‘Sarı yaz’ı karşılamanın 10 farklı yolu

Yazarımız Ebru Erke sizin için lezzet dolu bir yolculuk planladı, Canan Demiray çocuklu aileler için, Bahar Akıncı’ysa romantik alternatifler önerdi. Fotoğraf tutkunlarını, yürüyüşseverleri ve ‘mavi tur’cuları da unutmadık.

Bahar Akıncı / Seyahat yazarı
Mevsim biraz daha ekim, kasım dolaylarında seyretseydi, bu dosya konusu için size Kapadokya’yı, Kaz Dağları’nı, Assos’u, Mardin’i önerebilirdim belki... Ama şimdi eylül sonundayız ve antik Simena kentini de özenle içinde saklayan Kaleköy’ün en romantik zamanındayız. Kaş’ı geçip Üçağız’a doğru inin.

Belediyenin ücretsiz otoparkına aracınızı koyun, atlayın bir tekneye, 10 dakika sonra büyüleyici güzellikteki Kaleköy’desiniz. Günübirlik de gidiliyor ama konumuz romantizmse en az bir gece Kaleköy’de sevdiceğinizle kesinlikle kalmalısınız. Mehtap Pansiyon, Sahil Pansiyon, Kale Pansiyon, Teras Pansiyon kalabileceğiniz sakız gibi odalı yerlerden birkaçı.

Sabah nefis bir kahvaltı da cabası. Gün boyu ister tekne turu yapın, ister tepedeki kaleye tırmanın, ister kral mezarları arasında turkuaz denize girin, ister kano kiralayın sonra da köyün keçi sütünden yapılan dondurmalardan yiyin. Ama gece, ah o gece... Dünyanın en parlak yıldızları Kaleköy’de. Sahil Restoran’da nefis mezeler, suyunda pişmiş balık; şezlonglara uzanma ve bir günlüğüne de olsa dünyanın bütün yükünü arkada bırakma...

Ali Boratav / ‘Mavi Yolculuk Rehberi’nin yazarı
Mavi yolculuk için en güzel günler dendiğinde, kimi 15 Eylül-15 Ekim arasındaki ‘sarı yaz’ günlerini tercih eder, kimi de pastırma yazını yani 15 Ekim-15 Kasım arasını... Gündüz ve gece ısı farkı azalır. Hava güneşli ve kurudur. Rüzgâr yoktur. Gökyüzü berrak ve temizdir. Hava serinlerken renkler ısınır. Günbatımları sarıdan mora ve kırmızının her tonuyla usta bir ressamın en güzel tablolarını yaşatır.

“Bu güzel fırsatı hangi denizlerde yaşamalıyız?” derseniz, yanıtım Hisarönü Körfezi. Selimiye ya da Bodrum’dan çıkan bir tekneyle renklerin cümbüşünü, denizin yumuşaklığını, ıssız doğayı, lezzetin doruğunu yaşamak için en ideal koşulları sağlar Hisarönü.

Tarihle buluşmak için 2 bin 600 yıllık muhteşem antik kent Knidos; denizin üstüne eğilmiş çam ağaçları altında doğanın cömertliğini yaşamak için İnbükü (Emel Sayın Koyu), Bencik, Kurucabük (Aktur), İnceburun koyları; lacivert, ipeksi bir deniz için Oğlanboğuldu Adası, Dişlice Adası sizi bekler. Kara ulaşımı olmayan koylarda Ege mutfağından lezzet durakları arıyorsanız Kocabahçe Koyu’ndaki Sailor’s Paradise, Kuzbükü’ndeki Neighbours Restaurant, deniz ürünlerinde zirveyle tanışmak isterseniz Selimiye Sardunya, Söğüt’teki Denizkızı ve Octopus önerilebilir.

