciddi derecede zorlukları da yanında getirebilecek. Yani bu tip pasaportlar, kimin sosyal, ekonomik ve kentsel aktivitelere katılıp katılmayacağına dair yapay bir sınırlama ortaya koyabilecek.

Dünya Sağlık Örgütü ise hükümetlerin, karantinayı kolaylaştırma yolu olarak düşündükleri ‘Bağışıklık Pasaportu’ ya da ‘Risksiz Sertifika’ların çıkarılmaması gerektiğini açıkladı. Açıklamada virüsten iyileştikten sonra antikor geliştiren kişilerin, ikinci bir enfeksiyona karşı korunduğuna dair 'kanıt' bulunmadığı söylendi. Yapılan uyarıda, böyle bir hareketin virüsün yayılmasını arttırabileceği ve bağışıklığı olduğu var sayılan insanların önlem almayı bırakabileceği belirtildi.

Yapılan çoğu çalışma, enfeksiyondan iyileşen insanların kanında antikorların bulunduğunu fakat bazı kişilerde bu antikorların çok düşük değerlerde olduğunu göstermiş. Yapılan hiçbir çalışma virüse karşı antikorların varlığının, insanlarda virüsün müteakip enfeksiyonuna karşı bağışıklık sağlayıp sağlamadığını kesin olarak değerlendirememiş. Dünya Sağlık Örgütü, buna dayalı olarak ta bu noktada pandemide, ‘Bağışıklık Pasaportu’ ya da ‘Risksiz Sertifika’nın doğruluğunu garanti etmek için antikor aracılığı ile gelişen bağışıklığın etkisi hakkında yeterli kanıt bulunmadığını da belirtmiş. Açıklamada, pozitif bir test sonucu çıktığında ikinci bir enfeksiyona karşı bağışıklığı olduğu varsayılan insanların, halk sağlığı için alınan önlemleri göz ardı edilebileceği de eklenmiş. Örgüt, ayrıca doğruluğunu saptamak üzere ileri bir onaya ihtiyaç duyulan antikorları tespit etmek için ve pandemiye yol açan önceki enfeksiyon SARS-CoV-2 virüsü ile arasındaki farkları ayırt etmek için laboratuvar testleri gerekli olduğunu belirtmiş.

Şili, Almanya ve İngiltere gibi ülkeler, bu pasaportu kullanacaklarını söyleyen ülkelerden. Ayrıca eğer virüssüz günlere dönerse, Yeni Zelanda’nın da ülkeye girecek kişilerden ya bu belgeyi isteyeceği ya da 14 günlük karantina sürecine uymalarını talep edeceği söyleniyor. İlerleyen zamanlarda, ‘Bağışıklık Pasaportu’, ‘‘Risksiz Sertifika’ ya da ‘Sağlık Pasaportu’nun çıkarılıp çıkarılmayacağı, hangi ülkelerde hangi koşullarda geçerli olacağı ve Dünya Sağlık Örgütü’nün bu konuya yaklaşımı daha da netleşmiş olacaktır.