Canan Demiray / Çocukla seyahat yazarı
Sonbaharda İzmir ve çevresi bir başka güzel. İzmir Uzay Kampı’nda ailece Ay yürüyüşü simülasyonu yapmak ve evrenin derinliklerini keşfetmek çok heyecanlı. Sıcaklar azalırken Efes’i ve harika Celsus Kütüphanesi’ni ziyaret edebilirsiniz. Fotoğraf: Canan Demiray

Otomobil meraklısı çocuklar ve büyükler için Torbalı’daki Key Museum’un otomobil ve motosiklet koleksiyonu görülmeye değer. Şirince’nin kendisi de Aziz Nesin Matematik Köyü de gezinizin bir parçası olmalı. Sığacık, Ege kıyılarıyla kış öncesi son bir buluşmayı isteyenler için çok güzel. Ödemiş’teki Gölcük Yaylası’nı ise sonbaharın renklerini gözlemlemek için rotanıza dahil edebilirsiniz.Fotoğraf: Canan Demiray

Ebru Erke / Hürriyet Ekler gastronomi yazarı
7 bin yıllık tarihi mirası, kanyon ve mağaralarla dolu doğa rotaları, kaliteli malzemeleri ve güçlü mutfağıyla Kastamonu ve çevresi çok heyecan verici bir gurme seyahat rotası. Merkezde Tabakoğlu ya da Korkoroğlu’ndan kâğıda pastırma tarttırıp yakındaki fırında pidesini yaptırın ve oracıkta yiyin. Site Simitçisi’nde kel simit deneyin, Bülbüloğlu Gıda’dan meşhur çekme helvadan alın. Oradan Daday’a geçin. İksir Çiftliği’nde siyez bulguru, meyve eğşileri gibi ürünlerden alın ve restoranında yöresel yemeklerden yiyin. İncecik çıtır çıtır kıymalı Daday pidesini de denemeden dönmeyin.

Faruk Akbaş / Doğa fotoğrafçısı
Yedigöller Milli Parkı, Batı Karadeniz Bölgesi’nin oldukça engebeli bir yöresinde. Erozyon sonucu oluşan göller ve orman denizini andıran zengin bitki örtüsüyle Yedigöller doğa fotoğrafçılarının başlıca eğitim ve çalışma alanı. Milli parkta hâkim bitki örtüsü kayın ağaçları.

Ayrıca meşe, gürgen, kızılağaç, karaçam, sarıçam, köknar, karaağaç, ıhlamur ve porsuk gibi değişik ağaçlar da var. Ülkemizin en güzel karışık doğal ormanlarının bulunduğu park sonbahar aylarıyla birlikte çeşitli renklere bürünüyor. Ardı ardına dizilmiş, birbirine 10 dakika yürüme uzaklığındaki Sazlıgöl, İncegöl, Nazlıgöl, Küçükgöl, Deringöl, Büyükgöl ve Seringöl yüzeysel ve yeraltı akışlarıyla birbirine bağlı. Ayrıca Kapankaya bölgesi eşsiz peyzaj güzelliklerine sahip.

Saffet Emre Tonguç / Hürriyet Seyahat yazarı - Rehber
Kolay ulaşımıyla büyük şehirlerin temposundan uzaklaşmak isteyenleri ağırlayan Cunda Despot Evi; masalsı dekorasyonu, dünya mutfağından örnekler sunan restoranı 1862, yorgun zihne ve bedene huzur katan Yund SPA’sındaki masaj, Türk hamamı ve güz aylarına özel etkinlikleriyle sonbaharı karşılıyor.

Despot Evi, misafirlerine Salmaner teknesiyle Ege’nin muhteşem koylarında keşif turu sunuyor. Hafta sonu yoga, aromaterapi masajı, detoks programı hazırlayan otel, her pazar da Cunda Milli Parkı’nda etkinlikler düzenliyor. Cumartesi akşamları saksofon dinletisiyle renkleniyor. Cunda Adası’nın otantik dokusu bozulmamış tarihi sokaklarında keşif dolu yürüyüşler kim bilir belki de sizi Taş Kahve, Âşıklar Tepesi, Rahmi Koç Müzesi, Yel Değirmeni, Agios Yannis Kilisesi’ne çıkarabilir.

Sedat Kalem / WWF Türkiye Doğa Koruma Direktörü
Kuşların bahar göçlerinde kullandığı iki önemli rota Türkiye üzerinden geçiyor... Biri, Doğu Avrupa’dan gelen kuşların İstanbul Boğazı’ndan başlayarak Orta Anadolu’yu kat edip Hatay’daki Amanos Dağları üzerinden Afrika’daki Rift Vadisi’ne yöneldiği hat. Diğeri, Orta Asya ve Sibirya’dan gelen kuşların Artvin/Borçka’dan ülkemize girip Doğu Anadolu üzerinden Hatay’a ulaştığı güzergâh. İki rotanın birleştiği Amanos Dağları üzerindeki Belen Geçidi, ilkbahar ve sonbaharda bu göç yollarını kullanan atmaca, şahin, kartal gibi yüzbinlerce yırtıcı kuşla leylek, turna, pelikan gibi çok sayıda kuş türünün buluşma noktası, kuş gözlemcileri için de en renkli panayır yeridir. 45 hektar büyüklüğündeki alan, 2014’te Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nce tabiat parkı ilan edildi.

Serda Büyükkoyuncu / Seyahat yazarı
Ilık Akdeniz güneşinin altında, sonbahar romantizminde Likya Yolu üzerindeki antik kentleri gezip tarihin içinde dolaşmak müthiş bir fikir olur. Fethiye ile Antalya arasındaki Likya Yolu, 550 kilometre ve tam 19 antik kenti birbirine bağlıyor. Pınara, Fethiye’ye 45 kilometre uzaklıkta. Lahit mezarlar, hamam, tiyatro ve diğer antik kalıntılar kesinlikle görülmeye değer. Pınara, döneminin üç oy hakkına sahip olan altı önemli Likya kentinden biri... Ksantos, Fethiye’ye 46 kilometre mesafede.

Antikçağda Likya uygarlığının en büyük idari merkeziymiş. Buradan çıkarılan eserler British Museum’da sergileniyor. Kent UNESCO Dünya Mirası listesinde. Letoon, mitolojiye göre, Zeus’tan hamile kalan Leto’nun adına kurulmuş. Bu kent de UNESCO Dünya Mirası listesinde. İçinde bir de Helenistik döneme ait tiyatro var. Antiphellos, Kaş’ın Likya dönemindeki isimlerinden biri. Kaş, kentin üzerine kurulduğu için bugüne ulaşan pek fazla yapı yok. En önemli yapıt, Uzun Çarşı Caddesi’ndeki tek bloktan oluşan bir lahit ve antik tiyatro. Apollonia, Kaş’a 22 kilometre uzaklıkta. Şehir L harfine benzeyen bir kayalık bölgede. Surları üzerinde Bizans yapısı olan bir kilise de var.

Şener Kalemci / Yürüyüş rotaları rehberi
Şavşat’ın Meydancık beldesinin olduğu havzadaki köylerin kullanımında olan yaylalar kırsal Gürcü mimarisinin bozulmamış örneklerini günümüze taşıyor. Buradaki yaylalarda yaylacılık kültürü halen devam ediyor. İmerhevi Vadisi’nde birkaç rota oluşturarak doğu komşumuz Gürcistan’la ülkemizin arasındaki sınır boyunca ve Karçal dağ silsilesinin güney yamacındaki el değmemiş onlarca yaylayı görebilirsiniz.

Bu yaylaları birbirine bağlayan eski köy patikaları doğayla iç içe sesiz sakin yürüyüşler için ideal. Rotaların zorluk derecesi orta. Yaylalarda kamp kurmaya elverişli alanlar var. Meydancık merkezindeki Dağ Evleri’nde veya Mısırlı Köyü’nde ev pansiyonlarında kalarak üç etap yürüyüş rotası oluşturabilirsiniz. Maden Köyü Bazgiret Mahallesi’ndeki Bazgiret Pansiyon’da kalarak iki etap daha oluşturmanız mümkün. Şavşat Merkez - Meydancık Merkez ve Balıklı Köyü’nde bakkal ve fırın bulabilirsiniz. Yaylada yaşayanlardan yağ, peynir ve süt gibi ürünler satın alabilirsiniz. Doğal Artvin patatesi, ceviz ve bal da almanızı öneririm.

Yıldırım Güngör / Seyahat yazarı, dağcı
Frig Vadisi Afyon - Eskişehir, Kütahya arasındaki olağanüstü güzellikte bir vadi. Kapadokya kadar bilinmese de bu vadide de peribacaları var. Yaklaşık 3 bin yıl önce bu topraklarda egemenlik kurmuş Friglere ev sahipliği yapmış vadideki yürüyüş rotalarının toplam uzunluğu 506 kilometre.

Frigler ticarette çok başarılı bir ulus. Bu vadi de ticaret yollarının kesişme noktası. Vadide ticaret yollarını kullanan arabaların tekerlek izleri hiç bozulmamış. Friglerin ticaret yollarının izlerini takip ederek hem sonbaharın tadını çıkarabilir hem de zamanda yolculuk yapabilirsiniz.